Türkiye, Osmanlı’da ilk kez toprak kaybetmeye başladığımız Karlofça ve Pasarofça anlaşmalarından bu yana ilk defa hiç olmadığı kadar güçlü.
Üç yüzyıldır, savruluyoruz...
Üç yüzyıldır, emperyalistler bizi durdurmak, tarihten uzaklaştırmak için bizimle savaşıyorlar...
Bizimle savaşıyorlar, derken, genelde İslâm dünyasını, özelde biz’i kastediyorum.
Neden bizimle uğraşıyor Batılılar, peki?
Türkiye, bin yıl dünya tarihini yapan bir aktör!
Tarihi önümüze katıp sürükledik bin yıl...
Ama bu bin yılın son üç asrında tarihi sürükleyen aktör konumunu yitirdik; başkalarının yaptıkları tarihin önünde sürüklenen bir figürana dönüştük...
Kabullenmedi de, nitekim!
Düvel-i muazzama, dört bir taraftan üzerimize üzerimize geldiler...
Emperyalistlere teslim olmadık!
Tarihte hiç bir toplumun başına gelmeyen bir traji-komedi yaşamaya mahkûm edildik!
Celladına âşık olan, daha doğrusu, zorla celladına âşık edilmeye çalışılan yegâne toplum olarak tarihe geçtik.
Zorla kendini, kendi medeniyet iddialarını önce inkâr eden, sonra da reddeden bir mankurtlaşma süreci yaşadık tam iki asır.
Bu iki asrın ilk asrında yönümüzü, ikinci asrında yörüngemizi yitirdik.
Düşe kalka yürüdük...
Henüz önümüz açılmış, tam anlamıyla istiklâlimize kavuşmuş, istikbalimizi görebilecek durumda değiliz.
İçerde kültürel olarak ürpertici bir çürüme yaşanıyor...
Laik, ruhsuz, sömürgeci eğitim sistemi, çocuklarımızı mankurtlaştırıyor...
Vulger medya rejimi, toplumu kurşuna diziyor, fenâ hâlde çözüyor...
Şehirlerimiz, kimliğini, ruhunu kaybediyor...
Evet, içerde bir çözülme yaşıyoruz ama dışarda bölgenin geleceğinin Türkiye’siz şekillenemeyeceğini gösterdik hem gerçekleştirdiğimiz askerî harekâtlarla hem de attığımız stratejik adımlarla...
Şunu unutmayacağız: Bu millet emperyalistlere teslim olmadı ama Türkiye içerden teslim alındı celladına âşık edilerek...
Türkiye, zorla, tepeden, Jakoben yöntemlerle laik bir yörüngeye oturtuldu; kendi tarihî yörüngesinden koparıldı; laiklikle terbiye edildi her on yılda bir yaşanan darbelerle...
Uzatmak istemiyorum bu netameli konuyu.
Yitirdiği yönünü buldu, yörüngesini bulma mücadelesi verdi, veriyor...
Gelinen noktada, toplum, çürümeyi görüyor ve çürümenin önüne nasıl geçebileceğinin formülleri üzerinde kafa patlatıyor...
Toplum derken, toplum adına nefes alıp veren toplumun has çocukları öncü kuşaklarını kastediyorum daha çok.
Onlar gelecekler...
Yarını getirecekler...
Masal mı bunlar?
Aslâ!
Masal değil bu. Gerçek, gerçeğin ta kendisi! Emperyalistleri ürküten de bu tabii!
Bunu bütün dünya görüyor; biz göremiyoruz sadece!
Mısır, düştü!
Suudların boynuna tasma geçirildi!
Pakistan hadım edildi!
Irak, Suriye, Kuzey Afrika cehenneme çevrildi!
Sadece Türkiye direndi...
Türkiye, umut olduğunu gösterdi...
Vesselâm.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.