Fetullahçı terör örgütünün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Osman Kavala ve yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey ve özellikle eşi Ellen Beth Laipson (Üst düzey CIA yöneticisi), haklarında hazırlanan iddianamede firari sanıklar olarak yer alıyorlar. 15 Temmuz darbe girişiminde ve Gezi Kalkışması’nın göbeğinde yer alan Henri Barkey, ABD Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) yayın organı olan Foreing Affairs’te Başkan Erdoğan’ı skandal, küstah ifadeler ve tehditler ile hedef alıyor. Bağımsız Türkiye’nin dış politikasını Amerikan çıkarları doğrultusunda eleştiren Barkey’in bu hadsiz ve açıkça tehdit eden açıklamalarını okuyunca bir an nedense aklıma İmamoğlu’nun Sayın Erdoğan’ı Bilecik Valisi nedeni ile eleştiren hadsiz açıklamaları geldi. İnşallah Barkey’in yaptığı hadsiz açıklamalardan İmamoğlu’nun haberi yoktur. Henri Barkey’in “Türkiye, Batı’nın etkisinden uzaklaşmasına izin verilmeyecek kadar önemli bir ülke sözleri’’ bir an şahsımı 28 Şubat post modern darbe sürecine götürdü. 28 Şubat’ta da Türkiye’nin Amerika’nın menfaatleri doğrultusunda hareket etme zorunda olduğu iddia edilmişti. Henri Barkey gibi FETÖ ve PKK/YPG muhibbilerinin Başkan Erdoğan’ın şahsında Türkiye’yi tehdit etme hadsizliği eski Türkiye özleminden kaynaklanan psikolojik harp teknikleri kapsamındadır. Aslında Türkiye’yi tehdit ederken “ABD ve Avrupalı müttefiklerinin, Türkiye’den beklenmedik hamleler gelmesi ihtimaline karşı hazırlık yapmaya başlamaları gerekiyor.” açıklaması bile bir gece ansızın gelebiliriz korkusunun bir yansımasıdır. Barkey Yunanistan ile küçük bir çatışma, Suriye’nin kuzeyinde ABD ile çatışma konularını gündeme getirirken Başkan Erdoğan’ın Kuzey Suriye’ye kara harekatı başlatılması iradesi karşısında ABD askerlerini YPG’nin hakim olduğu muhtemel çatışma bölgelerinden Erbil’e kaçırdıklarını unutmamıştır herhalde!
Barkey makalesinde; ABD’nin, muhalefetin ortak adayı için tercihlerini de ortaya koyuyor. Altılı masayı “nispeten disiplinli bir cephe” olarak öven Barkey, henüz ortak aday belirlenmemesini eleştiriyor. “Umutsuzca aday olmak isteyen” Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “samimi ve çalışkan” olmasına rağmen, “hem karizma eksikliğinden muzdarip hem de modası geçmiş göründüğünü” söylüyor. Barkey, Kılıçdaroğlu için “en zayıf aday o ve muhtemelen Erdoğan’a karşı kaybedecek.” değerlendirmesini yapıyor. Barkey, en güçlü aday olarak Ekrem İmamoğlu ismini 6’lı masaya dikte ettirerek işaret ediyor.
Ben var olduğunu düşünüyorum. Zira, 29.06.2022 tarihli “6’lı masa aday için ABD ve İngiltere’den işaret mi bekliyor.” başlıklı köşe yazımda Millet İttifakı’nı oluşturan 6 parti ve liderlerinin 5 toplantı yapmalarına rağmen Cumhurbaşkanı adayının kim olacağını bırakın tespit etmelerini bu konunun gündeme dahi gelmediğini açıklamaları kamuoyunun tepkisini çekmiş ‘Tiyatro mu oynuyorsunuz’ eleştirilerine neden olmuştu. Daha sonra seçim tarihi açıklansın bahanesini öne süren 6’lı masa liderlerinin seçim tarihi açıklanınca da 11’inci toplantıda aralarında anlaşamadıkları ortaya çıkmıştı. İYİ Parti lideri Meral Akşener’in ‘Kazanacak aday’ stratejisi ile Ekrem İmamoğlu’nu desteklemesi Pentagon’un kontrolündeki askeri analiz dergisi The National İnters’te kaleme alınan “Türkiye muhalefeti, Erdoğan’ın zafere giden yolunu açıyor” başlıklı raporundaki tespitlerle bire bir uyuşması dikkat çekici sanırım. Türkiye’deki “Millet İttifakı’nı” destekleyen The National Interest, 6’lı masanın koltuk savaşı yüzünden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rahatlıkla 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağını iddia etti. 2023 seçimlerine aylar kala National Interest, muhalefete sert sözlerle yüklendi. Yazıda, “yakışıklı” olarak nitelendirilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday gösterilmesinin muhalefet için büyük bir handikap yaşatabileceği öne sürüldü. 6’lı masanın seçilmesi en düşük görülen Kılıçdaroğlu’nu aday göstermeye odaklandığı ileri sürülürken, 2010 yılından bu yana bir seçim bile kazanamadığı vurgulanan 73 yaşındaki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “yakışıklı, kibar ve karizmatik olmayan” olarak tanımlanması dikkat çekti. Yine 14.12.2022 tarihli “ABD Büyükelçisi’nin Kılıçdaroğlu’na karşı İmamoğlu’nun adaylığı için kulis faaliyeti yürüttüğü”nü yazmıştım. ABD Büyükelçisinin bu faaliyetini İmamoğlu ile paylaştığını bu konudan Meral Akşener’in de haberdar olduğunu düşünüyorum.
6’lı masa liderlerinin özellikle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener başta olmak üzere yerli ve milli olup olmadıkları konusunda hangi tercihi yapacakları 2023 seçimlerinde oy kullanacak seçmenler tarafından dikkatle izlenecek. Çünkü Amerikalılar her zaman yaptıkları gibi bir milleti hedef aldıklarında ayrım yapmadan hatta kendileri ile iş birliği içinde olan kişileri bile hangi makamda olurlarsa olsunlar deşifre etme stratejisini yine uygulayacaklardır sanırım. 6’lı masa içindeki liderler tahmin ediyorum ki ABD’nin Cumhurbaşkanı aday işaretini gizlice bir telefonla bildirileceğini düşünmüşlerdir. Ancak görüldüğü gibi açıktan Türk milletinin gözüne sokarak adayını açıkladılar. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı 2023 seçimlerinde İmamoğlu olması durumunda bu seçimin milli ve yerli aday ile küreselci aday arasında yani Başkan Erdoğan ile İmamoğlu arasında geçeceği açıktır. 1’inci turda Türkiye’nin Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. İnşallah!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.