“Klasik felsefe-bilim geleneğimizde, hemen hepsi bir tür neden anlamına gelen
ve
gibi terimler kullanılırdı. Hikmet, en genel anlamıyla
; illet,
neden; sebeb ise
anlamına gelirdi. Ancak bugün
ile
arasındaki ayrımı da dikkate almak zorundayız. ‘Neden’,
anlamında daha çok
ve şimdide vuku bulan bir olgu ve olayın o hâliyle vuku bulmasını mümkün kılan hatta belirleyen geçmişten gelen tüm nedenler zincirini kapsar. ‘Gerekçe’ ise
anlamında bir olgu ve olayı gerçekleştiren failin amacını içeren ve geleceğe yönelik bir atılımı imler. Tam burada
in yani insanın (müellif, mütercim, müstensih vb.)
ını,
ını, kısaca
ını içerir. Bu nedenle
te kullanılan
, daha çok failin eser telif ederken akli önceliğe sahip
ının, telif bittiğinde de tam gerçekleşen maksadının bir ifadesidir. Bundan dolayı
kavramını tüm bunları kuşatan bir
olarak kullanıyor ve aynı zamanda
ı da içerdiğini düşünüyoruz. Çünkü
, yalnızca telifin köklendiği, kaynaklandığı bir eylemin uzantısının son ucu değil, ama aynı zamanda bizatihi eserin
sini,
ini de belirleyen bir etkinliğe sahiptir.”