İnsanlık yeni bir çağa, yeni bir kültür evresine giriyor: Ağlar uygarlığı bu: Teknopagan dijital uygarlık. İmkânları kadar zaafları da var. Zaafları daha çok belki de. Çağdaş insanı, “oynayan insan” yaptı.
İnsanlık tarihini kültürlerin biçimsel özellikleri bakımından yapılan “sözlü kültür”, “yazılı kültür”, “görsel kültür”, “dijital kültür” ayırımlarının ve tanımlarının sadece bir kültürü tarif edecek şekilde kullanılması çok indirgemeci ve yanlış.
Tekleştirici, tektipleştici ve indirgemeci ayrımlar ve tanımlar yerine ikili, birleştirici, kaynaştırıcı tanımların daha anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Kadîm kültürler, sadece sözlü kültürler olarak tanımlanıyor. Ki, yanlış bu. Afrika kültürleri, Latin Amerika kültürleri, Asya kültürleri, sözlü kültürler ama aynı zamanda sembolik değeri yüksel görsel kültürler bunlar.
Kadîm Hint kültürü, sözlü olduğu kadar görsel ve yazılı kültür meselâ. Çin kültürü de öyle. Hint kültüründeki görsellik, bilinçli olarak oranları ve orantıları deforme edici görsel somut kültür egemenliğindeyken; Çin kültürü, -özellikle rafine Song Hanedanı döneminde gözlenen- daha soyut görsel kültürün, performans / “tiyatro-dans” kültürünün ve şiirsel kültürün egemenliğinde.
O yüzden kültürleri tekleştirmek yerine en azından ikili tanımlar şeklinde kavramak daha anlamlı ve doğru.
Kadîm kültürler sözlü-yazılı kültürler; modern kültür yazılı-görsel kültür, postmodern ve gelecekte şekillenen çağdaş kültür görsel-dijital kültür... şeklindeki ikili tasnifler ve tarifler gibi.
Şimdi görsel-dijital kültürün egemen olduğu bir çağdayız: Bu çağın en öne çıkan aktörleri, Z Kuşağı.
Nasıl bir dünyada yaşadıklarını bilmiyoruz Z kuşağının. Ama bilmediğimiz dünyaları ve kendileri hakkında ahkâm kesmekten de geri durmuyoruz!
Neden peki?
Bu dünyanın bir çekiciliği, albenisi olmadığı için olabilir mi?
Ya da dijital dünyanın, herkesin bizzat kendisinin yaşadığı ama milyonlarca insanın da aynı dünyayı paylaştığı bilinen bir dünya olması olabilir mi?
Şu an dijital kültür çağında yaşıyoruz: Teknopagan dijital kültür, “oynayan insan”ın insana oynadığı ayartıcı bir oyun!
Görsel kültürün özgürleştirici değil, sınırlayıcı özelliklerini öne çıkardı modern pagan kültür pagan olduğu, köle psikolojisi ile malul olduğu için.
O yüzden bilgiye, tabiata, insana sahip olma güdüsüyle hareket ederek emperyalistleşti; mâlik olma güdüsüyle hareket ederek melikleşti, meleksi melekelerini kaybetti; hâkim olma güdüsüyle hareket ederek, tanrılaşmaya kalkıştı.
Görsel kültür, Paganizmin pençesinde kıvranan modern insanı azmanlaştırdı.
Görsel kültür, “gören insan”ın eseri. Modernite ile postmoderniye arasında salındı durdu.
Paganlaştırıcı ve azmanlaştırıcı görsel kültür, yerini dijital kültüre terketmek zorunda kalacaktı. Hız, haz ve ayartının hâkim olduğu “oynayan insan”ın gelişi kaçınılmazdı!
Nedir bu peki?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.