Somali Mogadişu’da bulunan El Basir ve El Nur görme engelliler okullarının müdürleri Abikar Hussein Bashir ve İbrahim Abdullahi Mahmud Türkiye’nin Somali’de çok ciddi işlere imza attığını, engelliler konusunda ise daha çok yardım beklediklerini söylüyorlar.
Türkiye, geliştirdiği ilişkiler ile Afrika’da uluslararası bir aktör haline geldi. Somali de ilgilendiğimiz ülkelerden biri. Kuraklık, terör ve devletsizliğin getirdiği sorunlara karşı Somali’nin yanında olmaya çalışan Türkiye, Afrika üzerinde planları olan ülkeleri de rahatsız etti. Fakat Türkiye Somali’nin yanında olmaya devam etmeye kararlı. TİKA, Kızılay ve yardım kuruluşları Somali’deki çalışmalarına devam ediyor. Ancak Somali’de bir grup var ki, kuraklık, terör ve belirsizliğin yanı sıra başka sorunlarla da yüzleşiyorlar. Onlar engelliler. Zaten ülkede var olan pek çok sorun engellilere yönelik hizmetleri imkansızlaştırıyor. Uluslararası Kabartma Kur’an Hizmetleri Birliği ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul Müdürlüğü’nün misafiri olarak ülkemize gelen Mogadişu’daki El-Basir görme engelliler okulu müdürü Abikar Hussein Bashir ve El-Nur görme engelliler okulu müdürü İbrahim Abdullahi Mahmud ile Somali’de imkansızlıklar içinde açtıkları okullarının hikayesini, görme engellilerin ülkedeki durumunu ve misyoner kuruluşların faaliyetlerini konuştuk.
Somali’de doğuştan engelli olan insanların yanı sıra, iç savaş nedeniyle gözlerini ya da vücudun bazı parçalarını kaybederek engelli olan çok sayıda insan var. Bunun yanı sıra tedavi edilemeyen hastalıklar da engellere sebep oluyor. İç savaşın başladığı 1991 yılından bu yana engelliler neredeyse sahipsiz. Bu insanlar sokaklarda dilencilik yaparak yaşamaya çalışıyorlar. Engellilere yardım eden organizasyon sayısı da yok denecek kadar az. Abikar Hussein Bashir ve İbrahim Abdullahi Mahmud bu şartlar altında görme engelliler için okullar açabilmek adına yola çıkan insanlardan ikisi. Mogadişu’da görme engellilere yönelik eğitim veren 3 okul daha bulunuyor. Bashir söze başlarken, “İç savaştan dolayı ülkemizde ciddi bir açlık oldu. Çok sayıda insan yardım faaliyetleri çerçevesinde ülkemize geldi. Ancak her yardımda bize kendi dinlerini anlatmaya başladılar. Müslümanlar bize yardım etmediği için onlar bu şekilde davranma hakkı buldular kendilerinde” sözleriyle sitemini iletiyor.
Abikar Hussein Bashir’in herhangi bir engeli yok. Görme engellilere karşı ilgisi okuduğu Zıraat okuluna gidip gelirken, okul çevresinde gördüğü görme engelli insanlarla başlıyor. Bashir, “Okulumuzun yakınında körleri görüyordum. Orada körleri eğitmeye çalışan bir teşkilat vardı. Fakat bunların misyoner olduklarını hiç fark etmemiştim. Kabartma yazıyı öğrenmeye ve bu konuda sorumluluk almaya karar verdim. Sonradan anladım ki bu Kore orjinli bir misyoner kurumdu. Hocaların çoğu Kenya’lı, bir kısmı da Ugandalıydı. Kendi ülkemin çocuklarıyla temas etmemi engellemeye çalışıyorlardı. Vazgeçmedim, çok da dua ettim. Beni normal yazıdan kabartma yazıya materyal üretme görevlisi olarak almayı kabul ettiler. Fakat ücretsiz çalışırsam. Bunu kabul ettim çünkü ilerisi için bir idealim vardı” diyor. Bashir’ın bir buçuk yıl orada çalışmasının ardından Ugandalı bir öğretmen öldürülünce organizasyon güvenlik gerekçesiyle okulu kapatmaya karar vermiş. Bashir onlara “Bakın biz Somaliliyiz. Eğitimli insanlarız. Yardım etmek istiyorsanız finansal desteği verin eğitimi biz yapalım” demiş ancak organizasyon bundan hiç memnun olmamış ve önerisini reddetmiş. Daha sonra bir miktar para vermişler ancak bölgenin güvensiz olması nedeniyle çok açık tutamamışlar.
