Trump için kader ânı yaklaşıyor!

Hikâye, FBI’in Rusların 2016’daki Başkanlık seçimlerine müdahale ettiklerine dair iddiaları soruşturmasıyla başladı. Trump seçildikten sonra, FBI Başkanı James Comey’yi azletti. İddialara göre Comey, Trump’ın soruşturmayı durdurması yönündeki talebine olumlu cevap vermedi. Trump, Başsavcı(Adalet Bakanı) Jeff Session ile Başsavcı Yardımcısı Rod Rosenstein’dan Comey’yi göndermek için bir yol bulmalarını istedi. Beyaz Saray Hukuk Danışmanı Don McGahn, Comey gitse bile FBI’ın soruşturmayı durdurmayacağını görüşünü savundu. Üç isim de Comey’in azledilmesi için yasal gerekçe olmadığını Trump’a kabul ettirmeye çalıştılar. Ancak Trump Başkanlık yetkisini kullanarak Comey’yi azletti. Demokratlar, Comey’nin azlini adaletin engellenmesine yönelik bir girişim olarak görüyorlar.

Sessions’ın “Rusya Soruşturması”ndan kendisini çekmesi Trump’ın hoşuna gitmedi. Sessions kendisini çekince bu yetki Başsavcı Yardımcısı Rosenstein’e geçti. Rosenstein, “Rusya Soruşturması”nı yürütmek üzere FBI eski Başkanı Robert Mueller’ı “Özel Savcı” olarak görevlendirdi. Trump’ın eski Baş Stratejisti Steve Bannon, Mueller ekibinin karmaşık finansal yollarda iz bulmak konusunda maharetli olduklarını söyleyecekti. Bannon’un sözleri, Beyaz Saray’daki rakibi Jared Kushner’e yönelikti. Bannon’a göre, Comey’yi azletmesi Trump için çok büyük siyasi hataydı ve onu bu yola damadı ve danışmanı Kushner sürükledi.

“Rusya Soruşturması” Trump’ın başının üstünde “Demoklesin kılıcı” gibi sallanıyor. Yunan efsanesinde Sicilya Kralı Dionysos, Saray dalkavuğu Demokles’e ders vermek için onu ziyafete davet eder. Demokles’in başının üstünde, at kuyruğundan alınmış bir kılla tavana bağlanmış bir kılıç vardır. Ecel terleri döken Demokles için, kılıcın tavandan koparak başını kesmesi, an meselesidir. Trump da Mueller karşısında kendisini bir Demokles gibi hissediyor.

Geçenlerde “New York Times”da Trump yönetiminde görev yapan üst düzey bir isme ait olduğu öne sürülen ‘isimsiz’ bir makale yayınlandı. Makalede Trump’ı dizginlemeye yemin etmiş etkili bir grubun varlığına işaret ediliyordu. Makaledeki bir diğer detay ise grubun Trump’ı azletmeyi de gündemlerine almış olmalarıydı. Mahkemece suçlu bulunması halinde veya diğer gerekçelerle ABD Başkanlarını azletme yetkisi Kongre’de. Hem “Mueller Soruşturması”nın devam etmesi ve hem de Kasım’daki seçimlerde Kongre’deki aritmetik dengenin “Demokratlar” lehinde değişmesi ihtimali Trump’ın endişelenmesi yeter sebepler.

Trump, Adalet Bakanı Sessions’dan “Mueller soruşturması”nı bitirmesini istedi. Sessions’ın Mueller’ı durdurma yetkisi yok. Bu yetki Başsavcı Yardımcısı Rosenstein’da. Rosenstein ise Mueller’ı görevden almaya yanaşmıyor. Sessions da Rosenstein’ı görevden almak istemiyor. Trumpçı Cumhuriyetçiler ise Sessions ve Rosenstein’ın azledilmesi için bastırıyorlar. Yine New York Times’da yayınlanan bir haberde, Comey’yin kovulmasının ardından Rosenstein’ın Trump’ın azledilmesi için gizli yollara başvurmaya çalıştığına dair iddialar yer aldı. Rosenstein iddiaları reddediyor tabii ama Trumpçılar, Sessinons’ın Rosenstein’ı derhal azletmesini istiyorlar. Öte yandan Trump’ın Sessions’ın kendisini hayal kırıklığına uğrattığını ilân etmesi “Mueller Soruşturması”ndan kaynaklı iç parçalanmayı gözler önüne seriyor. Rosenstein’ı azletmez ise Trump’ın Sessions’ı kovacağı veya istifaya zorlayacağı söyleniyor.

“Mueller Soruşturması”nda Trump ile anlaşmazlık yaşayan Beyaz Saray Hukuk Danışmanı Don McGahn yakında gidiyor. Söylentilere bakılırsa, “Trump’ı dizginleme kulübü”nde yer aldıkları söylenen Savunma Bakanı James Mattis ile Beyaz Saray Genel Sekreteri John Kelly de gidecekler arasındalar. Mattis ve Kelly ise bu söylentileri hep yalanlıyorlar. Bütün bu gelişmeler, Trump’ı “Mueller Soruşturması”nı durdurmak için bir karar vermeye zorluyor. “Kâder ânı” olarak nitelenebilecek bu karar, Trump için âdeta bir hayat memat meselesidir.