I-
Eskiler anne duası almaya çalışırdı. Yeniler çocuklarının onayını almak için seferber. Hem çocuklarının onayını istiyorlar hem de onlardan gelecek en pahalı hediyeyi.
Anneliğin fıtratı almaya değil vermeye dönüktür oysa. Anne olmanın değişmeyecek iki vasfı vardır, şefkat ve cömertlik.
Anneler vermeye değil de almaya talip olunca herkes herkesin anneliğini test ediyor her vesile ile.
Küresel ekonomi “annelik değerini” mart sonunda sürüme soktu, bir kaç hafta daha devam eder, pazartesi itibariyle e postama “babalar günü hediyesi için” en çarpıcı listeler düşmeye başladı bile.
Her özel gün, ekonominin çarkına hızlandırıcı bir darbe anladık da, yerli yersiz her kurumun anneler gününü kutlamasını anlamakta hala güçlük çekiyorum. Özellikle eğitim kurumlarının duyarsızlığı beni ziyadesiyle düşündürüyor. Okullarda, yuvalarda, Kur’an Kurslarında anneler günü kutlamasını anlayamıyorum.
Evladı olanlara her gün anneler günü zaten. Ne ki, evladı olmayanları ya da annesi olmayanları “anneler günü vesilesiyle” incitmez isek içimize sinmiyor ne anneliğimiz ne çocukluğumuz.
Dünyada milyonlarca yetim çocuk, milyonlarca çocuğunu kaybetmiş anne var.
Bir şükür bahsi olarak mı ilerliyor anneler günü? Benim annem var annesi olmayanlara aksın yüreğim diye mi kutluyoruz günü? Benim çocuğum var hiç çocuk sahibi olmayanlar için, çocuğunu kaybedenler için empati damarım coştu mu diye kendimizi sorgularken mi buluyoruz? HAYIR! Gözümüz “anneler günü hediyesi”, anneler günü indirimi takip ediyor.
Anne şefkatinin yerini bir kariyer planlaması olarak “annelik” alınca anneler de çocuklar da mevsim sonu indirimli ürünlere dönüşüyor.
II-
Bâyezîd-i Bestamî Hazretleri çok genç yaşta manevi mertebeye ulaşmış bir veli idi. Onun bu mertebeye nasıl ulaştığını soranlara anne duası ile diye cevap verirdi. Annesi, Hazrete ne vesile ile nasıl dua etmişti?
“Annem yaşlı ve hasta idi. Bir gece benden su istedi. Hemen yataktan kalktım anneme su getirmek için dışarı çıktım. Kaplarda hiç su kalmamıştı. Bakır tasla dışarı çıktım su bulmaya gittim. Döndüğümde annem uyumuştu. Uyanınca tekrar su ister diye başucunda bekledim. Bir müddet sonra annem su istedi. Anneme suyu derhal verdim. Suyu verirken soğuktan dolayı elimin derisi bakır tasa yapışmıştı. Annem elimin haline üzülüp ağlayarak dua etti:
“Ya Rab, sen bu fedakar oğlumu görüyorsun, ne söyleyeyim Ya Rabbi. Ne söyleyeyim, ne söyleyeyim diye üç defa seslendikten sonra, Allah’ım onu aziz eyle deyip elini yüzüne sürdü. O geceden itibaren bende bazı değişiklikler olduğunu fark etmeye başladım. Cenabı Allah annemin duası hürmetine bu mertebeyi bana layık gördü.”(Büyük Dini Hikayeler s.403-404 )
III-
Yılda bir defa en pahalı hediyeyi alsak ne olacak versek ne olacak! Hiç. Aslolan nezaket ve letafet ile incitmeden ve incinmeden anne ve evlat olabilmek.
Dünyadaki bütün canlıları evlat, bütün canlıları anne bilmedikten sonra hiçbir değerimiz yok.
Her birimiz merhametimiz ve şefkatimiz kadar insanız. Evlatlarımız için, annelerimiz için istediğimiz güzellikleri, dünyanın bütün evlatları bütün anneleri için istemedikten sonra hiç birimizin payına iyilik ve güzellik düşmeyecek.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.