Gerçekten de adam tığ gibi, yanakları kırmızı, dişler fırça görmemiş ama bembeyaz. Üstelik taşa oturunca ilk iş cebinden tabakayı çıkarıp bir tütün sarmak oldu, demek ki tiryaki. – Yaşın yetmiş dört, bu sigara ne oluyor? – Can şenliği işte, askerden bu yana içerim. – Günde kaç paket? – Tütün içeriz biz. İşte bir tabaka falan. – Peki hiç hastalandın mı? – Cık! – Hiç doktora gittin mi? – Gitmemişim, heç doktor görmemişim. Etrafta oturanlar yine hayret nidaları çıkarıyor. “Hiç doktor görmemiş.” – İlaç, içtin mi, ilaç? – İçmemişim. – Yahu amca sen ne biçim adamsın insan hiç hasta olmaz mı? – Olur? – Ee, ne yapıyorsun o zaman? – Biraz süt içerim, bal yerim, kafayı vurur yatarım. – Kalkınca! – Kalkınca bi şeyim kalmaz, aynı.
Sonra gelsin türlü türlü hastalıklar, hastalıkların ardı sıra hastaneler, reçeteler, ilaçlar. Bizim halimiz ne olacak? Hayat tarzı değişti. Gıda sektörü de şirketlerin eline geçti. Sert bir rekabet yaşanıyor. Her gün televizyonda çocuklara rengarenk çerezler, şekerler, sütler, yoğurtlar sunuluyor. Bunların hepsinin çok sağlıklı olduğu söyleniyor. Ama çocuklarımız hastane kapısından ayrılmıyor. Zaten diyorlar ki yetişkin olsun, çocuk olsun mutlaka doktora görünün; ayda, altı ayda, senede ölçümlerinizi yaptırın, tedbirinizi alın. Sıkıntıya, strese girmeyin. Hijyene dikkat edin. Beslenme çok önemli bu konuda uzmanlara danışmadan sakın adım atmayın. İnsanlar “deniz mevsimi” öncesi her yıl olduğu gibi “kilo derdi”ne düşer.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.