Prof. Dr. Yusuf Dinç, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsünden doktora derecesini aldı. Duke Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırmacı olarak bulundu ve Trakya Üniversitesi’nde akademik görev yaptı. Jeoekonomi, jeofinans, İslami ekonomisi, finans, bankacılık, sigortacılık ve gölge bankacılık gibi konular araştırma alanı olup çok sayıda kitap, makale ve yayını bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Örgütü ve birçok ulusal ve uluslararası kurumla finans alanında ulusal, uluslararası ve uluslarüstü projelerin yürütücülüğünü gerçekleştirmiştir. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu üyeliği, Borsa İstanbul Grubu Merkezi Kayıt Kuruluşu yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Dinç, halen İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi öğretim üyesidir. İslam Kalkınma Bankası Enstitüsü Smart Economy Lab ödülü sahibidir. Evli ve iki kız babasıdır, İngilizce bilmektedir.
Jeoekonominin enstrümanlarından birisi dış yardımlardır. Bu yüzden Marshall yardımları ilk jeoekonomik faaliyet kabul edilir. ABD tarih sahnesine çıktığı günden bu yana doktriner etkisini dış yardımları kullanarak sağlamıştır.
Bugünkü hüviyetine kavuştuğu ilk kırılım olan İsrail’in Süveyş Kanal işgalindeki Mısır yanlısı görünen tavrına kadar (Soğuk Savaşın başı) ABD, dünyanın geneli için yumuşak gücünü daha etkin kullanan bir karakter sergilemiştir. İkinci kırılım olan Panama Kanal müdahalesinden sonraysa (Soğuk Savaşın sonu) bildiğimiz ve en az Sovyetler kadar sevimsiz olan Amerika olmuştur.
Bu serencamın anlattığı şudur; ABD yumuşak gücün kuvvetinden umduğu faydayı sağlayabileceğini erken fark etmiştir. Ama vazgeçmiştir. Gene de bugüne kadar sürdürmüştür. Önce ilk başı anlatıp sonra vazgeçişine geleceğim.
ABD yumuşak gücün önemini bu erken fark ettiği dönemde çeşitli Amerikan kurumlarının ayrı ayrı gerçekleştirdiği veya planladığı yurtdışı yardım faaliyetleri olmasını dağınıklık olarak kabul etti.
Soğuk Savaş sonrası dönemdeyse odağı değişmiş terörizmle mücadele, küresel kıtlık ve sağlık sorunları esas meseleler olarak tanımlanmıştır. Bugün ise USAID ABD’nin küreselleşmeden kaçışının sembolü olarak kapatılmaktadır. Üstelik kıtlık, sağlık, esenlik, kalkınma gibi bir kamyon vurgunun makyajdan öte anlam taşımadığı teyit edilmiştir. Ve USAID’in Amerika’ya yardım ettiği konusundaki fikir birliği bozulmuştur.
Çünkü USAID’in kapatılmasında asıl aktör olarak ön plana çıkan Devlet Verimlilik Kurumu Başkanı Elon Musk, bu kurumu kriminal (yolsuzluk dahil) bir yapı olarak tanımlamıştır. Ve kapatmaya karar vermiştir. Yok kriminal değildir, diyecek hali yok herhalde kimsenin. Amerikalılar USAID kriminal diyorsa kesin öyledir.
USAID ile ilgili Amerika’nın dışı kaynıyor. Hangi tezgahların planlayıcısı olduğuna dair her ülke için iç hesaplaşma başlıyor. Amerika içinden USAID’e getirilen en önemli eleştiri ise Amerika’nın olduğu zannedilen şeyin tam aksini benimseyenlere destek vermesi olarak ön plana çıkıyor.
Ee, Trump jeoekonomi yapıyorsa jeoekonomik bir enstrüman olan USAID’i neden kapatıyor diye benim tezlerimi sorgulamanıza gerek yok yani. Trump enstrümanı budamıyor, yöntemi değiştiriyor.
Fakat USAID özelinde durumun böyle olmadığı da görülüyor. USAID tasfiyesinden ilk ve en çok etkilenecek ülkelerin Avrupa ülkeleri olduğu anlaşılıyor.
Macaristan Başbakanı Victor Orban konunun üstüne çok ciddi gidiyor. Meğer Macaristan’ın altılı masası kurulurken USAID kaynaklarından yararlanılmış.
Avrupa’nın birçok ülkesinde sol eksenli kişi ve kurumlar meğer bu USAID’den kaynak sağlıyormuş.
Tartışmanın önemli bir bacağı da Ukrayna’da gelişiyor. USAID’in en çok kaynak aktardığı ülke son dönemde Ukrayna olmuştu. Ve Amerika içinde bu kaynakların Zelensky tarafından sömürüldüğü ve bir kısmının kayıp olduğu tartışılıyordu. Fakat Zelensky tartışmada yeni bir boyut açtı. Onun ifadesine göre Ukrayna’ya ödendiği söylenen kaynağın kayıp olduğu iddia edilen kısmından hem de daha fazlası ülkeye hiç ulaşmamıştı.
Ve bu andan itibaren herkes Amerikan hazinesindeki muhtemel bir yolsuzluğun Elon Musk tarafından açığa çıkarılıp çıkarılamayacağına odaklandı.
Eş anlı olarak Musk, bütçenin blockchain üzerinden takip edilmesi esasını benimsediğini duyurdu. Yani ekonominin dijitalleşmesini… Büyük ihtimalle USAID kaynaklı büyük bir yolsuzluk haberi bu adımın tetikleyicisi olarak sunulacak ve tüm dünya ABD ile dijital ekonomiye geçmeye mecbur kalacak.
İşte bu da esas bilgi. Para ve sistem tümden değişecek. USAID’i kuran iradenin kongre olması hasebiyle Trump’ın kararname ile kurumu fes edemeyeceği tartışması var bugünlerde. Önemli değil. Yeni dünyanın aktörleri muradına ulaştı. USAID’i kapatmayıp ülkeleri dijitalleştirme aygıtına da dönüştürebilirler.
Dijital kuşatma, tüm dünyanın dijital ortama aktarılarak kontrol edilmesi demek.
Sorun kontrol edecek olanın demokratik değil, hegemonik olması. Bunun sonuçlarını herhalde tahmin edebilirsiniz. Edemiyorsanız tam ekonomik kuşatma altındaki Ruslara sorun…
Ha bir de son günlerdeki Kapalıçarşı odaklı kitap, haber ve efsanelerin de amaçsız olmadığını anlayın.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.