Güzel bir başlangıç: Arifan’ın genç âlimler ve mütefekkirler programı

04:0015/09/2019, Pazar
G: 15/09/2019, Pazar
Yusuf Kaplan

Biz hiç bir zaman teslim bayrağı çekmedik. Bu millet zor zamanların milleti. İslâm tarihinin en zor zamanlarında tarih sahnesine çıktı ve İslâm dünyasını toplarladı, tarihin akışını değiştirecek dünya-tarihsel ölçekte sonuçlara yol açan büyük medeniyet atılımlarına imza attı.İki asırdır iliklerimize kadar yaşadığımız ikinci büyük medeniyet krizinin aşılması sürecinde de yine biz tarihî bir rol oynayacağız.Şu hâlimize bakıp da arabesk-ağlak psikolojiler geliştirmenin âlemi yok: İslâm dünyasının ve

Biz hiç bir zaman teslim bayrağı çekmedik. Bu millet zor zamanların milleti. İslâm tarihinin en zor zamanlarında tarih sahnesine çıktı ve İslâm dünyasını toplarladı, tarihin akışını değiştirecek dünya-tarihsel ölçekte sonuçlara yol açan büyük medeniyet atılımlarına imza attı.


İki asırdır iliklerimize kadar yaşadığımız ikinci büyük medeniyet krizinin aşılması sürecinde de yine biz tarihî bir rol oynayacağız.

Şu hâlimize bakıp da arabesk-ağlak psikolojiler geliştirmenin âlemi yok: İslâm dünyasının ve dünyanın bizi beklediği bir süreçte, dizimizi bükeceğiz ve bu dünyada yaşayacak ama bu dünyayı yaşamayacak önümüzü açacak bir öncü kuşak yetiştirmeye odaklanacağız.

Tek derdimiz, en önemli derdimiz bu olacak...

Bize 200 üniversite değil, piramidin en tepesini yetiştirecek bir kaç tane vefakâr, cefakâr eğitim kurumu gerekiyor sadece...

İlimde, irfanda, kültürde ve medyada söz sahibi bir nesil yetiştirmek için elimizi çabuk tutmazsak yarın mevcut varlığımızdan bile söz etmekte zorlanırız. On beş asırlık eşsiz medeniyetimizi ve fikir dünyamızı tesis eden ilim, irfan ve hikmet modellerini çağın insanına ulaştıracak gerekli hazırlıkları yapmak zorundayız.

Batı’nın zihinleri iğdiş eden dayatmalarından kendisini ve cemiyeti azade kılacak bir neslin yetiştirilmesi için gerekli eğitim modeli bizde var ama keşfedilmeyi ve yenilenerek diriltilmeyi bekliyor bu model.

Her alanda manevi tahribatın, inkârın ve boşluğun toplumda tedirgin edici bir hızla yaygınlaştığını gözlemliyoruz. Tarihiyle, medeniyetiyle, insanıyla kavgalı mankurtlaşmış kuşaklar yetiştiren mevcut eğitim sistemi, kültür dünyası ve medya rejimiyle uçurumdan başka bir yere gidemeyiz.

Bu gidişata dur demez ve tersine çevirmez isek kendi ayağımıza kurşun sıkmaktan ve intiharın eşiğine sürüklenmekten başka bir şey yapmış olmayacağız.

Dersten önce derdini öğretecek, özgüven verecek, önümüzü açacak eğitim modeli üzerinde kafa yormak zorundayız.

Sivas’taki Arifan Külliyesi, Eylül ayı boyunca önemli bir projeyi hayata geçirmek için kolları sıvadı...

Kadîm, köklü kaynaklarımızdan beslenen medrese müfredatının yanında fikriyat müfredatını bütün yönleri ile harekete geçirip birbirine mezcederek kendi kaynaklarına cesurca dalabilen, insanı esir alan modern hurafelerden ve derinliksiz bakış açılarından uzak ama pergelleri bütün dünyalara açılabilen zihin ve ufuk açıcı bir eğitim modelinin temellerini atmak için gayret gösterecek...

Bu nedenle Arifan, önce kurucu kaynaklarımız Hanefî-Maturîdî geleneğimiz ve bu toprakların mayasını karan, ruhunu oluşturan Anadolu irfanımız ekseninde medeniyet birikimimizi yeniden inşa etme yolculuğunun tohumlarını ekecek sonra da başka medeniyetlerin, kültürlerin ve düşünce geleneklerinin kurucu akımlarıyla ve kişileriyle temas kurma imkânları sunacak uzun soluklu bir eğitim yolculuğuna soyunuyor...

Kalem ve kelâm erbabı genç âlimler ve mütefekkirler yetiştirmeyi hedefleyen bu programa müracaatlar başladı...

Fıkıhtan fikre, inançtan sosyolojik ihtiyaçlara kadar her konuda öncü nefer olmak isteyen genç arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi Sivas’taki Arifan Külliyesi’nin genç âlimler ve mütefekkirler programına katılmaya davet ediyorum.

Arifan Külliyesi’nde medeniyet felsefesi, düşünce tarihi gibi konularda düzenli olarak seminerler verdiğimi de sizlerle paylaşmış olayım buradan...

#Üniversite
#Ders
#Arifan Külliyesi
#Hanefî-Maturîdî
#Sivas