Emperyalistler, ne yapıp edip Türkiye’ye diz çöktürmek istiyorlar!Amerikalıların 4.500 TIR silahı sadece bir terör örgütüne vermeleri boşuna değil!Türkiye, ölüm-kalım mücadelesi veriyor...Uzun soluklu bir istiklal ve istikbal mücadelesi bu!Ayrıcabu istiklal ve istikbal mücadelesi sadece bizimle de sınırlı değil; medeniyet coğrafyamızın mukadderatıyla doğrudan irtibatlı.Türkiye’nin geleceği, İslâm dünyasının, mazlum dünyasının geleceğidir.O yüzdenyol ayırımının eşiğine gelip dayandık.Bu ülkede yaşayan
Emperyalistler, ne yapıp edip Türkiye’ye diz çöktürmek istiyorlar!
Amerikalıların 4.500 TIR silahı sadece bir terör örgütüne vermeleri boşuna değil!
Türkiye, ölüm-kalım mücadelesi veriyor...
Uzun soluklu bir istiklal ve istikbal mücadelesi bu!
Ayrıca
bu istiklal ve istikbal mücadelesi sadece bizimle de sınırlı değil; medeniyet coğrafyamızın mukadderatıyla doğrudan irtibatlı.
Türkiye’nin geleceği, İslâm dünyasının, mazlum dünyasının geleceğidir.
O yüzden
yol ayırımının eşiğine gelip dayandık.
Bu ülkede yaşayan herkesin, kendisine sorması gereken soru şudur artık:
Türkiye’nin yanında mısın, karşısında mı?
Bu soru, kelimenin tam anlamıyla,
görecek önemli bir sorudur.
AHMAKLIKLA İHANET ARASINDA GİDİP GELMEK!
Türkiye’de bazı çevreler, olayın vahametinin, ne kadar hayatî olduğunun ya farkında değiller ya da -söylemeye dilim varmıyor ama- ya da ihanet içindedirler.
Düşünsenize... Bir partinin genel başkan yardımcısı, Türkiye’nin
Mehmetçik'le omuz omuza “savaşan” Özgür Suriye Ordusu
ÖSO’nun El-Kaide’yle, DEAŞ’la filan bağlantısı olduğunu söyleyebiliyor!
Düşünsenize...
Batılı emperyalist ülkeler, YPG / PKK da dâhil bu tür örgütleri kullanarak, “vekâlet savaşları” veriyorlar!
Batılılar, haritaları yeniden çizmek, Müslüman halkları birbirine düşürmek, birbirine kırdırmak ve kendi emperyalist çıkarlarını korumak, kollamak için terör örgütlerini tepe tepe kullanıyorlar!
Türkiye’deyse, muhalefet partilerine mensup önde gelen bazı kişiler, Suriye muhalefetinden oluşan, Suriye’nin bağımsızlığı için mücadele veren, bu arada Türkiye’nin parçalanması için emperyalistlerle yan yana, omuz omuza savaşan terör örgütlerinin önüne set çeken meşrû bir oluşumu, “terör örgütü bunlar!” diyecek kadar
!
Ahmaklığın, basiretsizliğin bu kadarına da pes doğrusu!
Eğer bu tür yaftalamaları yapanlar, Suriye’de yaşananları, örgütlerin emperyalistler tarafından nasıl maşa olarak kullanıldığını bile bile bu şekilde konuşuyorlarsa, sadece ahmaklık değil
içindedirler.
EMPERYALİSTLERN UŞAKLARI,
YPG / PKK kökenli tipler, sosyal medyada üstelik de İngilizce
başlıklı bir etiket açıyorlar!
“DEAŞ’la savaşmak dururken, Türkiye, YPG ile savaşıyor” (!) türünden mesajlar gırla gidiyor!
İnanılır gibi değil gerçekten!
Bunlar Selahaddin’in çocukları olamaz!
Bunlar sömürgecilerin, emperyalistlerin uşakları olabilir yalnızca!
Unutmayın:
Selahaddin’in çocuklarıyla Selçuk çocukları omuz omuza verdikleri için Haçlı saldırılarını püskürtmüşlerdi!
Şimdi Haçlıların çocukları
emperyalistlerle omuz omuza vererek
, mazlumların umudu olan ve bunu da bütün yaptıklarıyla ispatlayan
Türkiye’ye karşı savaşanlar, Selahaddin’in çocukları olamazlar!
EMPERYALİSTLERİ, OMUZ OMUZA VEREREK PÜSKÜRTECEĞİZ…
Şunu zihnimizin bir köşesine kalın harflerle yazmamız gerekiyor:
Türkler, Kürtler, Araplar ve diğer Müslüman halklar, emperyalistlerin saldırılarını püskürtmek için omuz omuza verirlerse, emperyalistleri bölgemizden defedebiliriz ancak!
Özetle: Türkiye, bir bekâ mücadelesi, uzun soluklu bir istiklal ve istikbal veriyor. O yüzden
Balkanlar’dan Afrika’nın içlerine kadar bütün Müslüman halklar, Türkiye için, Mehmetçik için dua ediyor...
Çünkü
bütün Müslümanlar da çok açık ve net bir şekilde görüyor ki, Türkiye, son kale’dir.
Mazlumların umududur. Dünyanın ruhu, emperyalistlerin kâbusudur.
Türkiye düşerse, mazlumların umutları suya düşer.
O yüzden
Türkiye’den yana olmak, mazlumlardan, umuttan yana olmaktır.
Türkiye’nin karşısında olmak, emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmek ve tarihe ihanet etmektir.