Üçüncü yılında, şehitleri geri getirmese, gazilerin hatırlarını değiştiremese de milletimiz bu travmayı büyük ölçüde atlatmıştır. Ancak, FETÖ haininin milletimiz içine soktuğu fesadın da kısmen varlığını sürdürdüğü unutulmamalıdır. Bu yüzden,
başlatılan davaların mümkün olan süratte tamamlanması,
meseleye taraf olanların cezalarının hızlı bir şekilde verilmesi büyük önem taşımaktadır. Yeni fesat dalgalarına daha fazla meydan vermeden,
mahkemelerin adil ve acil bir biçimde sonuçlandırılması gerekmektedir.
Bu süreçte, suçun şahsiliği dikkate alınması gereken en önemli hukuki prensiptir. Akrabalık yoluyla veya başka bir şekilde suçlular ile veya terör örgütünün meşru zemini kullanıp hayata geçirdiği üniversite ve banka gibi kurumlarla ilişkisi olanların,
gerçek suçlulardan tefrik edilmesi toplumsal barış için elzemdir.
Hele bu süreci kişisel menfaatlerine alet edip
kumpas ve iftiralar ile rakiplerini elemeye kalkanların
sebep olduğu felaketlerin açık ve seçik bir şekilde hall u fasl edilip
o ahlaksızların da sistemden ayıklanması vicdani bir sorumluluktur.