Arkeolojik emperyalizm kavramlaştırması çerçevesinde yazdığım yazım pek çok tartışmaya yol açtı. Ama yazı anlaşılmadı; ben de aforozu yedim laik yobazlardan! Türkiye’nin kaderi bu!
Ben şunu söylüyorum: İspanya’dan sadece Müslümanlar sürülmedi, İslâm’ın izleri de silindi.
İspanyolların İslâm’ın izlerini arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarmak için canhıraş çalışmalarını bekleyebilir misiniz?
Ya da İtalyanların Sicilya’da benzer bir şeyi yapmalarını?
Bu yazdıklarımdan arkeoloji bilimine düşman olduğum, ülkemizdeki İslâm’ın dışındaki bütün diğer dinlere, kültürlere, medeniyetlere ait kalıntılara karşı olduğum sonucu çıkarılabilir mi?
Ne münasebet!
İnsanlığa katkıda bulunan her eser, değerlidir ve korunmayı hak eder. Ama ben kendi eserlerimin ve izlerimin yok edilmesine izin veremem. Kimse vermez. Benim yazdıklarımdan arkeolojik eserlere saldırı çağrısı yaptığım sonucu çıkarmak sadece paranoya göstergesidir.
Oysa insan ve eseri bütün kültürler, okunması, yorumlanması ve ders alınması gereken âyetlerdir bir Müslüman için.
Bunları söylemek bile absürt.
Ama bunları söylemek zorunda kalıyor insan. Zira Türkiye’de arkeoloji bilimine adına arkeolojik emperyalizm dediğim saldırgan bir tavır hâkim ve bu arkeolojik emperyalizm, bu ülkede gayrimüslim kültürleri öne çıkaran, İslâm kültürünün izlerini adım adım silen bir strateji izliyor.
Burada dünyanın hiç bir ülkesinde yaşanmayan büyük bir felâkete dikkat çekmeye çalışıyorum.
Bu ülkenin arkeolojik zenginliklerinin yağmalanmasını önleyecek, yurtdışına kaçırılan eserlerimizin ülkemize iadesini sağlayacak bir millî arkeoloji anlayışı bu, öncelikle.
Bu konuda önemli adımlar atıldığını görüyoruz ama belli bir sistematik ve kültürel strateji dâhilinde değil bu adımlar.
İkinci olarak, millî bir arkeoloji stratejisi geliştirilmesi gerekiyor. Bu konu hayatî.
George Orwell ne kadar haklı, “Geçmişi kontrol eden geleceği kontrol eder”, derken, değil mi? Arkeoloji bilimi bu ülkede onyıllarca emperyalistlerce ve yerli emperyalist zihniyetlilerce yapıldı. Bu durum değişiyor, çok şükür. Bizim kültürümüze ait eserlerimiz daha fazla gün ışığına çıkarılmaya başlandı. Bunu önemsiyorum.
Fakat arkeolojik emperyalizm zihniyetinin hâlâ çok güçlü olduğunu düşünüyorum. Dünyanın hiç bir yerinde, örneğin İspanya’da İtalya’da, Yunanistan’da Türkiye’deki çarpık arkeolojik zihniyetin hâkim olmasını hayal etmek bile imkânsızdır.
İspanya’da, İtalya’nın başta Sicilya adası olmak Akdeniz’de dün Müslümanların insanlık çapında evrensel medeniyet eserleri yeşerttikleri adalarda, Müslümanların sürüldüğü, katledildiği veya azınlıkta olduğu Balkan ülkelerinde siz İslâm kültürünün, eserlerinin kazısının yapılmasına, gün ışığına çıkarılmasına tanık oldunuz mu, olabilir misiniz?
Aksine İslâm kültürünün kökünü kazıdı bütün bu ülkeler, bütün Avrupalılar!
İspanyada neredeyse hiç iz kalmadı Müslüman İspanya’dan!
Ürpertici değil mi bu?
Haklı olarak soruyorum: Ne adına ve niçin?
Bu ülkenin İslâmî kimliğine karşı geçmişini kontrol ederek geleceğini İslâm kültüründen arındırılmış, İslâm’ın marjinalleştirildiği bir ülkeye dönüştürmek isteyenlere dikkat çekmek bu ülkenin çocuğu bir fikir adamı ve yazar olarak yerine getirmem gereken bir yükümlülük.
Bu yazdıklarımdan arkeolojik eserlere saldırı sonucu çıkarmak maksatlı, yapılan yanlışlıkları örtbas etmeye dönük kışkırtıcı bir yaklaşımdır.
Bu da bizim en tabiî hakkımız.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.