Türlü gerilimler, biteviyelik içinde geçen yıl boyunca bir hayal kuruluyor. Tatilde şunu şunu yapacağım, şuraları gezeceğim vb.
İlk cümlede geçen o menhus yılı siz programlamadığınız için, artık bir hafta mı, onbeş gün mü, bir ay mı olacak tatilinizi de size bırakmıyorlar ki. Aslında program denilen şey, size gelinceye kadar pek çok kişi ve kurum tarafından mıncıklanmış, örselenmiş, denenmiş, istatistik –verim– psikolojik danışmanlık vb. gibi badirelerden geçmiştir. Sistemin size biçtiği yerde duruyorsunuz. O kıskaçtan özgür olmak, ancak ve belki serserilik diye vasıflandırılacak atılımlar ister. Bu da doğrusu akıllı-uslu bir adama, ebeveyne, çocuğa yakışmaz.
Yine de medyada, okulda, günlük hayatta sizi kışkırtan pek çok unsur vardır.
Varlıklı kesimin –kim bilir ne pahasına ve hangi program uyarınca– sergilediği gösteriler. Bunlara özenmekten hadi çabuk kurtuldunuz diyelim, ne yapacaksınız?
Tatil zaten bir programdır...
Sayısız alternatif sunulur, seçiminizi yapın artık. Offf, hep aynı şey, hep aynı şey diye nefes boşaltmayın. O kadar zaman, tasarruf ve fedakarlık ile kurduğunuz yazlık da sıradan hâle mi geldi?
Öyledir. Amansız bir hız asrında yaşadığımız malum. Herşey çok çabuk pörsümekte. Daha dün, pırıl pırıl deniz, bakir kumsal, el değmemiş tabiat içinde alabildiğine hür bir tatil diye bellediğiniz ortam; birden mikrop ve çöp dolu, yosunlu kirli deniz, apartmanlar ile dolu bir beton yığını, her köşeden yükselen feryâd ü figan müzik yayını, şortlu kalabalıklar ile yaşanılmaz bir mahşere nasıl dönüştü?
O bir program idi ve tıpkı elektronik alanda görülen hızlı değişim gibi demode oldu. Şimdi bir çiftliğe çekilecek ve muhtemelen ata bineceksiniz. İyi de, nerde o pırasanın bolluğu.
Turizm şirketleri, oteller, turlar sizin için programlar hazırladı. Bunlar arasında kültür ve tarih ağırlıklı seçenekler de var. Mahalli yemekler, folklor ve köylülerin sıcak ilgisi. Bağlama, bazlama ve ayran karşısında yüzünüz buruşuyor, davul zurna kafanızı şişiriyorsa; açıkçası kendinizi sarışın bir İskandinav vatandaşı gibi hissediyorsanız vazgeçin bu işten. Deve üzerinde fotoğraf çektirmekten vazgeçin. Haşema ile havuza atlamaktan da.
Katır sırtında yaylalara, dağlara vurun kendinizi. Hatta gerekli âlet-edevatı edinip bizzat tırmanışlara da katılabilirsiniz. Yıldızlı ve soğuk bir dağ gecesinde, üzerinde alabalıklar kızarttığınız ateş önünde, portatif çadırın hemen yanıbaşında biribirinize eşkıya hikâyeleri anlatın. Yahut küçük ve temiz bir kasaba otelinin gölgeli balkonunda kitabınızı okumaya, gelecekle ilgili tasarılarınızı programlamaya çalışın. Kendinize vakit ayırmanız telkin edilmektedir. Bakımlı olmanız, spor yapmanız, tuz, şeker ve undan uzak durmanız.
Unutmayın, tatilden cildiniz oldukça yanmış, ciğerleriniz oksijen depolamış, dudaklarınızda böğürtlen moru ile dönebilirsiniz. Başınızdan hafif bir macera da geçmiştir elbet. Anlatacak ne çok şey biriktirmişsiniz.
Doğrusu bu tatil size yaramış.
Evet, tatil programı bir tünel kazmakla eşanlamlı. Mahbesinizden sizi kurtaracak bir tünel. Çekler, senetler ödendi, sekreterinize gerekli talimatları verdiniz. Araba bakımdan çıktı, sandaletler alındı, bavullar hazırlandı. Telefon telesekretere bağlandı, televizyon ve basının canı cehenneme. Gidiyorsunuz, içinizde cıvıldayan bir kuş.
Şu tatil düşüncesi ne kadar hoş.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.