Kutlu Kitabımız'da “Ramazan” ya da “Ramazan orucu” gibi isimlendirmeler yapılmaz. Oruç âyetinde doğrudan “Ramazan ayı / şehr-i Ramazan” nitelemesi yapılır.
Ramazan ayı, benzersizliğini ve bu benzersizliğinden kaynaklanan “gücünü” sadece oruç tutanlara değil, oruç tutmayanlara da hissettiren, gösteren çok katmanlı bir varoluş iklimidir.
Bu açıdan
inanan-inanmayan herkes farklı ölçülerde de olsa bizatihî solur, yaşar, tecrübe eder.
Ramazan'ın havasını ve oluşturduğu
yalnızca insanlar yaşamaz iliklerine kadar; bütün varlıklar da yaşar kendilerince...
Ramazan'ın bütün varlığı kucaklayan varedici ve diriltici mevsimi, Rahman'ın rahmet kanatlarını bütün varlıklar üzerine gerdiği bir bütünleşme mevsimidir aynı zamanda.
Bu ayın gelişi de, gidişi de, etkisini belirgin bir şekilde herkese hissettirir.
Bu iklimin tıpkı her iklim gibi bir başı ve sonu var; bu iklimde yapılan oruç tutma amelinin de bir başı ve sonu var.
Ama bu kutlu ayda görünüş itibariyle bir başı, başlangıcı olsa da, gerçekte sonu olmayan bambaşka bir fenomenle karşı karşıyayız: Bu fenomen,
olmasıdır.
İnsanoğlunun dünyadaki ömrü boyunca süren, hatta öldükten sonra da başka merhaleler kazanarak devam eden, Ramazan ayını benzersiz kılan belki de en önemli özelliklerinden biri işte bu çok katmanlı, çok boyutlu, çok sonuçlu yolculuk: Bu dünya hayatı boyunca bitmeyen, sonraki hayatımızda da sürgit devam eden hakikat yolculuğu...
birlikte adeta bir
ve bu beyaz atla tarifsiz haritalar çizer, tarifi imkânsız varoluş ve diriliş coğrafyalarında, varediş ve varkılış kıtalarında, varlığın, hakikatin ve varoluşun mânâ sırlarında ve sınırlarında dolaşır, derûnî bir keşf ve mükâşefe yolculuğuna çıkar...
Ramazan orucuyla birlikte
ve arınmış, kendini aşmış,
koyulur: Nefsiyle mücahedeye, mücadeleye... Büyük cihada doğru kanat çırpar: Yayını hazırlar, okunu kuşanır. Nefes nefese mücadele eder nefsiyle. Nefes nefese hazırlanır okunu atmaya.
aslında. Kişinin at sırtında, heyecanından kişneyen, oraya buraya koşturan, şaha kalkan beyaz atıyla, nefs putunu ve nefsinin putlaştırdıklarını okunun hedefine yerleştirdiği, bu
Ramazan ayı,
yaptıran bir aydır adeta. Ramazan'da yalnızca talim veya temrin yapılmaz. Bunların
de devşirilir.
Ramazan'da
. Herkesin oku, aynı hedeflere ulaşamaz elbette ki. Herkesin oku da, yayı da, kendine göredir...
İlk oruç beden orucudur, “avam”ın okudur ve beden oku devrededir.
Burada çarpıcı bir noktaya dikkat çekeyim:
. İlmin irfana dönüşmesiyle âlim, ârif olma ve dolayısıyla havass yolculuğuna doğru yol alır, der.
. Çünkü avamın orucu yalnızca görünür, geçici zevklerin, hazların izini sürer.
Ve avam orucu tutan,
. Yeme, içme ve cinsel münasebetten uzak durmakla yetinir yalnızca. Burada avam orucu derken, oruca hakettiği değeri, önemi ve yeri vermeyen kişilerin oruçlarından sözediyorum.
,
çalışır bu oruç ve oku.
İkinci oruç güzergâhı,
yolculuğudur:
bu:
Havass orucu tutanın
Havass orucunun oku,
Üçüncü oruç,
: Gözün göremediği coğrafyalara ulaşır havass'ül-havass'ın kalp orucunun tastamam
dönüşen oku.
Bu ok,
aslında;
: Kalp orucunun oku, ilâhî olan'la buluşturacak derûnî bir semâvî yolculuğa çıkartır kişiyi.
Herkesin nefesince, nefesi yettiğince gerilir yay ve zamanın ufkunu aşması hedeflenen bir derin nefesle atılır ok.
Âyette, “
” hükm-i ilâhisinin türlü şekillerde tecellisi sanki bu Ramazan okunun atılmasıyla gerçeğe dönüşür.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.