Mezkûr üç terimle neyi kastettiğimizi bu şekilde arz ettikten sonra artık ilgili başlığın genel hükmüne göre konuşabiliriz:
Sanatı merkeze aldığımız için daha baştan oryantalizmin siyasi-ideolojik-entelektüel tanımına girmeyeceğimizi ifade etmeliyiz. Zira oryantalizm iyi planlanmış bir ideoloji olarak İslam’a mahsus inanışı, bilgiyi, siyaseti, edebiyatı vb. top yekûn kuşatma eylemidir ve sanat bunun sadece bir cüzüdür. Bu nedenle oryantalizmin mahiyeti, işleyişi ve eleştirisi için okurlarımızı Edward Said’in -değerini daha uzun yıllar koruyacağına inandığımız- aynı adlı kitabına yönlendirerek, İslam sanatlarının Batı’da sevilme ve oryantalist faaliyetin içine çekilme nedenlerine bakacağız.
Oleg Grabar’ın ilgili tespitlerinden de yararlanarak bunu şu beş başlıkta toplayabiliriz:
- Müslüman halkların hayatını, maddi ve manevi değerlerini bizzat yerinde inceleyerek, bu bilgiler yoluyla onları nifaka düşürmek ve dolayısıyla asıl kendi işgallerini kolaylaştırmak,
- İşgalde rütbeli askerlerinin, büyükelçi, koleksiyoncu, galerici ve simsarlarının yağmaladıkları nadide eserleri, Avrupa sosyetesine yüksek bedellerle satabilmeleri için İslam sanatlarının farkından, değerinden sözlü ve yazılı -kaydî / bilimsel- olarak söz etmek zorunda kalmaları,
- Batılı müze, kütüphane vb. kurumların hırsızlık ve yağma neticesinde sahip oldukları nadide eserlerin ortaya çıkmasını geciktirmek için onları kataloglama yoluna gitmemeleri, bunu yapmışlarsa bile bilgilerini araştırmacılarla paylaşmamaları nedeniyle, kendi içlerinde bilimsel düzeyde İslam sanatlarıyla uğraşmayı seçen ahlak sahiplerini ve sanatçıları daha çok tahrik etmeleri,
- Egzotik yerleri görmek, ilginç dilleri keşfetmek için seyahat etmek isteyen bilim ve sanat adamlarının giderek sayıca çoğalması, bunların bir kısmının Müslüman coğrafyada ikamet etmeyi seçmesi.
- Kendilerininkine göre Müslüman sanatlarına daha fazla ön vermemek, onu parlatmamak için tıpkı diğer (siyer, tasavvuf vb.) temalarda olduğu gibi ürettikleri birkaç iftirayı tutarlı göstermek uğruna yüz doğruyu söyleme hak ve yetkisini kendi ellerinde tutmayı sürdürmek istemeleri.
Batılı sömürgenler, zikrettiğimiz minvalde Müslüman sanatlarını güç ve medeniyet iddialarıyla mütenasip olarak kendi kibirlerine malzeme yapmak isterlerken şu iki hususu gözden kaçırmışlardır:
1- Müslüman sanatlarının Bizans vd. etkilere tabi kılınarak değersizleştirilmeye çalışılmasının hiçbir hükmü yoktur.
2- Oryantalizm üzerinden kontrollü bir şekilde bilinirliğe sunulan Müslüman sanatlarının, Batı’yı zamanla kendi kötü niyetlerinden bizzat vurması kaçınılmazdır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.