Fetullahcı Terör Örgütü (FETÖ), kamuoyunda meşruiyet ve sempati sağlamanın yolu olarak eğitimi çıkarları doğrultusunda kullandı. Sahte başarı hikayeleri ile ilgi uyandıran, okul zincirini genişleten, soru hırsızlıkları ile kamuya kitleler halinde sızan FETÖ için eğitimin önemi bu nedenle vazgeçilmezdi. FETÖ’nün eğitime verdiği önemin nedenleri ise şöyle sıralanıyor:
Örgüt, toplum içerisinde taban kazanmak için önce finansal kaynakları elde etmeye çalıştı. Daha sonra beyin yıkama faaliyetleri çerçevesinde tespit ettikleri kişileri militanlaştırdı. Onları birer mankurta dönüştürdü.
İlk eğitim yapılanmasını öğrenci evleri üzerinde kuran FETÖ, bu evler ile devletin gücüne en kolay ulaşabileceği askeri okullar ve polis kolejlerini hedefine oturttu. Onlara sızmak için yoğun çaba harcadı. İlk evleri 1970 yılında İzmir’de açıldı, sonrasında başta büyükşehirler olmak üzere halka halka Anadolu’nun tüm şehirlerine yayıldı. Terör örgütü elebaşı Gülen, bu evler için “Işık Evleri’, ‘Işık Kışlaları’ gibi ifadeler kullanarak örgütün emelleri için önemlerini vurguladı.
Öğrenci evlerinin yanı sıra lise ve üniversite giriş, KPSS gibi kitlesel sınavlar da örgütün faydalandığı ya da istismar ettiği konuların başında geldi. Daha fazla geniş kitlelere ulaşmak için bu doğrultuda dershanelere ağırlık verdi. Böylece hem finansal kaynak oluşturuluyor hem de örgüte eleman devşiriliyordu.
Örgütün bünyesinde bulunduğu öğrenci yurtları ise tasnif mekanlar olarak işlev gördü. Yurtlarda seçilen öğrenciler örgütsel eğitimin verildiği Işık Evlerine yönlendirildi. Yurtlarda kalan öğrenciler için yaz kampları düzenlendi. FETÖ, öğrencileri aileleri ile beraber olmamaları için bilinçli bir şekilde engelleme yaptı.
FETÖ, ilk öğrenci evini açtığı İzmir’de bu kez 1986 yılında Yamanlar Koleji adı altında ilk okulunu açtı. Örgüt çaldığı sınav soruları seçilmiş öğrencilere vererek okulu başarılı gösterip reklamını yaptı. Okulları para aklama ve yurt dışına para transferi olarak da kullanan FETÖ, kamuoyu tarafından bilinmeyen kamuflajlı okulları kripto FETÖ üyelerinin çocuklarını okutmaları için kullandığı ortaya çıkmıştı. Daha sonra 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kapatılan okulların birçoğunda gizli bölmeler, gizli katlar, gizli geçitler kamuoyuna yansıdı.
Örgütün yurt dışında açtığı okullarda da bazı ülkelerin ajanlarının çalıştığı 15 Temmuz sonrasında ortaya çıkarıldı. FETÖ, bu okullardan mezun olan öğrencilerin bir kısmı üzerinden tıpkı Türkiye’de uyguladığı taktik üzerinden ilgili ülkenin toplumsal ve yönetimsel yapısına sızma faaliyetleri yürüttü.
1975 yılında FETÖ, Türkiye’de emniyet birimleri ile polis okulları ve polis kolejinde yapılanmaya başladı. 1991 yılında polis okulları ve polis kolejini büyük ölçüde kontrol altına almaya çalıştı. Örgüt Polis Akademisine giriş sınavı sorularını çalarak kendi üyelerine verdi. Kendisinden olmayan öğrencileri baskı, iftira ve disiplin cezaları ile okuldan uzaklaşmaya zorladı.
FETÖ, TSK’ya sızmak için özel öğrencileri kullandı. Bunların deşifre olmaması için hücre sisteminde yapılanmaya gitti. Örgüt içerisinde sadece askeri okullara öğrenci yerleştirmekten sorumlu kurmayları oldu. Bu öğrenciler FETÖ dershaneleri ve örgüte ait resmi yurtlara gönderilmedi. Askeri öğrencilerle ilgilenen örgüt mensupları kod isimleri kullandı. Öğrenciler ağabeylerini kod isimleriyle tanıdı. Örgüt, sınav sorularını çalmada o kadar ustalaştı ki 15 Temmuz öncesinde askeri okullardaki öğrenci varlığı önemli boyutlara ulaştı.