İslam, Hz. İbrahim’in dininden kimi küçük kalıntılar da taşıyan Arap putçuluğuna son verirken sadece fiziki olarak putları değil, asıl onlara mahsus zihniyetleri hedef almıştır. Çünkü putçuluk nesnelerden başlayarak soyut ilgilerin neredeyse tamamını kapsama özelliğine sahiptir ve bu manada aşırı sevgiden başlayıp mal tutkusuna kadar uzanan geniş bir yelpazeye oturur. Bu yanıyla şirk esaslı putlaştırmanın bir yönü, imge üretimi esasında düşünceyi de ihtiva edecek şekilde doğrudan hayale dayanır ki, her idol bir suret ama her suret bir idol olmadığı halde hayal ve suret arasındaki geçişkenliğin ne yönde bir mahiyet kazanacağı ya da hangi olumsuz sonuçları üreteceği öngörülemez.
Bu manada Kur’an okuma yarışmalarından, sayıları hızla artan tarihi filmlere kadar yapılan onca işin, kendi inancımıza mahsus tefekkürden, misyondan, daha özet söyleyişle kendi içsel ve sosyal zorunluluklarımızdan kaynaklanmadığını, bilakis medyanın ve onun hizmetindeki araçların baskısı nedeniyle gerçekleştiğini
beyan etmek zorundayız.
Kendi çocuklarımıza tarihimizi ve dinimizi zamanımızın en etkili araçlarıyla -sosyal medyayla, sinemayla, videoyla, tiyatroyla, müzikle vb.- öğretmekten başlayıp, başkalarının hidayetine vesile olmak gibi ulvî düşüncelere kanat çırpan samimi niyetlerden kuşku duymamakla birlikte, söz konusu şeyler üzerinden her türlü temsile kapalı olan inanç, zihniyet ve sanatımızda temsili kanıksar hale gelmemizi, şimdilik televizyonların dini yayın stüdyolarındaki ihtiyaca binaen üretilen ve hattı modernize etme gibi çok masum bir gayretin mükemmel ilk örnekleri olarak görünen hüsn-i hat esaslı minik putların ekranlardan çıkıp millet parklarına yayılmasının tefekkürümüz ve sanatımız yönünden neden olduğu tahribatı iyi görmemiz ve doğru analiz etmemiz gerekir.
Zamanın imkanlarını iyi kullanmakla, onlara koşulsuz olarak tabi olmak aynı şeyler değildir. İbnü’l-Kelbî’den yaptığımız alıntıyı tekrar hatırlatarak ilgili araçları kullanırken yaslandığımız iyi niyetin geçerli bir akça olmadığı da malumdur.
Allah’ın peygamberleri vasıtasıyla insanlara verdiği bilgi -sanat dahil- özü itibariyle aynı olmakla birlikte, dinlerdeki farklar nedeniyle özel bir anlayışa, forma tabi olması bakımından değişir. Üstelik geçmişteki gibi bir ya da birkaç dinle değil, küfür olarak evrenselleşmiş medya diniyle, tam da mezkur farkların farksızlaştırılması bağlamında maruz kaldığımızı anlamamız -eğer sahiden seçtiğimiz dine inanıyorsak- hiç de zor olmasa gerektir.
Lafz-ı celâl’den dinî yayın stüdyosuna has bir heykel yapmanın, Osman Gazi’nin hayatını filme çekmenin, Yunus Emre’nin hayatını sahneye koymanın… kendi şartlarından kaynaklanmadığı sürece medya dininin bir oyuncağı haline geleceğini ve dolayısıyla ilgililerini putlaştıracağını unutmamak gerekir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.