Burada “kıyamet” kelimesini “dünyanın sonu” şeklindeki dinî anlamında kullanmıyorum. Yakında yaşadığımız “deprem” gibi “büyük felaket” olarak anlıyor; ancak bunun dünya çapında yaşanacak susuzluk, kuraklık, sıcaklık, sel, yangın vb. gibi yıkıcı olaylar anlamında kullanıyorum.
İlim adamları bu kâbusun yaklaşmakta olduğunu söylüyor. Kimine göre bir çeyrek yüzyıl vakit kaldı. Durumun “felaket senaryosu” yazmakla ilgisi yok. Şu yaşadığımız 2023 yaz mevsimine bakmak yetiyor.
Bir yanda yangın, öte yanda sel. Kuraklık her yanı kasıp kavuruyor. Dünyanın ömrü uzun. Bu gibi olaylara tarihte çok raslanmış. Telaşa gerek yok. Doğacak sıkıntıları bilim giderir, merak etmeyin, diyenler var. Lakin artık yumurta deliğin ağzına gelmiş. Bu gibi teselli cümleleri bir şey ifade etmiyor. Peki ne oldu da, insanlık (ve dünya) böyle bir hâle geliverdi?
Bu soruya ben değil, BM cevap versin. Verdi ve üç bin sayfalık bir rapor yayımladı (2021).
Raporun özetine şöyle bir başlık atıldı:
Çağdaş Küresel Medeniyet’in göz kamaştırıcı zaferi.
Ne yapmış bu devrim?
“Hududullah”ı çiğneyerek kendini âlemin kıralı ilan etmiş. Hâlâ sanayi aleyhine söz söylemeye kimse cesaret edemiyor. Onun dokunulmazlığı var. Çünkü o insanlığa cenneti dünyada getiriverdi.
Hangi cennet?
Konfor uğrunda dünyanın dengesi bozulmuş, atmosferin çivisi çıkmış kimin umurunda.
Devletin adı dahi “Refah Devleti” oldu.
Bu paradigma kapitalizmin büyülü formülü olup, tüm dünyaya ilmen ve cebren kabul ettirilmiştir.
Mesele açık ve net olarak şudur:
Paganların panteonları, pagodaları; Hıristiyanların çan kuleleri, Müslümanların minareleri vardır. Her medeniyet dinden kaynaklanır ve bunun sembollerini taşır.
O bacalardan yüzyıllar boyunca atmosfere zehir püskürtüldü. Sadece hava değil, su ve toprak da zehirlendi. Bu medeniyet tabiata savaş açmış idi. Bize mekteplerde böyle okutuldu. İlim ve fen bu savaşı kazandı. Okyanusların altında plastikten dağlar oluştu, ozon tabakası delindi, buzullar erimeye başladı. Balıkların etlerinde artık plastik parçacıkları var. Seller ve yangınlar. Bir yanda konfor, öte yanda kıyamet.
İnsanoğlunu ne bekliyor?
Kıtlık-kuraklık-susuzluk-gıda krizi. Ve kimbilir daha neler.
Kapitalizm sonsuz üretim, sonsuz tüketim, sonsuz kâr peşinde. Dünyanın bütün devletleri ekonomik gelişme ve konfor peşinde.
Çarklar mutlaka dönmeli!
Bu sebeple enerji ihtiyacı başta geliyor.
Aza kanaat edeceğiz. Az konuşup, az uyuyup, az tüketeceğiz.
O misal.
Artık bir uyarmıyoruz, tabiat uyarıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.