1999 Marmara Depremi, ülkemizin yaşadığı en büyük, en yıkıcı depremlerden biriydi.
Batı medyası da yoğun ilgi göstermişti depreme. Fakat verdiğimiz kayba değil, gösterdiğimiz, Batı toplumlarında olmayan ruha dikkat çekmişti daha çok.
(Orada bir arkadaşla iddiaya girmiştik. Kazandığıma göre ne yapayım ben, söyleyin bana!)
Kaybetmeye çoktan başlamıştık. Sadece Ak Parti için söylemiyorum bunu; bu ülkenin çocukları olarak hepimiz için söylüyorum.
Bu ülkenin İslâmî kesimleri yerel yönetimlerle birlikte 20 küsur yıldır bu ülkede iktidarlar.
20 küsur yıl iktidar olmak, ülkeyi yönetmek, ülkenin her bakımdan önünü açacak işlere imza atmak anlamına gelebilir. Yoksa bu kadar süre, toplum size iktidar görevi vermez.
Eğer bir toplum, ruhunu yitirirse, o toplum toplum olma vasıflarını da yitirir; sadece her kafadan ses gelen toplama yığınlara dönüşür; zamanla bütün dayanak ve tutamak noktalarını, bütün zorluklara göğüs germesini mümkün kılan direniş imkânlarını kaybeder ve bütün bu anlam haritalarındaki yırtılmalardan sonra parçalanmanın ve dağılmanın eşiğine sürüklenir.
Beni İstanbul seçimleri faslında ilgilendiren şey, falan Parti’nin kaybetmesi, filan Parti’nin kazanması değil artık. Beni ilgilendiren şey, bu toplumun son 4-5 yıldır hızla ruhunu yitirmeye başladığı ürpertici gerçeğidir. Dikkat ederseniz sadece bu konuyu yazıyorum burada 4-5 yıldır, esas itibariyle.
Toplumun ruhunu yitirdiğini gösteren göstergeler neler peki?
Aslında buradan toplumu seferber edecek, aynı hedefe kilitleyebilecek bir ruh üretilebilirdi. Ama olmadı.
Olmadı; çünkü yaşadığımız hâdise, bu toplumun bitmekte olan ruhunun yeri ve zamanı geldiğinde patlamasıydı; daha fazlası değildi.
Ak Parti, ülkenin ekonomisini büyüttü; stratejik hedeflerini büyüttü; ülkenin ufkunu medeniyet coğrafyasına kadar taşıdı.
Türkiye, sonuçta, maddî olarak büyüdü ama manevî olarak (yani entelektüel ve kültürel olarak, eğitim, medya ve şehircilik alanlarında) aynı şey gerçekleşti mi, peki?
Ne yazık ki, hayır!
Bu mesele sadece ülkemizin değil bölgemizin ve insanlığın geleceğiyle ilgili köklü felsefî bir mesele. O yüzden nefesim yettiği kadar kafa patlatacağım inşallah.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.