Faizlerimize zorunlu karşılık dâhil değildir

04:0011/09/2022, Pazar
G: 11/09/2022, Pazar
Yusuf Dinç

Yeni Şafak·Yusuf Dinç - Faizlerimize zorunlu karşılık dâhil değildirHani herkes alışıktır; Türkiye’deki fiyatlara KDV dâhildir. Hatta perakendede KDV hariç mi, dâhil mi, diye sormak dahi lüzumsuzdur. Etiket sistemi bile KDV indirilse fiyatları yapanların indirimi hiç yansıtmayıp kendi lehlerine kullanmalarına imkân verecek şekilde kurgulanmıştır. KDV, belki toptanda daha çok merak konusudur ve pazarlıklara yansıyordur. Ama o dahi yersizdir.KDV gibi fiyatın dışında olup da içinde olabilen başka kalem

Hani herkes alışıktır; Türkiye’deki fiyatlara KDV dâhildir. Hatta perakendede KDV hariç mi, dâhil mi, diye sormak dahi lüzumsuzdur. Etiket sistemi bile KDV indirilse fiyatları yapanların indirimi hiç yansıtmayıp kendi lehlerine kullanmalarına imkân verecek şekilde kurgulanmıştır. KDV, belki toptanda daha çok merak konusudur ve pazarlıklara yansıyordur. Ama o dahi yersizdir.

KDV gibi fiyatın dışında olup da içinde olabilen başka kalem yoktur diye bilirdik. Bilirdik de bankalar yaratıcı bir etrafından dolanma stratejisi ile durumu değiştirdi.

Malumunuzdur; bankaya para (mevduat) yatırıldığında tutarın bir kısmı banka tarafında zorunlu karşılık olarak ayrılır. Bu ayrılan kısım Merkez Bankası uhdesinde takip edilir ve hadleri para politikasının bir enstrümanı olarak Merkez Bankasınca belirlenir.

Banka, kendisine yatırılan mevduata vereceği faiz oranını, ayıracağı karşılığı da göz önünde bulundurarak hesaplar. Hatta karlılık hedefine ulaşmak için götürür kredi alandan da çıkarır acısını.

Yani mevduata uygulanan zorunlu karşılığın maliyetine mudi ve kredi alan katlanır.

Peki, krediye zorunlu karşılık getirilirse bu deneyimleriyle bankalar maliyetine kimin katlanması gerektiğini düşünecektir? Tabi ki kredi alanların… Türkiye’de kredi faizlerini yükselten en önemli iki unsurdan birisi budur. Diğeri, kredi alanların amaç dışına çıkarak dövize dönmesidir.

Yeri gelmişken şunu da söyleyeyim; politika faizi indirildiği için piyasa faizleri artmaz. Uyanıklık edip politika faizi indirildiği için zorunlu karşılık geldi, kredi alanlar döviz aldı, diyecek manipülatörler de tongaya düşer. Bunların gerçekleşmesi bankaların yönetim zafiyeti nedeniyledir. Neyse…

Şimdi, bu şartlar altında bankalar bir yöntem bulmuş; aldığınız kredinin zorunlu karşılığını siz ayırıyorsunuz. Tabii ki faiz oranına göre... Hatırlanırsa belli faiz seviyelerinin üzerinde krediye uygulanan zorunlu karşılıklar artırılmıştı. Bankalar buna paralel olarak %29’un üzerinde faiz uygulamıyor. Son birkaç haftadır kredi faizleri %20 ila %25 arasında dengelenmiş görünüyor.

Fakat hikâye de burada başlıyor. Tabela ile evdeki hesap aynı çıkmıyor. Bankalar kullandırdıkları kredinin yerine göre %15 veya %25’ini cari hesaplarda blokeye alıyor.

Örneğin 10 milyon lira kredi alan 2,5 milyonluk kısmı bankada kredi süresince bloke de bırakıyor. Bu durumda aslında kredi alan 7,5 milyon kullanabilmiş oluyor ama 10 milyon lira için faiz ödüyor.

Böylece banka zorunlu karşılığı müşterisi üstünde bırakıyor. Müşteriye krediyi %20’den kullandırmış gibi yapıyor ama maliyet %30’u bile geçiyor. Hâsılı bankalar faizlerine zorun karşılığı dâhil etmeden fiyatlama yapıyor. Bunu elbette müşterisine söylüyor. Ancak krediyi alanın zorunlu karşılığa konu gerçek maliyeti eksik raporlanıyor.

Tunç Soyer aday mı?

Şanlı ordumuzun, kahraman ecdadımızın Yunanı denize döktüğü ve Anadolu’daki Yunan işgalinin ve mezaliminin son bulduğu günün 100. yılında kutlamalar adresine uygun olarak İzmir’de gerçekleştirilmiş.

Hayli mesaj da verilmiş diye anlıyorum. En önemlisi olarak; Tunç Soyer, Venizelosçu olduğu değerlendirilen çıkışıyla beni de dikkate alın demiş oldu, sanırım.

Bizde ve aynı takvim sistemini kullandığımız ülkelerde günlerin ismi vardır, ayların ismi vardır ama yılların yoktur. (Çin’de mesela yılların ismi bulunur.) Fatih’in kapatıp açtığı çağların dahi ismi vardır. Madem muadillerinin ismi adaylıklar söz konusu olduğunda geçiyor, benimki de geçmeli diye düşünmüş olmalı. Gregoryan bir alınganlık yani.

İlginç bir detay da uzattığı zeytin dalı gibi geldi. Zeytin dalının uzatılan kişiyle yani Tarkan’la ilgisi olmadığını anlamamak için epey bir kafa karışıklığı yaşamak gerekir. Tarkan’la bir husumet bulunmadığına göre neden zeytin dalı uzatılsın ki? Herhalde dalın ucu denizin öbür tarafındaki asıl muhatap veya muhataplarına ulaşmıştır.

Tarkan demişken verdiği konserden ücret talep etmediği de haberlere yansımış. Tarkan’ın paraya ihtiyacı yok zaten. Yahut paradan başka bir şeye daha çok ihtiyacı var. Benim yaş kuşağımda neredeyse tüm şarkıları bilinse dahi şu anda üniversite okuyanlar dâhil gençler arasında Tarkan çok az tanınıyor. Paradan çok, gençler arasında yeterince tanınmayı diliyordu, diye düşündüm. Bunun için de önemli bir adım atmış oldu.

#KDV
#kredi
#Tunç Soyer