Yazının başlığı iddialı. Doğru bu. Ama işaret ettiği şey de doğru. En azından “Amerika’da neler oluyor?” sorusuna verilen bir cevap var burada. Gazze’den sonra Amerika’da da, dünyada da artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... GAZZE ETKİSİ Amerikan seçimlerinin Trump’ın zaferiyle sonuçlanması tesadüf değil. Trump’ın zaferi, İsrail’in işlediği insanlık dışı cinayetleri ve soykırımı destekleyen Biden yönetiminin Amerikan halkı tarafından cezalandırmasının bir sonucu. Gazze etkisi bu. Gazze’de işlenen
Yazının başlığı iddialı.
Doğru bu.
Ama işaret ettiği şey de doğru. En azından “Amerika’da neler oluyor?” sorusuna verilen bir cevap var burada. Gazze’den sonra Amerika’da da, dünyada da artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...
Amerikan seçimlerinin Trump’ın zaferiyle sonuçlanması tesadüf değil.
Trump’ın zaferi, İsrail’in işlediği insanlık dışı cinayetleri ve soykırımı destekleyen Biden yönetiminin Amerikan halkı tarafından cezalandırmasının bir sonucu.
Gazze etkisi bu.
Gazze’de işlenen zulüm, dünya halklarının vicdanını patlattı, bütün dünya halkları bu zulme destek olan yönetimleri devirecek teker teker…
Gazze, tarihin kırılma ânı.
Unutmayalım: Tarihin kırılma anları, yeniden kurulma zamanlarıdır.
Gazze, tarihin akışını değiştirecek, bütün zorbaların, emperyalistlerin sonunu getirecek inşallah.
Gazze’de dünyanın gözü önünde işlenen soykırım, tecavüz ve katliamlar, dünyanın dirilişine ve emperyalizmin sonunun gelişine vesile olacak.
Küresel sistem diye bir “entite” (“varlık”) var. Bu entite, masal değil, gerçek. Küresel sistem, her şeyden önce kapitalist. Dolayısıyla materyalist ve ruhsuz. Böyle bir sistemden hak, hukuk, adalet, hele de merhamet beklemek, olmayacak duaya âmin demek!
Kapitalist küresel sistem, sömürü üzerine kurulmuş bir sistem. Sömürü yani hırsızlık, çalma-çırpma, işgal ve tecavüz üzerine.
Böylesi bir sistemde adaletten, haktan, hukuktan bahsetmek imkânsız bir hayalin dünyasına dalıp gitmek demek!
Yüzyıl, Amerikan Yüzyılı olarak tarihe geçti. Ve Amerikan Yüzyılı, tarihin en karanlık yüzyılı olarak anılacak artık.
Amerikan Yüzyılı, sanıldığı gibi, Kuzey Amerika kıtasında Avrupa uygarlığının bir eseri olmadı. Aksine, Avrupa da, uygarlığı da Yahudi gücünün esiri oldu. Dolayısıyla Amerikan Yüzyılı, Batı uygarlığı’nın Avrupa’dan başka bir kıtaya taşınmasından ziyade Yahudi hegemonyasının Amerika’da ve bütün dünyada hükmünü icra etmesinin bir imkânı ve ifadesi olarak tarihe geçti.
Elbette ki, Amerika’ya Anglo-Saksonlar tarafından taşınan ve Amerika’yı kuran püriten / fundamentalist kültür, Avrupa’yı kuran ideoloji değil, Avrupa’yı yıkan, Amerika’yı kuran ideoloji ya da -daha doğru bir ifadeyle- zihniyet. Aşırılığıyla zıddına inkılap edecek bir zihniyet bu.
Önce “çalışma”yı ibadet olarak görüp, sonra bu aşırılığından ötürü de zıddına inkılap etmekten kurtulamayan ve kapitalizmin temellerini atan, Yahudileşme temayülünü sağlamlaştıran felsefî temelleri zayıf bir zihniyet bu.
Amerika’yı kuran zihniyet kapitalizmin ve Yahudi gücünün Amerika’da hızla boy vermesine yol açan bir zihniyet.
Küresel sistem, Amerikan Yüzyılı ile birlikte tarihte ilk defa Yahudilerin bütün dünyaya hükmetmelerinin kurumlarını inşa etti. Amerika’da Yahudilerin kontrolünde küresel bir müesses nizam tesis etti.
İşte Trump, Yahudi gücünün hükmettiği, Amerika’nın her şeyine sirayet eden, çeki düzen veren Yahudilerin kontrolündeki bu müesses nizama meydan okudu. Müesses nizam, çelik gibi sağlamdı ya da her bakımdan Yahudilerin kontrolündeydi Amerika’da.
Trump’ın zaferi, öncelikli olarak, Amerika’nın bütün kurumlarını ele geçiren Yahudi hâkimiyetinin, Amerika’ya yön ve şekil veren konumuna büyük darbe vurabilir.
İkinci olarak, Trump’ın zaferiyle bütün dünyaya hükmeden küresel ölçekteki Yahudi gücü ve hegemonyası büyük sarsıntı geçirecektir. Trump’ın zaferi, en azından Yahudilerin Gazze’deki soykırımını durdurabilir ve Yahudilere hayal bile edemeyecekleri bir darbe vurabilir.
Üçüncü olarak da Yahudi gücüne darbe vurulması dünyanın, özellikle de İslâm dünyasının rahat nefes almasına, toparlanıp kendine gelmesine yol açabilir.
Bu tespitime şöyle bir itiraz yönetilebilir: Dünyanın rahatlamasına, İslâm dünyasının rahat nefes almasına yol açacak bir şeyi Amerikalılar neden desteklesinler ki?
Bu sorunun cevabı ilk bakışta çok açık: Eğer bu zulüm böyle devam ederse, dünya kan gölüne dönüşebilir. Böyle bir şey kapitalistlerin ve tabii ki Yahudilerin işine yarayabilir. Kapitalizm de, Yahudiler de kandan ve kaostan besleniyorlar.
Ama Amerika böyle gitmez, gidemez. Böyle giderse, ekonomik krize ve kaosun eşiğine sürüklenir. Bu da Amerika’nın parçalanması demektir.
Eğer Amerika, içerdeki ekonomik dengeleri rayına oturtamazsa, doların sarsılan gücünü toparlayamazsa, ülkeyi korumakta bile zorlanır.
Ayrıca Amerika’nın elitleri, Amerika’yı soyup soğana çeviren, köleleştiren Yahudi gücünü devre dışı bırakacak bir fırsatı ilk defa yakalamış oldular. Bu süreç devam ettirilirse, İsrail için sonun başlangıcı anlamına gelebilir.
Vesselâm.