Batı uygarlığı, başdöndürdü: Gerçekten de fırtınalı, heyecanlı, ayartıcı dört asırlık bir serüvene sahne oldu.
Rönesanslardan ve reformasyonlardan, siyasî devrimlerden ve düşünce devrimlerinden, iktisadî devrimlerden ve cinsiyet devrimlerinden ne kaldı geriye?
Ortaya ne koydu, insanlık adına, hayatın anlamı adına Batı uygarlığı? Yeryüzünde adaletin, hakkaniyetin, barışın hâkim olması adına ne armağan etti insanlığa?
Bu sorular,
olması gereken sorular; ama ülkede öylesine sığ, celladına âşık bir entelijansiya hatta kitle var ki,
, her bakımdan
yaşadıklarını gösteren kendi acınası hallerine bakmadan hemen “gerici, yobaz” damgası yapıştırıyorlar!
Nedir bu?
Oysa Batı uygarlığının kurucu düşünürleri de dâhil olmak üzere belli başlı
Tabiî bizim celladına âşık tasmalı çekirgelerimizin rahatını bozuyor bu eleştiriler.
Yeri geldi söyleyeyim:
Şunu çok iyi bilmemiz gerekiyor artık:
Bu gerçeği Batı uygarlığının en büyük düşünürlerinden biri,
, çok sarih ve sarsıcı bir dille ifade etmişti.
, çok muazzam, derinlikli bir kavram. Tefessüh demek.
Ama Nietzsche burada tefessühün çok daha ötesinde, çok daha esaslı bir ontolojik felâkete dikkat çeker:
Hatta bir adım daha ileri giderek,
bir kaç kez.
Nietzsche'yle başladık madem, Nietzsche'yle devam edelim...
“
Ve “
Ama Nietzsche'nin bu uyarısına kulak tıkadı Avrupa. Ve yarım asır içinde iki büyük paylaşım savaşından sonra yerle bir oldu.
Nietzsche'nin çağrısına Heidegger'in dışında Fransız düşünürler kulak kesildiler.
Fakat
Onlar, her şeye rağmen bir
yaparak Batı uygarlığının biraz da
yeniden keşfederek ve harekete geçirerek
Ama olmadı. Olması mümkün değildi.
, hükmünü vermişti: “
Nietzsche'nin haylaz çocukları, üstadlarının bu sözünü idrak edebilecek ontolojik bir konumda değillerdi.
Başka örnek vermeye gerek görmüyorum. Söylenebilecek en iyi sözü Nietzsche söyledi zaten.
19. yüzyılın sonlarında yapılan önemli gözlemler bunlar. Benzer gözlemleri,
belli başlı büyük düşünürlerde de görebiliriz bir şekilde.
O yüzden hem
hem de bir yandan sürgit
öte yandan da
Batı uygarlığı, “
Ama gerçekte ortaya çıkan hâsıla insanlığın geleceği adına oldukça ürpertici:
Tanrı fikrini yok etti.
Hakikat fikrini yok etti.
Tabiatı delik deşik etti.
Bütün medeniyetleri ya dümdüz ederek ya da fosilleştirerek tarihten sildi.
Onca ayartıcı vaatlerine rağmen
Aksine farklı medeniyetlerin insanlığa kendilerince, kendi medeniyet perspektifleriyle ve dinamikleriyle katkıda bulunabilme imkânlarını yerle bir etti.
Hâlihazırda
Batı toplumlarında büyük veya orta ölçekli bir
yaşanması, Batı toplumlarının alt üst olmasıyla, sözgelişi
. Nitekim 2008 ekonomik krizinden itibaren bu tür sorunların ürpertici boyutlar kazanacak şekilde tırmanmaya başladığını gözlemliyoruz.
O yüzden
da refah toplumunun çatırdaması durumunda,
Sadece ürün tüketiminden, tüketim çılgınlığından değil, medyalarla, özellikle de sanal a-sosyal mecralarla gerçekleştirilen algı operasyonlarından... arzuların, duyguların, insanın bütün zaaflarının da ayartıcı, plastize edici, ruhsuzlaştırıcı ve zihinleri köleleştirici yöntemlerle kontrol ve kolonize edilmesini sağlayan
de sözediyorum.
Vesselâm.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.