Yeni Şafak gazetemizin 13.06.2024 Perşembe günkü nüshasının kültür-sanat haberleri sayfasında yer alan “Mezar Taşlarıyla Müze Yapmışlar” başlıklı haber dikkatli okurlarımızın gözlerinden kaçmamıştır.
Konu gazetemizdeki haberde dünkü-bugünkü yönleri ve boyutları bakımından gereğince işlendiği için, biz şimdi onun hikâye tarafında durarak, aslında üzerinden yüz yıl geçtiği halde aysberg misali yine sadece ucuna dokunabildiğimiz toplumsal siyaset tarihiyle ilgili kısmına biraz göz atalım.
Biz bu noktada bir ara özet yapacak olursak: 1925-1927 yılları arasında Malatya Valisi olan Nevzat Tandoğan, kuyuya bir taş atıyor, şimdi on akıllı bu taşı çıkarmaya çalışıyor.
Vali Nevzat Tandoğan, kraldan fazla kralcı, diktatörden fazla diktatörcü oluşu, merhum Osman Yüksel Serdengeçti’ye hitaben söylediği “Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizmle ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi, askere çağırdığımızda askere gelmektir” söz ile pekişen ve 1929’dan 1946 yılına kadar yine vali unvanıyla Ankara’da halka kan kusturan biridir.
Türk Ocağı, II. Meşrutiyet Devri’nde, kuruluş sırasına göre, Türk Derneği (1908) ve Türk Yurdu (1911) isimli ve aynı görüşleri benimseyip savunan milliyetçi derneklerin üçüncüsü olup, Türk Derneği’nin yerini Türk Yurdu’na, Türk Yurdu’nun da Türk Ocağı’na bırakmasıyla son şeklini almıştır. Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ziya Gökalp gibi ünlü siyasi isimlerin kurucu, yönetici sıfatlarıyla yer aldıkları Türk Ocağı, 1931 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası ile birleşerek kendisini feshetmiştir (Geniş bilgi için bkz.: Türk Tarih Kurumu, Belleten). Bu birleşme yoluyla fesih, Malatya Türk Ocağı’nın da Cumhuriyet Halk Fırkası idare binası olmasını beraberinde getirmiş, inşasında Müslüman mezar taşlarının kullanıldığı bu bina, bilahare Cumhuriyet Halk Partisi’nin çatısı altında kurulan Halkevi’ne (1932) tahsis edilmiştir.
Yalvaç’ın verdiği bilgiye göre söz konusu bina 1950’li yılların başında Hazine’ye geçmiştir. Birkaç yıl Malatya Lisesi’nin ek binası olarak kullanılmış, bilahare Halk Eğitim Merkezi’nin emrine verilmiştir.
Ana hatlarıyla yakın geçmişini naklettiğimiz hikâyenin şimdiki zamanına gelince…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.