“Ey örtüsüne bürünen / Kalk artık uyar / Sadece Rabbini yücelt / Elbiseni temizle / Pislikten sakın / Yaptığını çok görerek başa kakma / Rabbin için sabret / O sûra üflendiği zaman / İşte o gün pek zorlu bir gündür / Kâfirler için hiç kolay değildir / Tek olarak yarattığım o kimseyi bana bırak / Hem ona bol servet verdim / Hem göz önünde oğullar verdim / Hem ona büyük imkânlar sağladım / Sonra da şiddetle arzu eder ki daha da artırayım / Hayır, çünkü o bizim âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi / Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım / Çünkü o bir düşündü, ölçtü, biçti / Kahrolası nasıl da ölçtü, biçti / Yine kahrolası nasıl ölçtü, biçti / Sonra baktı / Sonra kaşını çattı, surat astı / Sonra arkasını döndü ve büyüklük tasladı da / Bu dedi, başka değil öğretilegelen bir sihirdir / Bu sadece bir insan sözüdür .....”
Aylardır anlatmaya çalıştığım meselenin ne olduğunu söylemenin vakti geldi.
Açıkçası sanayi (endüstri) ve teknoloji ile dünya hayatında kazanılan servet-konfor ve refaha “Hayır” deyin.
“Teslim olmak” menfi değil, müsbet. Müsbet, çünkü sizi esaretten hürriyete taşıyacak. Bilim kilisesinin, aklın, materyalizmin, sermayenin, teknolojinin, menfaat ahlâkının (etik) nefsin, tanrıtanımazlığın, piramitlerin, nükleer güçlerin, uçak gemilerinin, sanal ekonominin, doların, gökdelenlerin, fabrikaların, uzay yolculuklarının, bilim-kurgu roman ve filimlerin, yazılımın ve dijitalin saymaya güç yetiremediğimiz milyonla çelik kafesin içinde çırpınmaktan kurtaracak.
Biliyorum zor. Koroya katılanlar elbette mümkün değil diyecek. Bu zorluğu göze alıyor, tüm dünyanın birbirini itip kakarak, sömürerek, vurup-kırarak, altta kalanın canı çıksın diyerek tek bir kulvarda sürdürdüğü koşuyu 152. sırada, ha gayret seneye 142. sırada bitirmek istemiyorum.
Kulvardan çıkıyor, yarışı terkediyorum. Anca gidersin diyenlere “Allah Kerim” diyorum.
Söylediğim sözler yeni değil. Hz. Âdem’den beri insanoğlu doğru yola davet edilmiştir. Ben onları tekrar ediyorum (Bu yüzden okuyanlar bunu biliyoruz diyorlar).
Kabule yakın olanlar elbette Âmentü’ye inananlardır.
Kaç kişi acaba?
Bilmem. Hz. Nuh’a kaç kişi inanmıştı? Hâşa ben Hz. Nuh değilim. Söylediğim sade, basit, anlaşılır bir şey.
Sanayi ve endüstriyi; yani yatırım-üretim-tüketim ile teknolojiyi, bu kısır döngüyü terkedin. Gıda-ilaç-silah-petrol vb. sayılmayacak kadar çok; hayatımızı içinden çıkılamayacak kadar karmaşık ve mânasız kılan, tüm dünyayı-insanlığı bir “sürü” gibi önüne katıp sürükleyen; insanı ve tabiatı insafsızca, hayasızca, küstahça ve çok bilmiş bir kibirle yoketmeye çalışan bu habis zinciri, bu sapık ehl-i dünyanın tûl-i emeline isyan edin.
Ne yapmak lazım?
Tevbe etmek, imanı tazelemek, toprağa (tarıma) dönmek lazım.
Kapitalizm üç yüz yılda kuruldu. Hak yolda yürümeye niyet edenler, gayret edenler, fikredenler, zikredenler için zaman yok hükmündedir. Her an her şey olabilir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.