Vergi cennette olmaz

04:0023/06/2024, Pazar
G: 23/06/2024, Pazar
Yusuf Dinç

Vergi avantajlarının cazibe oluşturduğu ekonomilere vergi cenneti denir. Genellikle adalar zihinlerdeki cennet tasavvurunu temsil eder. Vergi avantajları sunulan ekonomiler de genellikle ada ülkeleridir. Çokları zanneder ki vergi cennetleri, cennetten bir köşe gibi yerler oldukları için vergi cennetleridir. Yok, öyle değil. Buralara vergi cenneti denir, çünkü verginin olmadığı yer cennettir. Yani vergi, ancak cennette olmaz. Burada bir parantez açmak istiyorum; İslam kaynaklarından çıkan cennet

Vergi avantajlarının cazibe oluşturduğu ekonomilere vergi cenneti denir. Genellikle adalar zihinlerdeki cennet tasavvurunu temsil eder. Vergi avantajları sunulan ekonomiler de genellikle ada ülkeleridir. Çokları zanneder ki vergi cennetleri, cennetten bir köşe gibi yerler oldukları için vergi cennetleridir.

Yok, öyle değil. Buralara vergi cenneti denir, çünkü verginin olmadığı yer cennettir. Yani vergi, ancak cennette olmaz. Burada bir parantez açmak istiyorum; İslam kaynaklarından çıkan cennet teorisi üzerine titizce düşününce, boşluk bulunmadığı görülür. Parantezi kapatıyorum.

Evet, vergi cennette olmaz, olmaz da böyle vergi iletişimi de olmaz.

Ne yapıldı, nasıl edildiyse; astronomik yurtdışı çıkış harcı, ikinci eve ilave vergi, gübre, yem, kitap, bir kamyon dolaylı vergi spekülasyonu aldı başını gitti. Şimdi hem Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Yılmaz hem Bakan Sn. Şimşek bu spekülasyonların önünü almaya veya doğrusunu aktarmaya çalışıyor. Bu iletişimin hissettirdiklerine değineceğim ama önce gündeme sokulan birkaçına dair tespitlerimi yapacağım.

Engellilere ÖTV muafiyeti sağlandı diye 10 yıl bir araçla Katolik nikahı yapmak bir tek bana haksızlık gibi gelmiyordur sanırım. Hem de otomotiv teknolojileri değişirken... Elektrikli otomobiller şimdilik engelli ÖTV muafiyeti limitleri dışındayken…

Sonra konuttan alınacak vergiler meselesi; ikamet edilen konuttan vergi alınmayıp ikinci, üçüncü konuta vergi yüklenmesi daha doğru olmaz mı?

Doğrudan vergilerle dolaylı vergilerin payının doğrudan vergiler lehine düzeltilmesi gerekiyor, kabul. Ama bu amacı dışına çıkmış dolaylı vergilerin kaldırılmasıyla da yapılabilir.

ÖTV mesela, gümrük vergisi yerine kullanılmaya başlandı. Ve engelli muafiyetine dair haberler 10 yıl daha ÖTV’nin hayatımızda olacağını düşündürmekten başka işe yaramaz.

Türkiye’de ÖTV 10 yıl daha hayatımızda olmayacaktır. Elbet ÖTV’nin varlığının Türkiye’nin ilerlemesinden feragat anlamına geldiği önünde sonunda anlaşılacaktır.

Verim sorunumuzun bir parçası da ÖTV.

Dünyada işletmeler %15- 20 kârla çalışıp vergisini de ödeyebiliyorken neden Türkiye’de %100 hatta %200 kârlarla çalışıp bir de vergiden kaçındıkları halde işletmeler sürdürülebilirlik sorunu yaşıyor?

Bu soruna yol açan nedenlerden en önemlisi finansman problemleridir. Bankacılık temelli sistem ve yüksek faiz ortamının doğal sonucu. Fakat sorunun bir kısmı da ÖTV…

Gelişme yolundaki kaç işletme ortakların otomobil (belki lüks otomobil) iştahını karşılamak için feda edilmiştir acaba? Otomobiller ucuzlatılmadan Türkiye davranışsallığında enflasyon “belki” düşer ama fiyatlar geri gelmesinin beklenmek, işte asıl lüks budur. Velev ki yerli üretimle yahut ÖTV’yi kaldırarak…

Vergi vergidir.

Tanımlanmışsa toplanmalıdır, toplanması için tüm gayret ortaya konmalıdır, amenna. Ama yurtdışı çıkış harcı gibi sürreal dolaylı vergilerin artırılması yerine henüz cüzi iken kaldırılmasının düşünülmesi toplumu enflasyonla mücadele programına daha fazla tutundurmaz mı, diye düşünmeden edemiyorum.

Ekonomi bürokrasisi bakış açısına biraz esneklik kazandırmalı, gibi geliyor. Sorun ne bahşişten vergi alınması ne de gübre KDV’si… Belli ki doğru olmayan veya gerçekleşmeyecek birçok spekülasyon da ortada dolaşıyor. Sorun gerçekten bunlar değil.

Sorun, sanki “nereden ne vergi toplayabiliriz,” çağrısı yapılmış da; çağrının muhataplarının akıllarına gelenler milletle rekabet edercesine duyarsız listelenmiş, bunların da sunumlar halinde etrafa saçılmış olması…

Bu iletişim huzursuz edici. Hani işletmeler kendi içlerinde ürün ve süreçlerini iyileştirmek, varsa yeni ürünler geliştirmek için personellerine ödüllü fikirbank tarzı programlar tanıtırlar…

İşte, öyle bir tat veriyor vergi paketine ilişkin sunumların etrafta dolaşması.

Bu tavır tanıdık, bildik gelmiyor… Bizdenmiş hissi vermiyor…

Maksat yanlış değil, amaçlar hele de deprem yaraları sarılırken, etrafa bir çekidüzen vermek gerekirken anlaşılabilir. Ama usulde sorun olduğu anlaşılıyor.

Hatta usul maksattan kopmuşa benziyor. Daha doğrusu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Yılmaz’ın açıklamalarıyla ortaya konan hükümetin zihnindeki maksatla ekonomi bürokrasisinin amaçları usule bakılırsa uyumsuz görünüyor.

#Ekonomi
#vergi
#ÖTV