Babaannem “Bayramı Bursa’da geçireceğiz” deyince,
“NASIL YANİ!”
Ailece, hep beraber, annem, babam, amcam, yengem bağırıştık.
Sonra yine koro halinde “Bayramı Bursa’da geçirmenize Evren Hanım mı karar verdi!” dedik.
Babaannem sorumuzda hiçbir tuhaflık yokmuş gibi “Evet, hiçbirimiz yazın Uludağ’a çıkmamıştık, deneyimlemek istedik” dedi.
76 yaşındaki babaannemin ağzına yerli yersiz bir deneyimlemek lafı yapıştı.
Fevrilik konusunda dünya olimpiyatlarında bir kaç altın madalya sahibi olan amcam, “Anne böyle giderse, senin Evren Hanım ile bu kadar yoğun turistik faaliyete girişmiş olmanı onaylamayabiliriz” dedi.
Annem kaş göz işareti yaptı amcama. Ama yaptığı kaş göz işaretini amcamdan önce babaannem gördü.
“Ne o, akli dengesi yerinde değildir, diye rapor mu alacaksınız!?”
Dedi ve ayağındaki terlikleri çıkartıp lacivert kadife torbasına yerleştirdi, sonra da bana “Hadi Bilge, sana zahmet beni aşağıya indiriver” dedi.
“İşte bu” dedi amcam öfke ile. “Asansöre tek başına binmeye korkan annemiz, bir grup yaşlı kadınla hiç korkmadan o köşe yaz köşesi, bu köşe kış köşesi diye turistçilik oynuyor. Japon turistlerle alay etmek için aceleci davranmışız.”
Amcamın son derece kırıcı ve vurucu söylevini Gülderen yenge kesti: “İnsanların gezme hürriyeti diye bir şey var ve bu hürriyette yaş sınırlaması yok. Ayrıca bu seni niye bu kadar ilgilendiriyor? Kendinin oturan boğa olması ile bir alakası var mı acaba?”
Babaannem Gülderen yengeye şöyle bir baktı, başını iki yana salladı. Oğullarına gelinlerinin laf sokuşturmasından hiç hazzetmez. Başını iki yana sallaması, sen hesabını kendin gör, beni alet etme manasına geliyor.
Annem babaannemin yengeme patlamasını engellemek üzere “Babaannen ve arkadaşları senin kara buğdaylı kekini seviyor, güzelce sar da babaannen yolluk olarak götürsün. Uludağ’da temiz hava ile atıştırmalık şeylere çok ihtiyaçları olacak. Yarın da kurabiye yaparız” dedi.
Annemin olaya müdahil olma şekli her zaman böyle olur. Birini desteklerken ötekini karşısına almamaya itina gösterir.
Yarın kurabiye yapacaksak hepsini beraber götürürdüm ben babaanneme, anladım ki annem mutfakta bana bir şey tembih edecek.
“Haklısın, doğrudan babaannemin derin dondurucusuna koyalım ki çözülüp yeniden donma riski olmasın. Hava çok sıcak, merdivenden inene kadar bile çözülebilir” dedim annemi bile şaşırtacak bir rasyonellik içinde. (Ama defolu bir rasyonellik. Asansör ile aşağı inmemiz kaç dakika sürecek topu topu. Allah’tan kimse sen ne diyorsun Bilge hangi merdiven filan diye sormadı.)
Mutfağa gittim, kara buğday kekini derin saklama kabına yerleştirip elime aldım. Annemi bekliyorum.
Geldi. “Bilge, babaannen ile kal bu gece. Belli etmemeye çalışıyor, ama amcana çok kırılmış olduğunu anlamak zor değil... Amcana en son kırıldığında geceyi acilde geçirmiştik hatırlarsan...”
“Nasıl kalacağım anne durduk yere. Biliyorsun böyle durumlarda yalnız kalmak ister. Ve babaannem, amcam söz konusu olduğunda ne teselliden hoşlanır ne şikayetten!”
“Biliyorum yalnız kalmak ister, ama en son böyle bir durumda yalnız kaldığında bir kutu çikolatayı bitirip şeker komasına girmişti.”
“Haklısın. Ama bir bahane bulmam lazım.”
“Bayram reklamları üzerine makale hazırlıyorum. Annemin televizyon ile arası iyi değil. Babam reklamları her zaman zaplar. Belki sen bana bu konuda yardımcı olabilirsin, de.
Ama bunu öylesine otururken söyle. Baştan kalmak için ona eşlik ettiğini fark etmesin.”
Bayram reklamları hiç iyi bir fikir gibi gelmedi bana.
Babaannem kapının dışından seslendi:
“Bilge, pek gönülsüzsün beni aşağıya indirmekte.”
“Yok babaanne, tam tersine. Sana yatıya geliyorum, diş fırçamı alıyorum.” Emrivaki yapmak en tedbirli yol bence. Evet, yanılmamıştım.
“Arama ben sana diş fırçası aldım. Promosyon vardı, kendime alırken bir tane de sana aldım.”
Annem göz kırptı. Hadi bakalım gazam mübarek olsun. Zor ve uzun bir gece olacak.
Babaannem, sen ne düşünüyorsun bizim Uludağ’a gitmemiz hakkında derse, ne diyeceğim?
Senin kararın. Saygı duyarız. Amcam endişe ediyor, filan mı desem? Yoksa, biz bayramda kiminle bayram kahvaltısı yapacağız, kimin elini öpeceğiz, diye duygusala mı bağlasam?
Ya da, amcam şaşırmakta haklı, sen son zamanlarda pek reformist bir babaanne modeli oldun, filan diye yarı şaka yarı ciddi mi takılsam?
Eleştirelliğin dozunu arttırıp, rahmetli dedem olsaydı bu durumu hiç iyi karşılamazdı, hoş mezarında da kırılabilir. Neticede bayramda onu ziyaret edemeyeceksin, filan mı desem?
Devamı haftaya Cuma’ya...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.