2015 ve 2016 yıllarıydı... Neredeyse her hafta büyük bir terör olayı patlatılıyordu ülkemizin belli başlı büyük şehirlerinde... Art arda hem de!
Dışarda ise, Irak ve Suriye üzerinden Türkiye çembere alınmış, YPG / PKK teröristleri besleniyor, zaman zaman onlar salınıyordu üzerimize!
15 Temmuz darbe ve işgal girişimiyle içerden ve dışardan yapılan saldırılar ve Türkiye’yi kuşatma girişimleri, ulaşabileceği en zirve noktaya ulaştı.
Ama millet, bütün bu aşağılık girişimlere, hıyanetlere, içerden ve dışardan Türkiye’yi önce cehenneme çevirip, yaşanılamaz bir ülke hâline getirip sonra da işgal ederek parçalama girişimlerine destansı bir direnişle cevap verdi 15 Temmuz akşamı tankların altına yatarak...
Hükümet, bu çağrılarımı dikkate aldı. Rus uçağını düşürerek Türkiye’yi tam anlamıyla boğmak isteyen FETÖcü hainlerin ve onların efendileri Batılı emperyalistlerin bütün oyunlarını bozacak bir adım atarak çağrımın gerçeğe dönüşmesini sağlamış oldu.
İki taraf da bütün tezgâhlara ve engellemelere rağmen yakınlaşma ihtiyacı duyuyordu. Hem de şiddetle ve aciliyetle!
İki ülkenin yöneticileri de, uçak hâdisesine rağmen, basiretle hareket ettiler ve Batılıların oyunlarını püskürtecek stratejik bir ittifak geliştirdiler.
15 Temmuz direnişinden sonra Batılı emperyalistler çılgına döndüler: Bir yandan Mısır’da İhvan’a karşı Sisi alçağına darbe yaptırdılar; öte yandan Türkiye’de meşrû hükümete ve halka karşı girişilen darbe girişimine “darbe” bile demediler!
Demokrasi, boş laftır, Batılıların çıkarlarını koruduğu sürece bir anlamı vardır!
Demokrasiyi bile bir sömürgeleştirme ve köleleştirme aracı olarak kullanıyor Batılılar!
Bu kadar düşük bunlar!
15 Temmuz’u püskürtünce, ardından Fırat Kalkanı harekâtıyla inisiyatifi ellerimize almaya başlayınca, Batılı emperyalistler, Yahudilerin desteğini de alarak bir yandan ikinci İsrail olarak çıbanbaşı olacak bir terör devletinin kurdurulması girişimlerini hızlandırdılar, öte yandan da Doğu Akdeniz’e askerî yığınak yaparak bu kez Türkiye’yi denizden kuşatmaya çalıştılar.
Libya’ya asker göndermemiz elbette riskli! İyi de risksiz bu tür büyük adımları atabilmek mümkün değil ki!
Ezcümle, Türkiye, Libya’da tam anlamıyla bir yarma harekâtı gerçekleştirdi. Libya stratejisi, Türkiye’nin dış politikasında kilometre taşı işlevi görecek, bundan sonraki süreçte, benzer imajinatif atılımların gerçekleştirilmesinin önünü de açmış olacak.
Kıbrıs’a yaptığımız çıkarma kadar önemli bir yarma harekâtı gerçekleştirmiş oldu Türkiye Libya’yla kurduğu çok yönlü ilişkiyle!
İçerde -başta eğitim olmak üzere- yaşanan bazı gelişmelerle moralimizin bozulduğu bir sırada bu yarma harekâtı biraz rahat nefes almamıza imkân tanıdı.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.