Yeni Şafak gazetesinin iki gün önceki nüshasından okumuşsunuzdur: Fransız polisi, başörtülü iki kadından birinin başına yumruk atıyor, onu korumaya çalışan diğer kadını ise yere yatırarak etkisiz hale getirmeye çalışıyor.
Bu polis, hemen yanı başlarındaki araçtan inip iki kadına uyguladığı şiddeti, videoya kaydettiğini belirterek kendisini uyaran bir kadına da “Evet ona vurdum, buna yetkim var.” sözüyle ayrıca bir yetkililik baskısı uyguluyor.
Beni asıl tedirgin eden, Batı’nın teknolojik gücünü, kültürel hegemonyasını abartan kimi Müslümanların, İslamofobik şiddet karşısında ricat diline sarılarak “İslam sevgi dindir” teranesine tutunup, Kelime-i Tevhid / Kelime-i şehâdet / İ‘lâ-yi kelimetullah / Fî-sebîlillâh; Cihad; Fetih; Da’vet… ve bu silsileden diğer terimlerin varlığı konusunda mütereddit davranmaları, hatta bu terimleri unutma ve unutturma eğilimi sergiliyor olmalarıdır.
Bunların sebepleri ise açık olarak bellidir. Kimi, Batılı eğitimden ve akademik dereceden yoksun kalmamak, kimi ticaretinde zarara uğramamak, kimi mevcut malını kaybetmemek, kimi rahatını ve huzurunu bozmamak… çabasındadır. Bunların kendilerini haklı çıkaracak örnekleri de mebzul miktarda vardır. En sıcak örneği ise Kabil havaalanında, canlarını feda etme pahasına ABD tahliye uçağının bir yerlerine tutunmaya çalışan Afgan Müslümanlarıdır.
“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah, fasık topluluğu doğru yola erdirmez.”
“Rasûlullah (sav) Medine’ye hicret etmekle emrolununca herhangi bir kişi babasına, kardeşine ve karısına şöyle demeye başlamıştı: ‘Biz, şüphesiz hicret etmekle emrolunmuş bulunmaktayız.’ Dolayısıyla insanlardan bazısı bu hicret işine süratle koşmuş ve ondan hoşlanmış, bazısının da karısı, çoluk çocuğu eteğine yapışıp ‘Allah aşkına bizi, senin bizi zayi edip de bizim de zayi olacağımız hiçbir şeye terke etme.’ demeleri sebebiyle kalbi yumuşamış ve onlarla oturup kalkarak hicreti terk etmişti. Bunun üzerine Allah Teâlâ bu âyeti indirerek bu kimseleri azarlamıştır.”
İslamofobya konusuna izleyen yazımızda devam edelim inşallah.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.