Basit bir örnekle, kedi kediliğine, aslan aslanlığına göre bilinmeyi ve davranılmayı hak eder. Aslanı kedi gibi sevmeye kalkıştığımızda hem onun hakikatini ihlal, hem de onun hakikatine göre davranmadığımız için zarara uğramayı hak etmiş oluruz.
Aynı örnek üzerinden hikmet ise, kedinin aslana benzetilmesindeki nedeni, suretteki benzerliğin, hilkatteki yerini ve varlık olmak cihetinden yaratılmanın özünü kavrayabilmeye tekabül eder ki, bu manada hakikat gündelik hayatın pratiğine, hikmet ise tefekkür ve tahayyüldeki enginliğe isabet eder. Diğer bir söyleyişle hikmet, hakikatten daha genel olsa da, dünya hayatı yani yaşamak esasında hakikati bilmek, hikmeti bilmekten öncedir.
Gerek bir imtihan sebebi, gerekse ilahi emre uygun olarak yaşamanın şartı olması bakımından hakikatlerdeki iyiliğin ve kötülüğün bilgisini de şeriat verir. Bu manada bir hakikatin hakikatlilik düzeyiyle, onunla belirlenen her türü sınır iyilik ve kötülük inanmakla mukayyettir.
Tekrarlanan vakte erişen Müslümanların kurbanlarının makbul ve bayramlarının iyiliğe, esenliğe vesile olmasını temenni ederek, bu kurban bayramında da onları üzmeye, inanışlarından dolayı yargılamaya kalkışacak olan kafirlere, müşriklere, zındıklara ve merhamet maskeli beyinsizlere karşı teyakkuz içinde olmalarını hatırlatmak istiyorum.
Yine bu ayetlerin Müslümanlara hatırlattığı diğer bir husus kurban emrinin sıfatı, sebebi ve hükmüdür. Buna göre kurban, “Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; Ona ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki, size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tazim ile anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele.” mealindeki ayetle (Hac, 22:37) ve Peygamber Efendimiz’in “Hali vakti yerinde olup da kurban kesmeyen kişi, namazgahımıza yaklaşmasın.” mealindeki hadisiyle sıfatlanmış, vaktin hakikatine göre davranmakla sebeplendirilmiş, şarinin emri olarak hükme bağlanmıştır.
Bunların hakikatine göre kurbanın sunmada/kesmede öncelikli olan namaz kılmak ve onu Allah’ın ismini zikrederek kesmektir.
Peygamber Efendimiz’in “Bugün ilk işimiz (bayram) namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uygun davranmış olur.” mealindeki hadisiyle birlikte, kurban kesmenin sıfat, sebep, hüküm ve adabına dair çok sayıdaki hadisinin Müslüman’a söylediği ilk şey, bu emrin duyana ulaştığı, namazı ve besmeleyi talep ettiğidir. Yine birçok hadiste Peygamber Efendimiz, namazın önüne alınan ve Allah’ın ismi zikredilmeksizin kesilen kurbanları reddederek, ilgililerine kurbanlarını yenilemelerini emretmişlerdir.
Namaz, Allah’ın adını zikretme ve kurban kesmenin üçlü takip içinde gelmesinin sebebi kulluğun beyanı, eylemin Allah’a tahsis edilmesi ve takva yönelişi ve duygusu içinde eylemde bulunmasının, tevhidi teyit etmesindendir.
Bu yanıyla kurban, tevhit dini olan İslam’ın beyanına mahsus bir ibadettir ve tekrar belirtecek olursak, hakikati ancak ona inananlar tarafından bilinebildiği gibi, hikmeti de en doğru şekilde ancak onlar tarafından öğrenilebilir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.