Kelime-i Tevhid bir meydan okumadır

04:0020/12/2022, Salı
G: 20/12/2022, Salı
Ömer Lekesiz

Yeni Şafak·Ömer Lekesiz - Kelime-i Tevhid bir meydan okumadırKelime-i Tevhid Hat Eserleri Sergisi, AKM Taksim’de bugün saat 19:00’da açılıyor.Albayrak Grubu’nun sahipliğinde gerçekleşecek olan bu 9. sergide Abdurrahman Depeler, Davut Bektaş, Hakan Arslan, Jassim Meraj, Mehmet Özçay, Muhammet Yaman, Mustafa Parıldar, Osman Özçay, Sami Naddah, Savaş Çevik, Sharyan Shah, Serkan Selalmaz ve Seyit Ahmet Depeler’in kelime-i tevhid esaslı hat eserleri yer alacak.Akait imamlarımız, kelamcılarımız ve felsefecilerimiz


Kelime-i Tevhid Hat Eserleri Sergisi
, AKM Taksim’de bugün saat 19:00’da açılıyor.
Albayrak Grubu
’nun sahipliğinde gerçekleşecek olan bu 9. sergide Abdurrahman Depeler, Davut Bektaş, Hakan Arslan, Jassim Meraj, Mehmet Özçay, Muhammet Yaman, Mustafa Parıldar, Osman Özçay, Sami Naddah, Savaş Çevik, Sharyan Shah, Serkan Selalmaz ve Seyit Ahmet Depeler’in kelime-i tevhid esaslı hat eserleri yer alacak.

Akait imamlarımız, kelamcılarımız ve felsefecilerimiz Allah’ın varlığını, sıfatlarını ve yaratılanlarla ilişkilerini hangi düzeylerde nasıl tartışmış olurlarsa olsunlar, “Zât-ı ilâhiyyeyi zihinde canlandırılabilecek her şeyden berî kılmak anlamındaki tevhîd ile burada ‘cümle’ mânasına gelen kelimeden oluşan kelime-i tevhid (kelimetü’t-tevhîd) tabiri, Allah’tan başka ilahın bulunmadığını ifade eden cümlenin adı” olarak söz konusu tartışmaların fevkindedir. (Bkz. DİA)

Öyle ki, kelime-i tevhidin aslı olan
lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah
cümlesi, tıpkı ‘Bismillah…’ gibi müminler tarafından, ayrıca manalandırılmaya muhtaç olmaksızın bir ideogram olarak temel bir şart hâlinde benimsenir ve tekrarlanır.
Nitekim
İmam Gazzâlî
de İhyâ’sında, kelime-i tevhidi mezkur tartışmaların berisine taşıyıp, onun ancak nübüvvetin tasdikiyle tamamlanabileceğini söyleyerek, konunun özünü şöyle çerçevelemiştir:

“(Yüce Allah kullarına) şunları öğretti: O zatı bakımından birdir, ortağı yoktur; tektir, benzeri yoktur; bağımsızdır, zıddı ve dengi yoktur. O kadim ve ezelidir, başlangıcı yoktur; ebedidir, varlığının sonu yoktur. O her daim aşkın sıfatların sahibidir. O söz konusu olduğunda süreler bitmez, eceller son bulmaz. Bilakis ‘O Evvel ve Âhirdir, Zâhir ve Bâtındır. O her şeyi bilmektedir.” (Trc.: Mustafa Çağrıcı, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, İzmir 2020)

Bu çerçeveyi de gözetmekle birlikte daha başta Tevhid’i “Genel bir gerçeklik, hakikat, dünya, uzay, zaman, insanlık tarihi ve yazgısı görüşü” olarak tanımlayan İsmail Raci Faruki ise, kelime-i tevhidi de dünya görüşü esasında şöyle yorumlamıştır:

“Klasik ve en sade ifadesiyle tevhid, ‘Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur’ ifadesine sağlam bir şekilde inanmak ve tanıklık etmektir. Olumsuz gibi görünen ve bir fikri kısaca özlü bir şekilde söylemenin zirvesini teşkil eden bu ifade, İslam’ın bütünü içinde en büyük ve en zengin manaları ihtiva eder. Bazen bir kültür, bir medeniyet veya bütün bir tarih bir cümleyle ifade edilir. İşte, tevhid kelimesinde anlamını bulan tam da budur. İslam’ın bütün çeşitliliği, zenginliği ve tarihi, kültürü ve öğretisi, hikmeti ve medeniyeti, cümlelerin en kısasında yoğunlaştırılıp özetlenmiştir: La ilahe illallah.” (Tevhid – Düşünce ve Hayata Yansımaları, Trc.: Ejder Okumuş, İnsan Yayınları, İstanbul 2018)

Bu özellikleriyle kelime-i tevhid, tıpkı bir mucize etkisiyle iman planında
meydan okumanın
ilk ve son şekli; Muhammedî şeriatın ayrıcı vasfı, muvahhitliğin ilk şartı hâline gelir. Onun telaffuz edildiği yerde Allah’ın “İzzet, şeref, hükümranlık bakımından en yüce olan, bu bağlamda hiçbir eşi, dengi, benzeri bulunmayan” anlamında müteâl oluşu dile getiriliyor demektir ki, bu da İslam inancının sair inanışlarla arasında kapatılması, giderilmesi mümkün olmayan bir ara’ya, derin bir farka tekabül eder.
İslam isminin vahyî bir sürekliliğe işaret oluşundan hareketle tevhidi, peygamberlerin davetlerinin anahtarı, ilki ve başı olarak niteleyen
İbnü’l-Kayyım el-Cevziyye
,
Resûlullah
’ın (s.a.v.), elçisi
Muâz b. Cebel
(r.a.)’i Yemen’e gönderirken ona yaptığı şu tembihi hatırlatır: “Sen kitap ehli olan bir kavme gidiyorsun. Onları ilk davette bulunacağın şey, bir olan Allah’a ibadet etmeleri olsun. Eğer Allah’tan başka ilâh olmadığına şehâdette bulunurlar, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in de Allah’ın Resûlü olduğuna tanıklık ederlerse, onlara bir gün ve gecede olmak üzere beş vakit namazın farz kılındığını haber ver...” (Medâricü’s-Sâlikîn, Trc.: Heyet, İnsan Yayınları, İstanbul 2013)

Hâl böyle olunca kelime-i tevhidin inançtan medeniyete, benzerlikten farka, iman makamı olarak ilk ve son oluşuna açılan ideogramik hat uygulamaları da kendiliğinden değerli bir çabaya dönüşecektir.

4 Ocak 2023 tarihine kadar açık olacak Albayrak Grubu Kelime-i Tevhid Hat Eserleri Sergisi’nin görülmesini bu bakımdan çok önemsiyorum.

*

Kırıkkale Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu hocalarından
Faik Cengiz Uysal
dostumun dün vefat haberi geldi. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Merhumu müteşerri, musalli, müeddep ve vakur biri olarak bilirim. Mekanı cennet, makamı âlî olsun.
#Kelime-i Tevhid
#Albayrak Grubu
#AKM
#Sergi