İslâm’ın kaderi değiştirilmeye çalışılıyor.
Yahudi-İngiliz aklı’nın beyni “operasyon tarihçisi” Bernard Lewis özene bezene işledi bunu. “Laik Türkiye” ve “Şiî İran” öne çıkarılacak. Bizim zihin özürlü tiplerimizi ayartacak şekilde Ermenilere karşı Türkiye’yi destekleyen bu sinsi Yahudi provokatör, Türkiye’de el üstünde tutulur!
Dertleri şu: İslâm sahipsiz kalacak. Görünüşe bakılırsa, kaldı da nitekim. Ama buna göz yummayacağız. İslâm’ın sahibi Allah’tır, Allah’ın nûrunu tamamlayacağını görecek bütün insanlık, bütün Müslümanlar!
Altını çizerek tekrar ediyorum: Bendeniz Şia yayılmacılığı üzerinden Pers emperyalizminin hortlatılmasına dikkat çekerken mezhepçilik filan yapmıyorum. İslâm’ın kaderiyle oynandığına, geleceğimizi belirleyecek kadar tehlikeli bin yıllık bir “büyük oyun”a dikkat çekiyorum.
Müslümanların bu kadar paramparça olduğu bir zaman diliminde İttihad-ı İslâm fikrini hücrelerine kadar hissederek savunan bir Müslüman yazar, bir fikir adamı olarak mezhepçilik, kabilecilik, meşrepçilik yapamam. Asırlar sonrasını dizayn etmeye matuf ve İslâm coğrafyasını cehenneme çevirerek bizi, bütün Müslümanları cehennemin eşiğine sürükleyecek emperyalist küresel bir projeye, tuzağa, İslâm’ın yönünü, yörüngesini ve ruhunu yok edecek, özetle İslâm’ın kaderini tepe taklak edecek tarihî bir dönüşüme, yıkıma dikkat çekiyorum. Bunu mezhepçilik olarak yaftalayan kişi ya salak ya da İran beslemesi asalak biridir. Özür dilerim ama tam gerçek ifade bu.
Küresel sistem tarafından maşa olarak kullanılan İran çok aşağılık bir oyun tezgâhlıyor.
Emperyalistlerle savaşıyormuş gibi yaparak Sünnî Müslümanları katlediyor Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da Haşdi Şabi, Hizbullah gibi vahşî, katil sürüsü örgütlerle!
Emperyalistlerle savaşıyormuş gibi yaparak bölgenin demografisini, coğrafî, siyasî ve kültürel haritalarını yeniden çiziyor İran. Kimse de İran’a “bu yaptığın ateşle oynamaktır, insanların hayatlarıyla oynamaktır; kimsin sen, emperyalistlerin yapmaya bile cesaret edemeyecekleri katliamları, yıkımları nasıl yapabiliyorsun”, diye hesap sormuyor.
Sünnîliğin her bakımdan kalesi, medeniyetimizin simgesi Bağdat gibi, Halep gibi, Musul, Kerkük, Telafer, Basra, Kûfe gibi sembol şehirlerini DEAŞ denen maşa örgütlerle mizansen düşmanlıklar icat ederek yerle bir ediyor, tarihten, bölgenin tarihinden siliyor, İslâm medeniyetinin kalbi olan merkez coğrafyasından İslâm’ın kurucu, konumlandırıcı ve koruyu şehirlerinin ve tarihinin izlerini yok ediyor, köklerini kurutuyor!
Emperyalistlerle savaşıyormuş gibi yaparak, bütün Sünnî bölgelerine, şehirlerine yerleşiyor, oralardaki mazlumları koruyormuş gibi yaparak satın aldıkları adamlar ve örgütler aracılığıyla İslâm’ın merkez coğrafyasının şehirlerini -köylerine, mahallerine varana kadar- Şiileştiriyor, orta ve uzun vadede emperyalistlerin planladıkları büyük Sünnî-Şiî savaşının temellerini atıyor!
Emperyalistlerle savaşıyormuş gibi yaparak hem mağdur rolünü hem de mazlumların hâmisi rolünü oynuyor İran!
Büyük acem oyunu bu.
Osmanlı uzaklaştırıldı tarihten, Osmanlı coğrafyasına İran yerleştiriliyor…
Bu İran-Turan meselesi değil, İslâm’ın kaderiyle oynanması aşağılık tezgâhıdır.
Bin yılı kuruyor İngiliz-Yahudi aklı.
Biz anlayacak çapa, kalibreye sahip değiliz.
Oryantalist literatür felsefede, sanatta, medeniyet tarihinde hep İran’ı öne çıkardı.
Oryantalizm bunun için geliştirildi, belki de.
Oysa omurga da, ruh da biziz. Ehl-i Sünnet yani. İslâm’ın omurgası ve ruhu.
İslâm’ın kaderiyle oynanmasına, İslâm’ın omurgasının çökertilmesine, ruhunun yok edilmesine bir fikir adamı olarak dikkat çekmeyeceksem ne anlamı var ki yapıp çizmenin, değil mi?
Bin yıldır, Batılılarla, Haçlılarla savaştık.
Bundan sonraki bin yılı, Müslümanların birbiriyle boğuşması için kurguluyorlar.
O yüzden İran, İslâm medeniyetinin merkez coğrafyasına yerleştirildi. Osmanlı’yı tarihten silerek İslâm medeniyetini tasfiye ettiler, İran’ı Osmanlı coğrafyasına yerleştiriyorlar adım adım…
İslâm’ın tasfiyesi sürecini devreye soktular…
Kan gövdeyi götürecekmiş, İran’ın umurunda değil. Sadece Suriye’de yarım milyon Sünnî Müslümanı katlettiler! Hem vahşetin en alasını yapıyorlar hem de “vahdet vahdet!” diye propaganda yapıyorlar!
İran durdurulmalı, doğal sınırlarına çekilmeli!
Yoksa bölgemiz, cehenneme dönecek… Allah muhafaza.
Vesselâm.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.