Kilometrekare başına 4.000 kişinin düştüğü, su ve enerji kaynakları sıfır olan toplam 360 kilometre karelik bir toprak parçası, adına İsrail denilen bir katiller grubunca, dünyada gönlünün çektiği yeri işgal etmeyi ve insan kanıyla beslenmeyi sıfatı haline getiren ABD’nin verdiği son teknolojiden ve her cinsten yıkım ve öldürme araçlarıyla havadan ve karadan vuruluyor.
Bu daracık alanda evlerini, akrabalarını kaybetmiş ailelerse acı ve gözyaşı içinde, sudan, yiyecekten, enerjiden, ilaçtan, zayıf da olsa uzanabilecek bir yardım elinden mahrum olarak ölmeyi bekliyorlar.
“Neden böyledir; bunların sebebi nedir?” diye sormanın vakti çoktan geçti. Çünkü bunların cevaplanmasına mahsus kavramların ya içleri boşaltıldığı ya da anlamları değiştirildiği için beyan edilecek doğruların hiçbir hükmü kalmadı. Fiilen yaşananı mecazi, analojik bir dille anlatmayı denemek de boşunadır zira işgalcilerin ve destekçilerinin hizmetindeki dünya medyası, onlar tarafından uydurulan, üretilen sahte haberlerle akılları ve vicdanları uyutuyorlar.
Örneğin, “Hamas’ın yaşarlarken ölüme terkedilmiş bir halkın feryadını dünyaya duyurmak için silaha sarılması meşrudur” diyemezsiniz çünkü hem bu meşruiyetin hem de Filistin toprağının asıl sahiplerinin terörist ilan edildiği bir zamandayız.
Basitleştirerek düşünelim: Sizin bir eviniz var. Günlerden bir gün eli silahlı biri evinize gelerek, buranın 2.500 yıl önce kendi atalarına ait olduğu iddiasıyla evinize el koyuyor ve sizin rica ve minnetinizle evinizin odalarından birinde yaşamanıza izin veriyor. Sonra o odayı da elinizden alıyor ve sizi sokağa atıyor. Ardından sokakta olmanızı kendi güvenliği için sakıncalı bularak sizi başka yere sürüyor. Siz diğer sürülenlerle birlikte küçük bir alana sığınıyor ve orada hayatınızın temel ihtiyaçlarını evinizi işgal edenin keyfine göre karşılayabileceğiniz yeni bir düzen kuruyorsunuz.
Evinizi işgal edene ve sizi sürene karşı en ufak bir itiraz hakkınız bulunmuyor. Böyle bir haktan söz ettiğiniz anda ölüm makinalarını karşınızda buluyorsunuz. Öyle ki, evinizi işgal eden silahlı kişi evinizin asıl mukimi, siz ise bu mukime -en azından ona zulmünü hatırlatmak bakımından- zarar veren kişi ilan ediliyorsunuz. Giderek bu zararlılığınız sizin terörist olarak ilan edilmenizle sonuçlanıyor. Artık işgalcinize karşı en ufak kıpırdanışınız bile sözüm ona medeni bir mukime karşı barbarlık yapmanız şeklinde sabitleniyor.
Bu vb. örneklerin hülasası, Filistin’i her geçen gün metre metre işgal eden Siyonistlerin sanki buranın gerçek mukimleriymiş gibi mağdur gösterilmeleri; vatanlarının işgaline, zulüm altında yaşamaya rıza göstermeyen Filistinlilerin ise terörist ilan edilmeleridir.
Bu bağlamda Biden’in, gerçekleri tersyüz etmekle meşhur ABD’nin başkanı olarak, önceki gün medyanın önüne çıkıp, işgalci bir terör devleti olan İsrail’i mülk sahibi, vatanını savunan Hamas’ı ise terörist ilan etmesi söz konusu sakat anlayışın ve ahlaksızın ilk örneği olmadığı gibi son örneği de olmayacaktır.
Konuşmasında, Filistinlileri öldürmeleri için terör devleti İsrail’e mermi sağlayacaklarını, savunma hatlarını ve teknolojilerini güçlendireceklerini, Siyonistlerin şehirlerini koruyacaklarını, İsrail’in yeni soykırımında haklı olduğunu söyleyen ve Gazze’de, Batı Şeria’da Amerikan silahlarıyla binlerce mazlum Filistinlinin katledilmesine gözlerini kapatıp, on dört ABD vatandaşının öldürülmesini yüzbinlerin katledilmesinin önüne alan Biden, sadece güçlünün yalanının doğru sayılmasını değil, ahlaksızlığın ve hukuksuzluğun yaygınlaşmasını istemiştir.
Bu yanıyla Hamas’ın, ölmeye terkedilmiş Filistin halkının sesini duyurmak için silaha başvurması aynı zamanda Biden’de yokluğu mutlak olan doğruyu, ahlakı ve hukuku savunmasıdır.
Nedeni, etkisi ve sonuçları hangi türden sorulara muhatap olursa olsun Hamas’ın direnişi, vatanını savunma gayretiyle makbuldür, muteberdir ve tebriki hak etmektedir.
Buna karşılık başkalarının mülküne, hayatına silahlı olarak saldırmayı, Filistin’de Siyonistlerin dışındaki her canlıya zulmetmeyi, hayat belirtisi gösteren her kıpırdanışı ağır bir şiddetle bastırmayı nihai hat olarak seçen, bu yanıyla Filistin’in sadece Siyonistlerin hakimiyetindeki bir ABD üssüne dönüştürmeyi kendisine görev edinen Siyonistlerin bu fiillerine uygun olarak yüklendikleri çirkin sıfatlar vardır. Bu sıfatlar Biden’in taraf olduğu şeylerle birebir uyumludur.
Büyük şeytan “İşgalci İsrail mazlumdur, mülk sahibi Hamas teröristtir” dese de, hakikat onların da gırtlağına oturacak güçtedir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.