Prof. Dr. Yusuf Dinç, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsünden doktora derecesini aldı. Duke Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırmacı olarak bulundu ve Trakya Üniversitesi’nde akademik görev yaptı. Jeoekonomi, jeofinans, İslami ekonomisi, finans, bankacılık, sigortacılık ve gölge bankacılık gibi konular araştırma alanı olup çok sayıda kitap, makale ve yayını bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Örgütü ve birçok ulusal ve uluslararası kurumla finans alanında ulusal, uluslararası ve uluslarüstü projelerin yürütücülüğünü gerçekleştirmiştir. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu üyeliği, Borsa İstanbul Grubu Merkezi Kayıt Kuruluşu yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Dinç, halen İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi öğretim üyesidir. İslam Kalkınma Bankası Enstitüsü Smart Economy Lab ödülü sahibidir. Evli ve iki kız babasıdır, İngilizce bilmektedir.
Epistemolojik kopuş ifadesi deyimler sözlüğüne girecek kadar toplumun günlük diline yerleşti. Kimi yerli yerince kullansa da kimi sadece kullanmak için kullanıyor. Tam ifadesiyle epistemolojik kopuş, bilgi bilimde bilinen kaynakların, yöntemlerin, sınırların çoğaltılması, derinleştirilmesi veya genişletilmesi demektir. Bir anlamda bilginin sınırlarını zorlarken pozitivizmin kapasitesi yetmediğinde bilim insanının açtığı alandır. Pozitivizmin kapasitesi çoğu zaman yetersiz kaldığından epistemolojik kopuş, pozitif teorik ilimlerde bazen gereklilik halini alır.
Mesela uzay bilimde kopuş birçok kere anahtar olarak görülür. En basit örneği karanlık maddedir. Karanlık madde bilinmeyen bir madde formu olarak uzayın yapıtaşı olduğu düşünülerek geliştirilmiş bir teoridir. Epistemolojik anlamda tam bir kopuştur. Çünkü teori ortaya atıldığından beri pozitivizm dâhilinde ispatlanamamıştır. Belki bir deli bir kuyuya taş atmıştır, belki hakikat budur, belki de birkaç on yıl sonra önceki insanlığın ne denli ilkel çözümler bulduğunun ve ne denli ilkel olduğunun bir delili olarak kullanılacaktır, bilmiyoruz.
Ama epistemolojik kopuş anlamına gelen yöntem değişikliklerinin ve fanusların yıkılmasının, dünyanın dönüyor olması, yörüngelerin tam yuvarlak olmaması, gezegenin düz olmaması gibi verimli olduğu örnekler de mevcuttur.
Fen ilimlerinde örnekler bulunması enteresan gelebilir. Fakat gerçek budur. Birçok teori gerçek bilim insanları tarafından sürekli sorgulansa da birçokları için fen ilimleri skolastiktir. Skolastikleşmiş alanlarda epistemolojik kopuşun bir cankurtaran olduğu da söylenebilir. Yeniden düşünmek için bir katalizör görevi yapar. Fen alanının skolastikleşmesi gerçek bir meseledir ama sosyal bilimleri skolastikleştirebilen bir dünyadan fen ilimlerine aynı şeyi yapmamasını beklemek hayalcilik olurdu zaten.
İnsanlık yeni bir çağa girmişken sosyal bilim nasıl skolastikleşebilir, gerçekten üzerine düşünülmesi gerekir.
Fakat epistemolojik kopuşun da bir yöntemi var. Önce kopuşun teorik olarak gerçekleşmesi sonra teste tabi tutulması gerekir.
Buna göre evvela teorik zeminde tartışmaya yeterince derinlik kazandırılır. Böylece cevapsız soru kalmayana kadar konu zorlanır. Akabinde ulaşılan çerçeve çok kere simüle edilerek netice alınması beklenir. Bu fen ilimlerinde başvurulan yöntemdir. Sosyal bilimler içinse henüz yöntem deneysel uygulama şeklinde işletilmektedir. Yani fen bilimlerde kopuş başta, sosyal bilimlerde kopuş sonda gerçekleşir.
Bunlar meselenin yöntemi üzerine yapabileceğim tartışmalar. Konunun bir de Müslümanları ilgilendiren boyutları var. İslam’da bilginin kaynağı bakımından bir zenginlik mevcuttur.
Müslümanlar için kalp de bir bilgi kaynağıdır. Bu sadece bilgi kaynağının çeşitlendirmesini değil, mevcut kaynakların da zenginleştirilmesini içerir. Pozitivizm içinde yeri yoktur. Hiç de olmayacaktır. Ama ziyanı yok. Kalp öğrenmesi aktarmalık değil, edinmelik bilgidir. Kalp öznel bilgi üretir. Başkasının işine yaramaz. Ama Müslüman için kaynak çeşitlendirmesi sadece kalple değil, ilahi bilgiyle de olur.
Hz. Âdem’den bu yana gelen bir silsileyle beraber Kur’an-ı Kerim bir bilgi kaynağıdır. Bu da özeldir. Tıpkı kalp gibi diğer kaynakları zenginleştirir. Kalpten farklı olarak aktarılabilir de…
Tekrar ifade edeyim; Müslümanlara özgü bu durum bilginin kaynaklarının terk edilmesini değil, bilakis çeşitlendirilmesini ve zenginleştirilmesini kasteder (her ne kadar bilgi kaynağı olarak kalp ve Kur’an-ı Kerim herkes için olsa da).
Ama Müslümanın epistemolojik zenginleştirmesinin paradigmal bir yönü olduğunu da söylemek isterim. Rekabet zaviyesinden gelişen sosyal ilimlerin dayanışma zaviyesinden yeniden yorumlanması gibi bir farklılaşmadan bahsediyorum. Bu yeni veya yeniden analitik derinlik kazandırmak anlamına gelir. Bu çizdiğim çerçeve iktisat için de doğrudur.
İslam iktisadı, epistemolojik olarak bu kaynak çeşitlendirmesinden yararlanıp İslami olan ekonominin aslına rücu ettirilmesini ya da ekonominin içine sokuşturulan özünden saptırıcıların nasıl arındırılacağını inceler.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.