- Çalışıyoruz efendim.
- Şey efendim. Netice için henüz...
- Haklısınız efendim.
- Kahramanlaştıracak eleman bulmakta sıkıntı çekiyoruz efendim.
- Efendim biliyorsunuz. Kişilik, kimlik sorunları olan yazar, siyasetçi, artist arayışına girmiştik.
- Sorun şu: Toplum o kadar normalin sınırlarını aşmış bir durumda ki!
Ses: Eveleme geveleme deve kuşu kovalama. Bu tekerlemeyi bilir misin Necati?
- Hayır efendim.
- Anlıyorum efendim.
-...
- Nasıl buyurdunuz efendim?...
- Yeni bir kadın yazar bulamadık.
- Bütün anormallikler denendi. İç çamaşırlarını yazan, ilişkilerini yazan, annesini yazan, köpeğini yazan, komşusunu yazan. Türk halkı en kısa zamanda benimsiyor bunları. Dışlamıyor. İçine alarak imha ediyor adeta.
- Bunun üzerinde düşünmemiz gerektiğine inanıyorum acizane.
- Türk halkı çok akıllı bir halk mı diye...
- Hayır efendim. Bütün bu projeleri biz tek bir davranış kodu üzerine bina etmiyor muyuz?
- Toplumsal değerleri dumura uğratacak kalemleri konuşlandırıyoruz. Sonunda ne oluyor?
- Daha doğrusu biz bunu yaparken ne olmasını bekliyoruz?
- Afedersiniz. Soruları ben kendime soruyorum. Yani sorular üzerinden yol bulmaya çalışıyorum. Yoksa haddime mi düşmüş zatı âlinize sorular sormak?
- Türk halkı bunları karşısına almıyor. İçinde eritiyor. İçinde erittiği için bizim hiçbir projemiz başarıya ulaşmıyor.
-...
- Kahramanları ekran için mi inşa edeceğiz efendim?
….
- Anlaşıldı efendim.
- Onu yapıyorlar efendim. Montaj aşamasında arkadaşlar.
- Kim söylüyor efendim?
Yayımlandığı dönemde ve daha sonraki yıllarda romanı 28 Şubat etiketi ile nazara vermedim. Aradan çeyrek asır geçince, yaşananlar yıldönümlerinde hatırlanmayacak kadar unutulunca...
Genç kuşaklar ve unutanlar için romanın içinden seçtiğim bir bölümü dikkatinize sundum. Ki romanda bu bölümün adı:
Ses ile Necati / Belirsiz Yer
Nefes alamadığımız o yıllarda, “28 Şubat bin yıl sürecek” diyorlardı. Nitekim sürüyor. Ama 28 Şubat’ı sadece başörtüsü yasağı olarak anlayanların bunu kavraması bir hayli zor. Bkz. sabah kuşağı programları. Daha önce ekranlar başı örtülülere yasaktı. Artık serbest diye sevinelim mi? Her türlü pespayeliğin temsili ve gerçeği olarak, reality şovların vazgeçilmezleri, “yurdum insanı” başörtülüler... Evlerin ekran konuğu başörtülülerin, kimi katil, kimi hırsız, kimi zani.
Üniversite önlerinde, eğitim hayatını tamamlamak için cop yiyenler mi? Bir şekilde hayata karıştılar. Aralarından bazıları vakitsiz toprağa karıştı, eski eşin ya da nikahlı eşin hayatlarına kast etmesiyle.
Her şey o kadar değişti ve dönüştü ki, aynı ufka bakanlar artık sadece Instagram’da, “en ev hali” ile karşılaşıyorlar birbiriyle. Ev hali değince... Şatafat, depdebe yıkılıyor ortalık.
Türkiye/küresel dünya, “ en fenomen olma” performansında bütün kadınlara “eşit imkanlar” sunuyor da diyebiliriz bu durumda. “Bütün kadınlar”, “en kendileri olarak” sadece Instagram’da.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.