Yeni Şafak

Neydi o sürekli aydınlık için bir dakika karanlık?

22:0027/01/2008, Pazar
G: 29/08/2019, Perşembe
Yusuf Ziya Cömert

Taa nerelere gittik. Bundan tam 11 yıl önce, Susurluk kazası olmuştu ve ''efkar-ı umumiye'' güya, devlet-mafya ilişkilerinin artık son bulmasını istiyordu. ''Sürekli Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi'' diye bir platform kuruldu. 1 Şubat 1997''den itibaren ''Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık'' eylemleri başlatıldı. Saat 21.00 civarında, lambalarını yakıp söndürüyordu sevgili vatandaşlarımız.Görebilenler, yani ''asli'' tabiriyle ''basiret sahipleri'' bu eylemlerin ''karanlık ilişkiler''le bir

Taa nerelere gittik. Bundan tam 11 yıl önce, Susurluk kazası olmuştu ve ''efkar-ı umumiye'' güya, devlet-mafya ilişkilerinin artık son bulmasını istiyordu. ''Sürekli Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi'' diye bir platform kuruldu. 1 Şubat 1997''den itibaren ''Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık'' eylemleri başlatıldı. Saat 21.00 civarında, lambalarını yakıp söndürüyordu sevgili vatandaşlarımız.

Görebilenler, yani ''asli'' tabiriyle ''basiret sahipleri'' bu eylemlerin ''karanlık ilişkiler''le bir alıp veremediği olmadığını, Refahyol Hükümeti''ni yıpratmaktan başka maksat gütmediğini görüyordu. Ama, en küçük bir ''ima'' ile ''hazırol''a geçen medyamız, var gücüyle eylemleri teşvik etti. Başarılı bir operasyondu doğrusu.

Eylemler maksadına ulaşınca, yani hükümet düşünce, lüzum kalmadı, ''sürekli aydınlık''a.

Bugün anlaşılıyor ki, ''Susurluk''la ''patlayan'' ''cerahat'' o yıllarda kurutulmadığı için, ''devlet''in ''karanlık yüz''ü işlemeye devam etti.

28 Şubat karanlığında bir süre himaye görerek.

28 Şubat''ın ''muvazzaf'' hükümetleri tükendikten sonra kendinden menkul bir yetki ve kendinden menkul bir ''vatanseverlik''le milletin huzurunu bozarak.

Sözümona dini ve milli gerekçelerle, güvenlikleri bu millete emanet edilmiş insanları öldürerek.

Sözümona, çünkü ne dinde karşılığı var işlenen o cinayetlerin, ne de milletin değerlerinde.

Veli Küçük Paşa, o zamanki Meclis Susurluk Komisyonu''na ifade vermeye bile gitmemişti.

Bu, tabii ki Meclis''e karşı bir güç gösterisiydi. ''Biz, demokrasinin de hukukun da üstündeyiz, ufak işlere bakmayız'' tavrıydı.

Veli Küçük, ''suçsuz'' bile olsa, lutfedip Meclis''i aydınlatmalıydı. Tenezzül etmedi. Şimdi, herhalde yargıçları aydınlatıyordur.

Ergenekon operasyonu, milletin, kendisini ''vatansever'' addeden ''çeteler''den koruması açısından ''devrim'' niteliğinde bir hadisedir. İlk ''sürekli aydınlık'' umududur.

* * *

Yakın zamanların en önemli haberiydi Ergenekon operasyonu.

Operasyonun hemen ardından, geçen yıl Ümraniye''de bulunan ve Danıştay sanıklarının işlediği bazı eylemler dahil bir dizi saldırıda kullanılan bombalar hakkındaki süresiz, gerekçesiz, tanımsız, belirsiz yayın yasağının Ergenekon operasyonu için de geçerli olduğu ilan edildi.

Hukuk böyle midir? Susun, gerisine karışmayın, siz anlamazsınız mıdır?

Millet anlamaz mı?

Yoksa sorun milletin anlaması mı?

O manşeti iyi ki atmışız

Yeni Şafak''ın yayına ne gün başlayacağını konuştuğumuz akşamı hatırlıyorum. 1995 Ocak''ının ikinci haftasıydı. Mehmet Ocaktan, Mustafa Karaalioğlu, Ekrem Baki, Mehmet Kahraman ve Yakup Kadri Şafak vardı o akşam.

“Her şey hazırsa, 16 Ocak bile olur” demiştim. Çünkü, daha telefonlarımız, telekslerimiz, fakslarımız bağlanmamıştı. Yakup Kadri Şafak, ''O güne kadar yetişir'' dediyse de, ihtiyaten ayın 20''sini benimsedik. Şimdi unuttuğum bir formaliteden dolayı belirlenen tarihten 3 gün sonra, 23 Ocak''ta çıktık.

Çıktık ama, hazır olmayan şeyler, hâlâ hazır değildi. Faksla, teleksle almamız gereken şeyleri kurye ile aldırıyorduk. Kurye, günde bir kaç kez, AA''nın Cağaloğlu''ndaki yerine gidip getiriyordu haberleri. Ankara büromuz haberlerini Ahmet Şişman''ın Merter''deki bürosuna gönderiyordu. Bir defasında bizzat ben gidip aldım geldim.

23 Ocak 1995''ten bugüne çok şeyler değişti. ''Türkiye''nin önü aydınlık''tı ilk manşetimiz. O gün o kadar beğenmemiştik ama, şimdi ''isabet olmuş'' diye düşünüyorum.

Bugün, artık ne yazdığı, ne söylediği herkes açısından önemli olan, sesi duyulan, milletin sesi olabilen güçlü bir Yeni Şafak var.

Bunca şey, birlikte çalıştığımız arkadaşların enerjileri, Kış ailesinden Albayrak ailesine kadar gazete sahiplerinin sağduyusu, doğruları savunmak adına kendi işlerinden bile fedakarlık yapmaları olmasaydı başarılamazdı.

Yazarlarından muhabirlerine, dağıtıcılarından editörlerine kadar, az veya çok emeği geçen herkese ve gerektiğinde eleştirileriyle, gerektiğinde takdirleriyle bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan okurlarımıza gönülden teşekkür ediyorum.

Yeni Şafak''ın 14. yılı hepimize kutlu olsun.

Yorumlar

Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Henüz yorum bulunmuyor

İlk yorumu siz yapın.

Kapat

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.