Hainlerle hesaplaşmak

Bu milleti kutlu davasından alıkoymaya çalışanlar hep oldu. Kimisi hesabını ödedi, kimisi hiç fark edilmedi, kimisi de kancıkça göçüp gitti. Tozları bile kalmadı.

Yalnız Türk milleti kaldı. Ve duamız o dur ki Türk milleti hep var olacak.

Türk milleti var oldukça ihanet genini taşıyanlar kahrolacak.

FETÖ Türkiye’yi en büyük badirelerden geçirdi. Milletin feraseti ve onun lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlığı olmasa bugün hangi durumlara düşülürdü aklımız havsalamız almaz. İşiydi, gücüydü, hakkıydı, hukukuydu hepsini geçiniz. Oraya gelene kadar vatan toprağının iğdiş edildiği, Türkiye’nin kukla gibi çekiştirilip koparıldığı, izzetinin çiğnendiği bir ortam olacağını öngörmek için kâhin olmak gerekmez.

Bunların hepsini sistematik olarak yapmıştı zaten FETÖ. Hain darbe girişimi amacına ulaşsa bu millete ettiklerinin bin beterlerini yapmaktan hiç geri durur muydu?

Atlatılan badirelerin maliyetine katlanıldı evet, ama bu badirelerin atlatılamaması karşısında çok küçük maliyetlerdi.

Şimdi denklemi tersine çevirme zamanı.

İhanet genini taşıyanların kahrolması yetmez. Kahredilmesi gerekir.

Türk milleti gelişip güçlendikçe bunlar kahredilecektir. Bu aparatları tutan el kahredilecektir.

Gelişip güçlenmek Türkiye’nin elinde. Türkiye bugün hedeflerinden uzaktaysa tek sorumlusu gene kendisidir. Kendi kabiliyetini, kendi değerlerini bilmemesidir. Elbet Türkiye’nin onmasını istemeyenler elinden geleni ardına koymayacaktır. Elbet ihanet geni taşıyanlar onlarla beraber hareket edecektir. Ne fark eder ki?

Türkiye’yi durdurmaları nasıl mümkün olabilir ki?

Onlar da durdura-mayacaklarını biliyorlar. Bel bağladıkları FETÖ gibi, onun siyasi uzantıları gibi, devlet içine sızmış zavallılar gibilerine boşa bel bağladıklarını hiç bilmez olurlar mı?

“Öyle olmadı böyle, böyle olmadı şöyle,” derken başaramadıklarını ve başaramayacaklarını ikrar etmekten başka ne yapıyorlar ki…

Bir eşik var. Yahut bir eşik görüyorum. Sanki hafif yüksekçe bir yere hikmet küresi konuluvermiş bu milletin kendisini yeniden eline almasını bekliyor. Millet şöyle hafif yukarı doğru bir baksa sıçrayıp alacak.

“İşte orada bakın da alın,” diyenlerin sesini bastırmayı birileri şimdilik başarıyor. Ne yazar?

Çünkü olacak. Türk milleti hikmetle yeniden buluşacak. Ve o gün geldiğinde sadece kendisinin değil, tüm insanlığın kaderi değişecek.

Ve ben öyle inanıyorum ki bu artık çok yakın.

Şu dünyaya durup da bir bakın. Bugün akıbetine dair olumlu düşünebilecek Türk milletinden başka kim var? Her bir millet bin musibetle boğuşmak zorunda yahut kendisini karanlık bir geleceğe sürüklemekle meşgul. Bir hikmet gözükmüyor mu bu işte?