Merkez Bankası 6 ay kazandı: 2025’in ekonomik analizi

04:0029/12/2024, Pazar
G: 29/12/2024, Pazar
Yusuf Dinç

Merkez Bankası genel beklentinin aksine ve asgari ücret artışının %30’da kalmasının yükselttiği tahminlerin paralelinde bir faiz indirim kararı verdi. 150 baz puan yerine 250 baz puanlık bir indirimle seneyi kapattı. 150 baz puanlık indirim yapsa önümüzdeki aylarda piyasadan indirim baskısı almaya devam edecekti. Belki daha olumlu olacaktı. 250 baz puanlık indirim yaparak bir anlamda cömert davrandığı imajı çizdi. İlave indirim beklentisinin önünü kapattı. Merkez Bankası öngörü sağlama kurumudur.

Merkez Bankası genel beklentinin aksine ve asgari ücret artışının %30’da kalmasının yükselttiği tahminlerin paralelinde bir faiz indirim kararı verdi. 150 baz puan yerine 250 baz puanlık bir indirimle seneyi kapattı.


150 baz puanlık indirim yapsa önümüzdeki aylarda piyasadan indirim baskısı almaya devam edecekti. Belki daha olumlu olacaktı. 250 baz puanlık indirim yaparak bir anlamda cömert davrandığı imajı çizdi. İlave indirim beklentisinin önünü kapattı.


Merkez Bankası öngörü sağlama kurumudur. Fakat bugünkü haliyle şifrelenmiş bir kodekse benziyor. Toplantı bazlı veriler üzerinden ilerleyeceğini ifade ediyor. Bu aslında makul ama ülkede girişimler bir yudum öngörüye muhtaç.


Merkez Bankası’nın son kararları üzerinden bir 2025 okuması sunacağım. Belki böylece biraz öngörü kazandırabilirim. En azından diğer okumalarla birleştirilirse ortalama bir öngörü bu yazının yardımıyla edinilebilir.


Bu analizle 2025’i ikiye bölmüş ve iki farklı karakterde iki yarı sunmuş olacağım.


Ocak’ta baz etkisiyle fiyat artışları yüksek olsa da enflasyon %3 ila %5 arasında geçen yıla göre düşük kabul edilecek bir seviyede çıkacak. Ama gene de Merkez Bankasının marjının üzerinde olacak. İhtiyatlılık damarını kabartacak. Merkez Bankası bu cihetle Ocak ayını pas geçebilir. Şubat’ta baz etkisi rolünü oynayacak ve enflasyon %1 civarında gelecek. Ama Şubat’ta para politikası kurulu toplantısı olmayacak.


Mart’ta Trump’ın jeoekonomik etkisi ortaya çıkmaya başlayacak. Bu ayı da izlemeyle geçirmeyi tercih edebilir. Şartlar çok afaki değişmezse Mart-Nisan-Mayıs aylarında enflasyon %2 seviyesinde kalacak ve belki %2’yi geçemeyecek. Bu aylarda merkez bankası risk almak istemeyebilir. Büyük olasılıkla birkaç ay pozitif reel faiz ortamı hiç olmadığı kadar pozitif olacak. Buna bağlı olarak Trump’ın Türkiye tavrını da göreceğinden portföy girişi hızlanıp döviz arzı artacak. Bu durum kurda aşağı yönlü baskı doğuracak. Merkezin rezervleri faydası kalmayacak kadar yükselecek. Eğer kurdaki aşağı yönlü baskıyı yönetmek zorunda hissederse Merkez bu aylardan birinde faiz indirimine mecbur kalabilir.


Fakat asıl hikâye Haziran’dan itibaren başlayacak. Tersine bir baz etkisi olduğu halde Haziran ayı enflasyonu %2’nin altında kalırsa denklem değişecek. Merkez Bankası kontrol edemediği kalemlerden olan gıda enflasyonuna dair iyimserliğini artıracak.


Üstelik Suriyeli göçüyle kontrol edilemeyen diğer alanlar olan konut kalemi aşağı doğru esneyebilecek. Suriyeli göçü eğitim ve sağlık tarafında da dezenflasyonist etki yapabilecek.


Enflasyonu %40’tan %20’lere indirecek olanlar da bu kalemler. Politika %80’den %40’a kadar enflasyonu indirebiliyor. Bunu iki farklı karakterdeki deneyimle iki kere görmüş olduk. Ancak %40’ın altına inmek Merkez Bankasının kontrolü dışında kalan saydığım kalemlerdeki soğumayla mümkün.


Yani buradan sonrasını para politikası değil, Suriyeli göçü belirleyecek. Üstelik okulların kapanmasıyla hızlanacak göç, turizmle döviz arzının hayli artacağı bir dönemle birleşecek.


İşte tam bu noktada para politikası enflasyondaki işi Suriyeli göçüne devredip kurdaki ayarlamaya uyarlanacak. Daha doğrusu faiz ile enflasyonu yönetmek faiz ile kuru yönetmeye göre arka plana atılacak. Eğer işletmeler kaybedilmek istenmiyorsa… Kur düşerse firmalar batar. Batarsa batsın, kur düşürse enflasyon düşer de diyemeyiz. Çünkü firmaları korumak için örülen gümrük duvarları nedeniyle ucuz mal içeri giremediğinden kurdaki düşüş dezenflasyonist bir etki ortaya çıkarmaz.


Diğer taraftan daha fazla rezerv biriktirmesi zarar olacağından, döviz alarak kuru aşağı düşmekten kurtarmak Merkez Bankası için sevimli olmayacak.


Merkez Bankası kurun seviyesini sürdürmek için Haziran ayıyla beraber faiz indirim döngüsüne girecek. Haziran itibariyle 6 aylık enflasyon büyük ihtimalle %12 civarında olacak. Kalan aylarda olumsuz küresel etkiler olmazsa sene sonu enflasyonu %25 civarında bitecek. Hedeften sapma firmaları kurtarma payı olacak. Yani Merkez Bankası’nın enflasyon hedefinden saptığı kadar firma yaşam alanı bulacak.


Bu matematik tutarsa Haziran’dan itibaren toplamda 2000 ila 2500 baz puanlık indirim yapılacak. Eğer Haziran’dan önce indirim olacaksa da bu hesabın küçük bir kısmı kadar olacak.


İşte son haftadaki para politikası gelişmelerinden benim okumam budur. Bu analizin tutarlılığını her nedense çoklarınca dikkate alınmayan kur ilişkilerini de hesaba kattığından yüksek bulmanız gerekir.


Özetle Haziran’a kadar nefesini tutabilecek olanlara yılın ikinci yarısı daha iyi bir faiz ortamı kurulacak.


#ekonomi
#merkez bankası
#faiz