İbrahim Abdullahi Mahmud, doğuştan görme engelli. İç savaş başlamadan önce Somali hükümeti eğitim alması için Bahreyn’e göndermiş. Eğitimini tamamlayan Mahmud, ülkesindeki görmeyen çocuklara yardım edebilmek için Somali’ye geri dönmüş ve bir okul açabilmek için çalışmalara başlamış. Ancak başlayan iç savaş nedeniyle hükümetten yardım almak mümkün olmamış. El Nur adıyla okulu kurduktan sonra ülkede faaliyet gösteren bir telekominikasyon şirketinin vakfı okuldan haberdar olup, kirasını ödemeye ve yemeklerini vermeye başlamış. El Nur okulunun 75 öğrencisi var. Eğitimi sürdürebilmek için ihtiyaç duydukları bir çok şeyden mahrumlar ama ellerinden geleni yapıyorlar. Karşılaştıkları sorunlardan biri de ailelerin görme engelli çocukların eğitilemeyeceklerini düşünmeleri. Bu sorunu aşmak için de ailelerle görüşüp ikna etmeye çalışıyorlar. Bazı aileler okula gelip, öğrencilerin öğrenebildiklerini görünce çocuklarını okula göndermeye karar veriyor.
Uluslararası Kabartma Kur’an Hizmetleri Birliği’nin temel amacı dünyada kabartma Kur’an eğitimini yaygınlaştırmak. Başkan Selahattin Aydın, İslam dünyasında ortak bir metodoloji doğrultusunda bir bütünlük oluşturmayı hedeflediklerini aktarıyor. Birlik Somali’de kabartma Kur’an eğitimi programını geliştirmek için, ihtiyaç duyulan eğitim materyallerini temin edecek. Somali için Elif cüzü hazırlanacak. Mushaf ihtiyaçları karşılanacak, kabartma yazı alet ve edevatı temin edilecek. Görmeyenler için bastonlara Somali’de inanılmaz bir ihtiyaç olduğunu söyleyen Aydın, bunların teminini de sağlamaya çalışacaklarını ifade ediyor. Selahattin Aydın, “Bize yardım etmek isteyenler bize dua etsinler. Sonrasında vakitleri varsa sosyal medya üzerinden bilinirliğimizi arttırmak için yardımcı olsunlar. Sosyal medya hesaplarımızı kendi ağlarında duyursunlar. Hala imkanları varsa bağışlar kabul ediyoruz. Bu bilgiler çerçevesinde imkanları neye elverirse katkıda bulunabilirler” diyor.
Abikar Hussein Bashir ve İbrahim Abdullahi Mahmud Türkiye’nin Somali’de çok ciddi işler yaptığını ve bunun için Türk hükümetine ve yardım kuruluşlarına müteşekkir olduklarını anlatıyorlar. Ancak engellilerin yardım alamayan bir grup olduğunu da belirtiyorlar. “Ümitvarız. Türk insanlarından yardım alabileceğimize inanıyoruz. Okul için bina ve görme engelli çocukların okuma yazmasını mümkün kılan aletler gerekiyor. Okulun elektrik, su gibi günlük giderlerini karşılamak için paraya ihtiyacımız var” diyorlar. Yardımeli Derneği’nin 3 aylık kiralarını karşıladığını, Kızılay’ın ise yemek yaptığını ifade edip teşekkür ediyorlar.
Bashir’in başına gelenler bir filmi aratmıyor. Okulu kapattıktan sonra Mogadişu’ya gelen Bashir’i veliler, “Çocuğumuz artık okuyamayacak mı” diye arayınca, 5 göreme engelli bir gören olmak üzere 6 kişi masraflarını ceplerinden karşılayarak bir okul açıyorlar. 10 öğrenci bir odada gündüz eğitim görüp, gece uyuyorlar. Ancak okulu açtıkları bölgede hakim olan kabile Bashir’i hapse atıyor. Sebep, “Körlere eğitim veriyorsan paran vardır. Bize para vereceksin” Bir gece, bir gün hapiste kalan Bashir’i kurtarmak için ailesi para topluyor. 700 dolar ödeyerek çıkabiliyor. 20 gün eve kapanan Bashir, bir şekilde 6 aylık kirayı toplayıp, okulu o bölgeden şimdiki yerine kaçırıyor. Şu anda güvendeler ancak okulu çalıştıracak paraları yok. 32 öğrencileri var. Bunlar evlerinden gelip gidiyorlar. Yurt dışında yaşayan Somalili iş adamların desteği ile ayakta durabilen El Basir okulunun yemeklerini ise Kızılay veriyor.