Deprem ve siyasetin kargaları

04:0011/02/2023, Saturday
G: 11/02/2023, Saturday
Ömer Lekesiz

Kısaca hatırlatalım: Temmuz 2021’de Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya ve Rheinland Pfalz eyaletlerindeki sel felaketinde bölgeye günlerce elektrik ve içme suyu verilemedi; cep telefonları uzun süre çalıştırılamadı; doğal gaz hattı, yıkılan köprüler ve arızalanan demiryolları tamir edilemedi, öyle ki felaketin üzerinden aylar geçmesine rağmen zikredilen sorunların birçoğunun üstesinden gelinemedi.Almanya’da böyle olduysa bizde de böyle olması normaldir demiyoruz çünkü denemez. Mezkûr imkânlar, bunlar

Kısaca hatırlatalım: Temmuz 2021’de Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya ve Rheinland Pfalz eyaletlerindeki sel felaketinde bölgeye günlerce elektrik ve içme suyu verilemedi; cep telefonları uzun süre çalıştırılamadı; doğal gaz hattı, yıkılan köprüler ve arızalanan demiryolları tamir edilemedi, öyle ki felaketin üzerinden aylar geçmesine rağmen zikredilen sorunların birçoğunun üstesinden gelinemedi.

Almanya’da böyle olduysa bizde de böyle olması normaldir demiyoruz çünkü denemez. Mezkûr imkânlar, bunlar üzerindeki tasarruf ve müdahale gücü itibariyle ülkemiz Avrupa’nın –şükürler olsun– ilerisindedir. Öte yandan on ilimizin maruz kaldığı deprem vurgunu Almanya’dakinden de bin kat daha fazladır.

On ilimizi, bunlardaki yüz on altı ilçeyi, altı bin beş yüze yakın mahalleyi ve yedi yüz elli köyü, sadece yüzölçümüyle ifade edecek olursak yaklaşık yüz on bin kilometrekare bir alanı etkileyen, yıkılan bina sayısının altı bin beş yüze yaklaştığı, hasar tespitleriyle veya bir yıl boyunca süreceği tahmin edilen artçı etkilerle daha ne kadar binanın yıkılacağının ise henüz bilinmediği ve üstelik ağır kış şartlarının hâkimiyetinde dokuz saat ara ile meydana gelmiş ve bu yanıyla yüz yıllardır benzeri görülmemiş bir felaketle ve bunun elim sonuçlarla yüz yüzeyiz.

Şükürler olsun ki devletimiz güçlü; ilgili kamu kurumları yeterli ve son derece atak; devletinin kıymetini bilen sivil toplum kuruluşları fedakâr, milletimiz dayanışmanın yardımlaşmanın bilincinde… İlk depremin ilk saatinden itibaren yüz yüze gelinen sorunları ivedilikle çözmeye çalışan, erişilmedik bir tek mağdurun bile kalmaması için tüm gayretlerini ortaya koyan yöneticilerimiz, her meslekten uzman ekiplerimiz, gönüllülerimiz, yerli ve yabancı yardım-destek birimleri… sahadalar.

Bunlara rağmen yaklaşık on dört milyon kişinin yaşadığı o büyük alanda, sayıları yüz bini aşan yardım ekibinin, teknik ve sosyal imkânın hariçten seferber edilmesinde problem yaşanmadığını ve halen de yaşanamayacağını kimse iddia edemez.

İki gün önce halkın el birliğiyle oluşturdukları yardımları Hatay’a götüren kamyonların neden olduğu yoğun trafik bile zikredilen bağlamda bir problemdi örneğin. Son derece iyi niyetlerde yapılan bu hareketin AFAD bilgi ve denetiminde gerçeklemesi gerekirdi. Ancak bu durumda muhtemel problemlere daha öncesinden tedbir alınır ve söz konusu izdiham da yaşanmazdı.

Dolayısıyla iyi niyetliliğin bile tek başına problem oluşturduğu şu hareketli ortamda şu ya da bu oranda belli problemler yaşanacaktır. Önemli olan bunların olumsuzlukları artırmadan, iyi işleyişi sekteye uğratmadan çözülmesidir ki neticede bu gerçekleşmektedir.

Bu hareketlilik esasında en ilginç olan şey ise benzer durumlarda Almanya’da asla ve asla olmayacak şeylerin bizim ülkemizde olabilmesidir.

Vatan hainlerinden, cibilliyetsizlerden, örtülü teröristlerden, beslemeli trollerden, şerlilerden gelen ve gelebilecek şeyleri kastetmiyorum, zira elbette belli bir yere kadar hain hainliğini yapacak, şerli şer üretecek, ilgili kurumlar da bunların kökünü kazımak için hep uyanık olacak ve gayret gösterecektir.

Benim kastettiğim muhalefetteki siyasi partilerin bilerek ya da bilmeyerek devleti zaaf içinde göstermeleri ve bu yolla kendi katkılarını, desteklerini abartarak oy vurgunu yapmaya tevessül etmeleridir.

İskenderun Limanı’ndaki yangın için bir itfaiye, Hatay Havalimanı’nın tamiratı için beş kamyon gönderen İBB ve ABB başkanlarının, bu araçlarla birlikte birer dron da göndererek onlardan sağladıkları görüntüleri “yangını
biz
söndürüyoruz; havaalanını
biz
tamir ediyoruz” yollu sosyal medya paylaşımlarının, afet karşısında tek yürek olmuş seksen beş milyon tarafından yüzlerine sert bir
şamar
gibi çarpılmasından sonra artık böyle bir olumsuzluğun, ayrımcılığın, fırsattan istifade oy avcılığının bitmesi umulurken, ne yazık ki birkaç parti lideri daha zikrettiğimiz hâle bizzat düşmeye başladılar.

Örneğin Meral Akşener, depremin ilk günü vadettiği “Bugün susma, devletin sesinin duyulma zamanı.” sözüne ancak üç gün sadık kalabildi ve “Şimdi Pazarcık, Kahramanmaraş merkezdeyiz. Şimdi de milletimizin sesini duyup tekrar kamuoyuna bunu yansıtma zamanı.» diyerek efelenmeye başladı. Bunun sebebi olarak da Başkanımız Erdoğan’ı aramasının, şu kadar milletvekilini, parti mensubunu bölgeye göndermesinin duyurulmayışını, dolayısıyla krizden oy kazanamama kaygısının kendisini korkutuşunu örtülü şekilde öne sürdü.

Hasılı yıkımcı siyasetin kargalarını henüz susturabilmiş değiliz.

İşimiz çok, hem de pek çok.

#Deprem
#Siyaset
#AFAD
#Ömer Lekesiz