Boğaziçi Üniversitesi etrafında yaşanan tartışmalar, Türkiye’nin “beyaz mitoloji”lerinin deşifre olmasına ve çökmesine imkân tanıyabilir mi?
Şu âna kadar yaşananlara bakılırsa, ham hayal benimkisi. Ama yine de var bir ihtimal!
Grek akılcılığının moderniteyi kuran akılcılığa evrilmesiyle, akılcılığın bir yandan tastamam bir epistemik emperyalizm biçimine dönüşerek, hâkim kültürel yapıları, dili, söyleyiş biçimlerini aklamaya yaradığını, ama öte yandan diğer bütün idrak biçimlerini ve dolayısıyla kültürel ifade şekillerini, dilleri, söyleyiş tarzlarını hasıraltı ettiğini, silip süpürdüğünü anlatır.
Burada kullandığım ifadeler ve kavramlar, bendenize ait: Akılcılığın aklamacılığa dönüşmesi, beyaz felsefî emperyalizm biçimi vesaire gibi.
Modernitenin (özellikle de Aydınlanma düşüncesi üzerinden) kendini aklamak için başvurduğu “temizlik operasyonları”na benzer bir aklamacılık, karartma veya temizlik operasyonunu, bizim Boğaziçi’nin ve Kemalist laik çevrelerimizin beyaz mitolojilerini (=ezberlerini, saplantılarını, kalıp yargılarını) deşifre etmekte verimli ve zihin açıcı bir şekilde kullanabiliriz burada.
Türk modernleşmesi’nin Cumhuriyet’le birlikte sımsıkı sarıldığı beyaz mitolojisi (hâkim kılınan, dayatılan ezberi) laiklik.
Bütün devrimler, laiklik üzerinden dayatıldı topluma. Devrimlere başkaldıranlar, gözlerinin yaşına bakılmadı, asıldı!
Bütün darbeler, laiklik adına yapıldı. Toplumun İslâmî anlam haritaları, devletin bütün kurumlarından temizlendi; Türkiye’nin laik beyaz mitolojisi dayatıldı topluma her alanda.
Ataerkil, fallosantrik, zorba, kaba Jakoben dayatma / “emperyalizm” biçimleriyle hâkim kılındı; toplumun bin küsur yıllık İslâmî kökleri ve ruhu kurutuldu; anlam haritaları söküldü; köksüz, ruhsuz, anlamsız, temelsiz, dünyada benzeri olmayan bir laik emperyalizm biçimi dayatıldı gerek askerî gerekse sivil yollarla.
Boğaziçi, Türkiye’nin laik beyaz mitolojilerini daha rafine bir şekilde kazıdı mensuplarının (hocalarının ve öğrencilerinin) kimlik kartlarına ve anlam haritalarına.
Üniversitede beyaz bir derebeylik kuruldu çağdaşlık, liberal değerler adına: Öğrencileri bir şekilde Anadolu’dan geliyordu ama öğretim üyeleri paraşütle, baronik çetelerin lordlar kamarası’ndan atanıyordu!
Zenci bir cumhurbaşkanının başlarına bir rektör ataması, yenilir yutulur bir şey değildi, aslâ kabul edilemezdi! Boğaziçi’nin beyaz mitolojilerine, kökleşmiş laik âyinlerine tersti bu! Böyle buyuruyordu Boğaziçi’nin Zerdüşt’ü!
Sözün özü: Türkiye’nin dokunulmaz kutsal ineğiydi, laiklik. Beyaz emperyalizm biçimi, mitolojik esin ve besin kaynağı. Kutsal şarabı!
Boğaziçi ve benzeri üniversiteler, güçlerini, meşruiyetlerini, Batılı seküler akademinin beyaz mitolojilerini, metodolojilerini, kutsal ineklerini ve ritüellerini sorgusuz sualsiz benimsemelerinden alıyordu.
İyi de, ne yetişir, peki?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.