ODTÜ'den mezun oldu, 15 yıl anahtarcılık yaptı. Hediyelik eşya sattı, kaşe mühür bastı. Şimdi KKTC'nin Eğitim ve Kültür Bakanı... Canan Öztoprak, mütevazı kişiliği ile Kıbrıs Türk'ünün 'Canan ablası' olmuş.
Mütevazı kişiliği, yumuşak tavırları, nezaketi ile sadece Kıbrıs Türklerinin değil, Türkiye'deki eğitim camiasının da sempatisini kazanan Canan Öztoprak, bir siyaside görmeye alışık olmadığımız tüm özellikleri üzerinde taşıyor. ODTÜ mezunluğu, psikologluğu, anahtarcılık, hediyelik eşya satıcılığı bunlardan sadece biri… En zor zamanlarda imkanı olmasına rağmen adada kalarak, kendisini ekonomik ve sosyal mücadelenin bir parçası kılan Öztoprak, şimdi mücadelesini verdi toplumun Eğitim ve Kültür Bakanı olarak görev yapmanın mutluluğunu yaşıyor
Yeni iktidarın ilk icraatı, iyi yetişmiş donanımlı insan gücünü yönetime ortak etmek olmuş. Bunun en güzel örneklerinden biri halen görevde bulunan Eğitim ve Kültür Bakanı Canan Öztoprak. Öztoprak 1974 yılında ODTÜ Psikoloji mezunu. Okuduğu sırada tanıştığı KKTC'li fizik öğrencisi Salih Öztoprak'la burada evlenen Öztoprak, savaşın olduğu sırada, KKTC'de yaşamak için adaya geri döner.
Bir düşünün ODTÜ'den mezun olmuşsunuz, eşiniz de fizikçi… Tam bu sırada Türkiye Rum saldırılarına karşı Barış Harekâtı düzenliyor. Yani adada ciddi ciddi bir savaş hakim. Ne yapardınız? Öztoprak çifti adeta balayını da bu şartlar altında geçirmiş. Öztoprak “Elbette pişman değildik. Orası ne olursa olsun bizim vatanımız. Kopamayacağımız toprağımız. İşsiz kalacağımızı bilmemize rağmen bunu yaptık” diyerek anlatıyor o günleri.
Çift için o günler ve sonraki yıllar hep bir mücadeleye sahne olmuş. Ne fizikçi eşi ne de psikolog olarak kendisi o koşullar altında çalışabileceği hiçbir kurum bulamamışlar. Onlar da kafa kafaya verip karı koca küçük bir anahtarcı dükkânı açmış. Hediyelik eşya satışının yanı sıra mühür, kaşe de yapan çift 15 yıl boyunca bu dükkânı çalıştırmış. O kadar ki fizikçi Salih bey bir ara bütçeyi kurtarmak için dans eğitmenliği dahi yapmış.
Canan Hanım o zor şartlar altında mesleğini yapmayı da ihmal etmemiş. “Elbette bir psikologun çalışamayacağı koşullar hâkimdi. Çünkü psikolojik destek öncesinde yiyecek gıda, yakacak elektriğe ihtiyaç vardı. Ancak tüm bunlara rağmen esnaflığımızı iyi kötü götürüyorduk. Ben Psikolog olarak kendi dükkânımda çalışma fırsatı buldum. Gelen müşterilere istediklerini verir, dertlerini dinler onlara ne yapmaları gerektiği konusunda fikirlerimi söylerdim. İşimi severek yaptım.” diyor.
CTP'nin kadın kollarında siyaseti de sürdüren Canan Öztoprak, Sabit Soyer'in başbakanlığıyla beraber Eğitim ve Kültür Bakanı olarak görev almış. Canan Hanım “Dünyada anahtarcı psikolog bir yana hepsini bir arada bulunduran bir Eğitim ve Kültür Bakanı ilk defa ben oluyorum galiba” diyerek kendi durumunun ayrıcalığını esprili bir dille anlatıyor.