Büyüklerimizin bu yorumlarının bizzat Kur’an’ın kendisinden ve Peygamber Efendimiz’in (sav) ilgili hadislerinden kaynaklandığı ise aşikardır.
Sözün en güzeli olmak, yazılırken de en güzel şekilde, Hüsn-i Hat ile yazılmasını gerektirmez mi? Okunurken seslerin süslenmesi, Mushafın süslenmesine de yöneltmez mi?
Bu soruların cevabı doğrudan Müslüman sanatlarının meşruiyetine ve bu meşruiyetin yegâne kaynağı olarak Kur’an’ın bizzat kendisine bağlanır:
“Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fanus içinde. Fanus sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur! Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Nur 24:35)
Müslüman sanatlarının tamamını ihtiva eden bu husus, kitap sanatlarının da çıkış noktasıdır. Diğer bir söyleyişle Müslümanların kitap sanatlarına mahsus hemen her kelime Kur’an Mushaflarının tezhip ve tezyîniyle ilgili kelimelerden, terkiplerden, ıstılahlardan, mecazlardan doğmuştur.
Bunlara göre altını malzeme edinen tezhip, tezyinatın bir dalıdır. Diğer bir söyleyişle tezyin genel, tezhip özeldir. Dolayısıyla Kur’an’ın tezhibi, bir tezyin imkânı olarak geometriyle birlikte bitkiler ve zâhirî-hayâlî şekiller aleminin denizidir.
Bunu bir Mushafla birlikte düşündüğümüzde, kitap sanatları esasında müstakil bir Kur’an tezhib ve tezyîn sözlüğüne erişiriz:
Cilt; şemse; Mushaf formatı; zahriye; serlevha; unvan sayfası; müzehheb sayfa; sûre başlığı; hüsn-i hat; Yâkut tarzı; aklâm- sitte / şeş kalem; durak; şüceya; mushaf gülleri; gülbezek; aşır gülleri; secde gülleri; hizb; koltuk tezhibi; kenarsuyu; satır arası tezhibi; iç ve dış pervaz süslemeleri; levha -sayfa- boşlukları; köşebent; geometrik tasarım; rûmîler; zencirek; mücevher; şeşhane; pençberk, helezon yaprak stilleri; zerefşan, hâtime; ferağ kaydı; temellük kitabesi; ketebe… ve daha yüzlerce kelimeyle bir dil ve sanat şahikası açılır önümüze.
Kur’an tezhib ve tezyîn sözlüğü adıyla müstakil bir sözlük, bugünkü hafızamızda ya da kaydî olarak elimizin altında var mıdır?
Buna verebileceğimiz cevap “Yoktur ama vardır vardır” şeklinde olacaktır. Zira, Kur’an okumakla yükümlü olan her Müslümanın zihninde şu ya da bu miktarda yerleşmiş birkaç kelime de olsa mutlaka vardır, fakat bilgisayar hatlı Kur’an okuyanların zihninde ve pratiğinde bütünlüklü olarak maalesef yoktur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.