28 Şubat, toplumun ruh dünyasını tarumar eden, zihin haritasını parçalayan, İslâm’la ilişkilerini çarpıklaştıran ve hâlâ süren derin, örtük ama açık darbelerden daha yıkıcı izler bırakan bir darbeydi.
Türkiye, 28 Şubat sürecine sürüklenmeseydi, 15 Temmuz darbesine maruz kalmazdı.
Küresel sistemin, 1970’lerden itibaren Fas’tan Malezya’ya kadar İslâmî siyasî, entelektüel, kültürel söylemlerin İslâm dünyasının omurgası hâline gelmesi üzerine başlattığı postmodern / örtük bir savaş stratejisiydi...
Terör diye bir heyulâ icat edildi, İslâm terörle özdeşleştirildi. Küresel sistem, İslâm’la değil, “terörle savaşıyoruz” diyerek, İslâm’ın yükselişini durdurmak aracıyla başlatmıştı bu İslâm’la postmodern savaş sürecini...
Burada iki amaç gözetiliyordu: Önce, dünyanın İslâm’dan nefret etmesi, sonra da Müslüman toplumların İslâm’dan uzaklaştırılmaları amaçlanıyordu.
Tam bu noktada ikinci proje devreye girdirildi: Paralel dinler icadı.
İslâm’a Karşı İslâm stratejisinin bu üç ayağı da büyük ölçüde başarılı oldu, ne yazık ki!
28 Şubat süreci, işte küresel sistemin İslâm’a Karşı İslâm stratejisinin bir uzantısıydı...
28 Şubat’ın aktörleri, “irticayla savaşıyoruz” diyerek bin yıl süreceğini söyledikleri postmodern bir darbe yaptılar.
28 Şubat postmodern darbesiyle, İslâmî kimliklerin ve söylemlerin hedef tahtasına yatırılması, Türkiye’yi dimdik ayakta tutan omurgayı çökertti, tutkal’ı yerle bir etti.
Sonuçta canlı, diri bir görünüm arzeden, 1980’lerde ve 1990’larda zirve noktaya ulaşan İslâmî entelektüel yönelimler kurutuldu; kitap ve dergi yayıncılığına büyük darbe vuruldu.
Ardından gelen sefih, vulger popüler postmodern kültür, hayatın her alanında sefih sekülerleşme biçimlerini patlattı!
AK Parti iktidarının köklü fikrî ve kültürel altyapısının olmaması, uygulanan liberalleşme programları, İslâmî kesimlerin hızla sekülerleşme süreçlerinin, konformizmin, oportünizmin eşiğine sürüklenmesine yol açtı.
28 Şubat darbecilerinin yargılanması, 20 yıl sonra da olsa olumlu bir gelişme elbette. Ama bu adımın, hâlâ 20 yıldır içerde olan mazlumların serbest bırakılmaları, hâlâ haklarını tam olarak alamayan mağdurların haklarına kavuşabilmeleri gibi adımlarla daha ileri noktalara götürülmesi gerekiyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.