Rahmetli Nurettin Topçu ızdıraptan bahsederken şunları söylüyor:
“Izdırap insanda kalbin varlığına ilk alâmettir ve onun dost gibi karşılanması kalbin şaheseridir.”
Uğranılan büyük felaketler ve sevdiğim insanların kaybı karşısında bir şey yazamıyorum.
Herhâlde şu sebepten olmalı. Kaybettiğim şey (kişi) bende öylesine büyük bir yer tutuyor ki; bu kaybı söz ile anlatmaya kalkıştığımda sözlerim duyduğum ızdırap yanında çok zayıf, cılız, acımı yansıtmaktan çok uzak görünüyor.
Yazınca Âkif gibi yazacaksın. Çanakkale’yi onun gibi içimize gömeceksin. Yoksa herkes elbette bir şeyler duyuyor, bir iki söz edebilir. Ama düşünün aklınızda “Çanakkale Şehitleri” gibi bir Bosna şiiri var mı?
Filistin yıllardır kan ağlıyor, şimdi de Irak, Suriye, Arakan. Her nereye baksan Müslüman kanı akıyor. Izdırap gittikçe katlanıyor. Ya feryat edeceksin ya sükut (bu konularda kırık dökük denemelerimi daha sonra Fırtınayı Kucaklamak adlı kitabımda topladım).
Topçu Hoca şöyle devam ediyor:
“İnsanlığın büyük hareketlerini yansıtan ızdıraptır. Dinler ve sanatlar, tarihin kaydettiği parlak medeniyetler ızdırabın şaheserleridir. Peygamberler ümmetlerinin ızdırabını yüklenerek kurtuluş vadini Allah’tan getiren büyük muzdariplerdir. Büyük sanatkârlar da dünyamızın bahtiyarları değillerdir. Yunus’tan Âkif’e, Fuzulî’den Dostoyevski’ye kadar bu insanüstü kafilenin sahip olduğu büyük ve adeta ilahî imtiyaz, onların büyük ızdıraplarıdır.”
Mevlânâ İdris bir görünüp bir kaybolan yıldız gibidir. Onu Atmeydanı’nda ararsınız, o sırada Kaçkar dağlarında sadece orada yetişen bir çiçeği koklamaktadır.
Çocuklar üzerinden dünyayı yorumlayan, hayatın mânasını arayan bir şair.
Bu yüzden şiiri bir pınara, bir kelebeğe, bir buluta, bir ceylan yavrusuna benzer.
Yaralı bir ceylan belki. Ahu gözlerinden kanlı yaşlar akar, yavrularını arar.
Yavruları nerededir?
Başına bombalar yağan çölde.
Mevlânâ İdris çekilen ızdırabı mısralara sığdırmış. İzdiham dergisinin Ocak-Şubat 2015 tarihli nüshasında yer alan “Çocuklar ve Trafik Lambaları” şiiri son yıllarda okuduğum iyi şiirlerden biri.
Bir bölümünü sizlerle paylaşıyor, Mevlânâ’yı gözlerinden öpüyorum.
Dünyada geriye doğru
İnsanlığın biriktirdiği her şeyden biraz
Biraz dedimse çok fazla çünkü ölçemiyorum
Artık olmayan şehirlerindeki
Artık olmayan anılar
Kedilerinin sesi bahçelerinin kirazı
Ödev yaparken dalıp ağzına aldıkları kurşun kalem
Artık ödev yok kalem yok her yer kurşun
Her şey yıkık ve delik deşik zaman bile
Gören var mı şimdi
Çocuğun bir sınıfta kalkan parmağını
Gören var mı
Bir zamanlar bir ay vardı tam şurada
Nereye gitse çocuk
Ay da giderdi oraya
Ay yok artık gitmek yok çocuk yok
Neler var kimse söylemek istemiyor
Burası İstanbul orası Şam
Burada çocuklar için sonsuz bir akşam
Şekersiz mi artık Şam
Yalnız şekersiz değil yalnız bu değil
Bir halk yalnızdır çocuksuzsa sokaklar
Bir şiirin anlamını-etkisini duymak anlamak isterseniz tamamını okuyacaksınız unutmayın.
(Bu yazıları baskıya hazırlarken vefat haberi geldi. Evladım gibiydi. Kendisini sevgi, hasret ve rahmetle anıyorum. 7 Haziran 2022).
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.