Marshall Hodgson’ın gözlemi böyle.
Yeni Zelandalılar -ve Avustralyalılar- camilere akın ediyorlar...
İki nedenle.
Birincisi, camide, ibadet halinde masum insanların hunharca, alçakça katledilmeleri, hem bütün dünyada nefretle karşılandı hem de müslümanlara karşı büyük bir sempati selinin yönelmesine yol açtı. Katledilen insanlar, dünyanın en mazlum, en barışçıl, en güleryüzlü ve yardımsever insanları aslında.
O yüzden özellikle Yeni Zelanda da ama genelde belli başlı Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da camiler gayr-i müslim insanların akınına uğradı; camilerde kalkanlar oluşturuldu; müslümanların emin bir şekilde ibadet etmeleri sağlanmaya çalışıldı.
Bunda Yeni Zelanda Başbakanı’nın katliam anından itibaren mazlumlara, ailelerine sahip çıkması, onlar gibi giyinmesi, onlarla birlikte olması, onlarla hemdert olduğunu göstermesi çok etkili oldu.
Bu iki neden, bu eylemi planlayan Batılı istihbarat örgütlerinin, “ne yaptık biz?” diyerek, kafalarını duvarlara vurmalarına yetmiş olmalı!
Terör eylemini planlayanların aslâ hesaplamadıkları bir sonuç bu çünkü!
“Terörizmle savaş”, hedef saptırmak için uydurulmuştu. Amaç İslâm’la postmodern yöntemlerle yani sinsice, ikiyüzlü yöntemlerle savaş’tı.
Terör örgütleri icat edilecek, bunların, Batı’ya savaş açan, gözü dönmüş, vahşî örgütler olduğu işleyecekleri cinayetlerle ispat edilecekti...
Böylelikle, bir taşla bir bir kaç kuş birden vurulacaktı.
Bunun büyük ölçüde başarıldığını söyleyebilirim. Batı toplumlarında İslâm’ın cazibe merkezi konumuna yükseldiği, özellikle de krema arasında, okumuş yazmışlar arasında İslâm’a ilginin ve müslümanlaşma oranının hızla arttığı, 1980’li yıllarda Londra’daydım. Ve bu ilginin bizzat tanıklarından biriyim.
Doğrusunu söylemek gerekirse, İslâm’ın cazibe merkezi haline bazı merkezler tarafından getirildiğinden pirelendim yıllarca ve bu duruma Batılı güçlerin müdahale edebileceği korkusuyla yaşadım o yıllarda Londra’da.
Fakat modernliğin yaşadığı ve bütün dünyaya yaşattığı bunalım, varoluşsal bir bunalımdı: Tanrı fikri yok edilmiş, tabiat delik deşik edilmiş, insanın geleceği bile tehlikeye girmişti.
Bütün bunlara yol açan Batı uygarlığı başka kültürlere, dinlere, medeniyetlere hayat hakkı tanımamış, bütün dinleri fosilleştilmiş, bütün medeniyetlerin kökünü kurutmuş, dünyayı kendine benzetmişti.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.