Cavit Okur, İslami harekete mensup ’80 kuşağının ağabeyi; son yirmi üç yıldır Türkiye’nin yönetimine katılan siyasilerin ve bürokratların büyük çoğunluğunun üstadı; üniversiteyi yeni bitirip mesleki kariyerin kapılarını zorlayan yüzlerce gencin hocası;
Öğrenci kuruluşlarında, vakıflarda, miting meydanlarında, koğuşturmalarda, sürgünlerde, hapishanelerde, kısa süreli bir deneyim olarak particilik siyasetinde… dur-durak bilmeyen enerjisine rağmen yorgun düşüp, son adres olarak Köyceğiz’deki evinde dinlenen bir memur-öğretmen;
Evveli Karaman’dan gelip, Isparta’nın Sütçüler ilçesi Kesme köyüne yerleşen altı çocuklu bir Yörük ailesinin, Kur’an okumayı dört yaşında öğrenen bir ferdi… Çoban olan ama Osmanlı Türkçesi’nin medresede öğrenmiş, tepeden inme inkılaplara zerre kadar muhabbet duymamış, hayatı boyunca Latin alfabesini hiç kullanmamış, şapka giymemiş bir babanın evladı…dır.
Nitekim kendisi de hakkındaki mezkur çerçeveyi kitabında şu sözleriyle tamamlamıştır:
“Ben Müslümanlardanım.” diye çıktığım bu yolda yegâne ilah ve rabbin Allah olduğuna yakin bir imanla yürüdüm. Sohbetlerimde de bu minval üzere tevhidi bilince sahip Müslüman yetiştirmenin gayretini güttüm. Davamı temsil etmek için daima ona uygun düşünce ve yaşayışı önceledim. Konuştuğum her sözü vicdanımın onaylamasına önem verdim. Hiçbir zaman şahsımı İslam davasının önüne geçirmedim. Davamı daima önümde hissettim ve ona yetişmek ve onun içinde olmak için koşturdum.
Ne ırkçılık ne demokrasi ne komünizm... Allah’ın emrettiğinin dışında hiçbir düşüncenin içinde olmadım. Çalışmalarımda tevekkülü önemsedim. Başıma gelenler için kimseyi suçlamadım ve bana düşmanlık edenlerden bile intikam almayı düşünmedim. Bir Müslüman olarak hiçbir zaman hâlimden memnunum da demedim.”
Cavit Okur’un Isparta’da başlayıp, öğrencilik, eylem, yöneticilik, meslek, sürgün, insan yetiştirme hareketliliği içinde İzmir, Aydın, Afyon, Kilis, Köyceğiz, Kadıköy ve Üsküdar’dan sonra Köyceğiz’de karar kılan hayat hikayesinde, bir belgesel zenginliği içinde anlattığı Yörük köyü hayatını paranteze alarak, yaklaşık son yarım asırlık mücadelesine baktığımızda, onun isimleri fazla bilinmeyen onlarca eylem ve eğitim ehlinin, Müslümanların sırtından oluşturdukları sahte payeleri şimdi gerçeğin ışığında paslı bir teneke parçası kadar bile bir kıymet ifade etmeyen sahte münevverlerin gerçek hayat ve düşüncelerini aydınlattığını da görürüz.
“Biz niye Amerika’ya karşı olana karşı idik, hep kafamda bir soru işareti oluşturdu bu! Yıllar sonra o zamanki MTTB’nin İstanbul merkez yönetiminde olan amcaoğluna dedim ki; ‘Abi, ben bir çocuktum. Siz bana Kanlı Pazar Mitingi için arabalarla sopalar taşıttınız, silah taşıttınız. Niye?’ Bana ‘Ben sana bundan daha vahim olanı söyleyeyim mi, o gün bu olaylar için MTTB’de toplantılara başkanlık eden o günkü hükümetin içişleri bakanı idi. Her şeyi o düzenledi.’ dedi. Daha sonra içişleri bakanına bu olay sorulduğunda ‘İti ite kırdırdık.’ diyecekti.”
Cavit Okur, en kısa söyleyişle İslami hareketin çınarı; çok önemli bir devrin ve olaylarının tanığıdır.
Sahih tanıklığında doğru bir tanıklığa erişmenin en kestirme yolu ise onun Masum Hikâyesi’ni okumaktan geçecektir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.