Türkiye'ye dört bir taraftan saldırı oluyor... İçerden ve dışardan Cumhuriyet tarihinin en ürpertici saldırıları yapılıyor...
Türkiye, her bakımdan, bir
veriyor...
Ama Türkiye'deki bazı çevreler, terör saldırıları üzerinden bile gerginlik çıkarmaktan geri durmuyor. Bir eğlence merkezine yapılan saldırıdan bile “
" sonucu çıkarıyor, sadece sosyal medyada değil gazetelerde ve televizyonlarda da “
" çekmekten çekinmiyorlar!
Bu, olmaz işte! Böyle bir kafa, Türkiye'nin başına “püsküllü belâ" olur yalnızca!
Bu olmaz; çünkü artık dünya âlem biliyor ki, bu örgüt,
Söyleye söyleye dilimde tüy bitti:
Bizzat dönemin
Küresel sistemin silahlı gücü NATO'nun başındaki kişinin böyle bir açıklama yapması, NATO'nun, Soğuk Savaş'tan sonraki ana stratejisinin “İslâm'la savaş" stratejisi olarak belirlendiği anlamına gelir.
Elbette ki, NATO Genel Sekreteri de, Batılı ülkelerin liderleri de, daha sonraki süreçte yaptıkları açıklamalarda, “
" şeklinde açıklamalar yaptılar! Ama
Batılı liderler, tabiî ki, “İslâm'la savaşıyoruz" diyemezler. Bunun nasıl tehlikeli bir şey olduğunu söylemek bile gerekmiyor. Çünkü bu, kendi ayaklarına kurşun sıkmaları anlamına gelir.
O yüzden şu gerçeği görmemiz gerekiyor artık:
El-Kaide'nin Sovyetler'e karşı Amerikalılar tarafından icat edildiğini bütün dünya biliyor artık.
Âmiyâne tabirle, “zurnanın zırt dediği yer" burası işte.
, bu birinci hedefi gerçekleştirebilmek için
, Müslümanların bin yıl dünya tarihini yapmalarını ve dimdik ayakta durmalarını mümkün kılan
ise,
Bizim metamorfoz yemiş seküler elitlerimiz henüz olayın vehametini göremese de, Batılılar şunu çok iyi biliyorlar:
Öte yandan Selçuklu ve Osmanlı tecrübeleriyle Ehl-i Sünnet Omurga'yı kuran medeniyet tecrübesinin mirasçısı -olma mücadelesi veren- bir ülke olarak
Şimdi sıkı durun:
Batılıları çıldırtan bu işte!
Bir kaç şeyi birden yaptı...
Öncelikli olarak,
, bunun için de -henüz yeterince hazırlıklı olmasa da-
. Bunu da, başta Osmanlı coğrafyası olmak üzere medeniyet coğrafyasındaki mazlumlara bilfiil el uzatarak, umut olduğunu göstererek yaptı.
İkinci olarak,
Üçüncü olarak da, Fırat Kalkanı Operasyonu'yla, DEAŞ'a hatırı sayılır bir darbe vurdu ve
bütün dünyaya gösterdi: Böylelikle
.
Batılılar için artık takke düşmüş, kel görünmüştü: O yüzden hem
olan, Türkiye'ye yönelik
hızlandırdılar hem de
, içerdeki birilerine sufle vererek Türkiye'yi önce sosyal, siyasî ve ekonomik kaosun, sonra da iç-savaşın eşiğine sürükleme tezgâhlarını uygulamaya koymaya başladılar.
Yaptığım bütün bu teorik okumalardan ve tahlillerden sonra, Batılıların neden genelde Türkiye'yi hedef tahtasına yatırdıkları, özelde ise her fırsatta özellikle de DEAŞ üzerinden yapılan eylemlerle ya da ülke içinde kışkırtılan absürd hâdiselerle laiklik üzerinden Türkiye'yi tehlikeli bir gerilimin eşiğine sürüklemeye çalıştıkları daha iyi anlaşılıyor olmalı.
*
bu şekilde biraz daha açılması gerekiyordu. O yüzden dünkü yazımda vadettiğim uzun soluklu çıkış yolunu Cuma günkü yazıda sizlerle paylaşacağımı hatırlatarak burada sadece şunu söylemekle yetiniyorum:
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.