Madam: “Sen Fichte misin?” diye sormuş. Fichte çekingen: “Evet madam” demiş. Kadın köstekli saatini çıkarmış, bir saate bir de Fichte’ye baktıktan sonra:
– Çabuk bana teorini anlat, on beş dakika vaktin var, demiş.
Günümüzün haz ve hız tutkunu insanı da “özgürlük, hemen şimdi” dediği için benden bir formül-reçete-hap isteyerek “Nedir bu toprak işi, ne ayak” diye soracaktır.
Okurlardan bana bu zulmü yapmamalarını rica edeceğim. Lütfen. Kapitalizme kafa tutmak çetin bir mesele, öncelikle uzun, yıpratıcı bir çaba ister.
(Bu konudaki düşüncelerimi yeri geldiğinde uzun uzun anlatacağım.)
Nedir peki?
Şudur: Herkeslerin bildiği ama umursamadığı, göze alamadığı, elini taşın altına koyamadığı bir şey.
Sakın bunu kapitalizmin en sevimli tuzaklarından olan “çevrecilik”, “sürdürülebilir kalkınma” ile karıştırmayın.
Kapitalizm sadece bir iktisadi sistem değil neredeyse itikadi bir meseledir.
Ozon tabakası deliniyor, buzullar eriyor, sular kirleniyor, hava pis, insanlar metropollerde maskeyle dolaşıyor. (Bir Kanada şirketi Çinlilere temiz hava satıyormuş. Şaka gibi, ama gerçek.)
Dehşet dengesi sadece nükleer silahlardan ibaret değil. Bıçak kemiğe dayandı. Atmosferin dayanacak gücü kalmadı. Sıcaklık bir derece daha artarsa hapı yuttuğumuzun resmidir. Kimine göre yirmi, kimine göre otuz sene kaldı.
İşleri robotlara teslim etsek bile üretim-tüketim zinciri devam edecek, büyümenin büyüsü sürecek, tüketim toplumu şiştikçe şişecek, altta kalanın canı çıksın.
Yangınlar ormanları, seller toprakları, asit yağmurları suları bitiriyor.
İleri, zengin, refah içindeki ülkelerde öyle göller var ki bakmaya kıyamazsınız. O kadar berrak, o kadar temiz. Görenler hayran oluyor ama, o göllerde bakteri bile yaşamıyor. Ölü doğa dedikleri bu galiba. Sanal dünya.
Bu manzara karşısında yapılacak iş yangında ilk kurtarılacaklar üzerinde ittifak etmektir.
Yani toprak-hava ve su.
Daha sonraki yazılarımızda bu temel yaklaşım konusunda daha ayrıntılı duracağız.
Anlatacağımız hikâye “Hadi gelin köyümüze geri dönelim/Fadime’nin düğününde halay çekelim” gibi bir fantazya değil.
Son zamanlarda ülkemizde de örnekleri görülen (TRT belgesellerinde “Yeni Köylü” deniyor) bazı tuzu kuru tiplerin metropol hayatından kaçıp doğaya dönmesi gibi bir şey de değil.
İnanın bir kulübe kurmamıza, sürüden ayrılmamıza tahammül edemezler. Kötü örnek olur yani.
Peki henüz ilk adımı atılmamış bu sefer bize neye malolacak?
Önemli olan Besmele’yi çekip yola çıkmak.
Gerisi Allah Kerim.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.