Sekülerleşme /dünyevîleşme biçimi, Müslüman bir topluma dışardan gelen, içerde gerçekleştirilen bir kültürel saldırı biçimidir. Yeni sömürgecilik biçimidir bu.
Bu yeni-sömürgecilik biçimi, özellikle popüler kültür endüstrisi ve medyalar üzerinden zihnî işgalle hayata geçiriliyor… seküler duyuş, yaşayış ve bakış biçimleriyle daha kolayca ve hatta ayartarak köleleştiriyor bizi de, bütün dünyayı da.
O yüzden sekülerleştikçe, İslâmî sâbitelerimizi yitiriyoruz hızla…
Akidede sâbitelerimiz, şaşmaz inanç ilkelerimizdir.
Günlük hayatta, sâbitelerimizse, haram-helâl ölçüleridir.
Allah’a, peygamberine, âhiret gününe inanan insan, harama bulaşmaz, kul hakkı yiyemez. Eğer burada haram-helal dengesi aşınıyor, kul hakkı hiçe sayılıyorsa, orada İslâm devre dışı kalıyor, İslâm’la bağlarımız kopuyor demektir.
Sekülerleştikçe, haram-helâl ölçüleri aşınıyor; helâller haram, haramlar helâl oluyor...
Sekülerleştikçe, değişkenler, sâbitelerimizi yerle bir ediyor ve zamanla değişkenler, sâbite katına yükseliyor, değişmez kural hâline geliyor, rutinleşiyor ve biz de kanıksıyoruz bu ontolojik yok oluş sürecini…
Somut örnekler üzerinden test edelim söylediklerimizi…
Uyuşturucu kullanımındaki patlamayı yazmıyorum bile…
Geleceğimizin yok oluşunu seyrediyoruz hep birlikte… Kimi zaman bazı çevrelerde güle oynaya hem de…
Genç kuşağın savruluşuyla sınırlı değil bu ülkedeki İslâmî varlığımızın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması sorunu.
Ne yapacağız peki?
Yapacağımız şey çok açık: Yeniden Müslümanlaşmak. Deyim yerindeyse, kendimizi re-set’lemek, bismillah diyerek her şeye yeniden, taze bir ruhla, taze bir heyecanla silbaştan başlamak…
O yüzden Müslüman olmanın nimet olduğu gerçeğini iliklerimize kadar hissederek sarsılmaz ve aşılamaz ilkelerimizi yeniden hayata geçirmek…
Müslüman olma coşkusunu doyasıya yaşamak, bunun için haram-helâl ölçülerine, kul hakkına azamî dikkat göstermek, bunun kazandıracağı coşkuyu diğer müslüman kardeşlerimizle paylaşmak…
Müslüman olmanın tadına varmak, tadını almak ve herkese tattırma coşkusunu iliklerimize kadar yaşamak…
Hayata aktarılamayan bir dinin, paçavraya dönmesi kaçınılmazdır.
Dinini yitiren ya da dinle ilişkisini bitiren insan, sahte dinler icat etmekten, arzularının, hızın, hazzın, tüketimi emreden nefsinin kölesine dönüşmekten ve tükettikçe tükenmekten kurtulamaz.
Vesselâm.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.