Doların sonuna 5 kala

04:0017/11/2024, Pazar
G: 17/11/2024, Pazar
Yusuf Dinç

ABD borcu 36 trilyon dolara vurdu. Trump’ın yeniden devralmaya hazırlandığı hükümet 2013’ten beri gayrisafi yurtiçi hasılası üzerinde borçlu. Bir bağıntı yok ama hadi olduğunu varsayarsak; ABD altın rezervleri ölçeğinde bugünkü altın fiyatını 6 ile çarpmak gerekir mi? İşte, bu yazıda bu soruya cevap arayacağım çünkü tam zamanı. Tam zamanı derken altın fiyatının ne olacağını tartışmanın tam zamanını değil, doların akıbetinin ne olacağının tam zamanını kastediyorum. Değişimi anlamak bir zorunluluk

ABD borcu 36 trilyon dolara vurdu. Trump’ın yeniden devralmaya hazırlandığı hükümet 2013’ten beri gayrisafi yurtiçi hasılası üzerinde borçlu.


Bir bağıntı yok ama hadi olduğunu varsayarsak;
ABD altın rezervleri ölçeğinde bugünkü altın fiyatını 6 ile çarpmak gerekir mi?
İşte, bu yazıda bu soruya cevap arayacağım çünkü tam zamanı.

Tam zamanı derken altın fiyatının ne olacağını tartışmanın tam zamanını değil, doların akıbetinin ne olacağının tam zamanını kastediyorum. Değişimi anlamak bir zorunluluk olduğundan konuyu açıyorum. Ama hesap kitap işleri detay olsa da önce şunu söyleyeyim; ABD’nin resmi olarak raporladığı altın rezervi miktarının gerçekten var olup olmadığını kimse bilmiyor. ABD’deki altın depoları Tarsus’taki Kırmızı Ev mesabesinde…


Peki, diyelim ki gerçekten ABD’de altın var ve matematik bu… O zaman altının ons fiyatı 6 katına çıksın. Bretton Woods (doların altına endeksli ve küresel rezerv nitelikli olduğunu kabul eden anlaşma) askıya alındığından beri para-altın bağıntısı yok gerçi ama bu denklem üzerinden altını katlama işi o kadar kolay değil.


ABD gemi azıya alıp gözünü karartarak trilyonlarca dolar borçlanmış çılgınca para basmış olabilir ama birkaç ülke dışında kimse masum değil.


Çoğu ülkenin belirgin bir altın rezervi olmadığı gibi gayrisafi yurtiçi hasılalarının çok üzerinde borçları var. ABD bu matematikten masum bile çıkar. İngiltere veya Japonya gibi örnekler ele alınırsa altının çok daha fazla kere katlanması gerektiği görülür. Tabi bu analizde ilk 20 dışındaki ülkeleri dikkate almıyorum. Yoksa Yunanistan gibi örneklerde altının değerini makinede bile hesaplamaya zorlanırsınız.


Bu anlamda muteber ülke birkaçtır; Türkiye, Suudi Arabistan, Rusya, Almanya, Hollanda…


Açıkçası çokları ABD’nin yüksek borçluluğunu eleştirecek durumda değil.


Türkiye’ye dair kırılganlık kaygılarını serz edenlerin içine düştükleri ironiye dair evvelce çok kere yorum yapmıştım. O yüzden meselenin bu yönünü tekrar açmayacağım. Gene de IMF’in ekonomilerin esas sorunu olarak borçluluk sorununu gördüğünü altını kalın çizerek hatırlatmak isterim.


Amacımı ABD’yi aklamak zannedenler olur ise onların da yanılacaklarını söylemek isterim.


Başka ülkelerin durumu da önemli değil. Kendi parasıyla kim ne yapıyorsa yapar.


Fakat ABD küresel rezervi bastığı iddiasıyla bu durumu sürdüremez.


İnsanlar önünde sonunda bu para sisteminin dünyadaki varlıkları ABD matbaalarının bastığı bir kâğıda değiştirmek anlamına geldiğini görecek. Rusların Alaska’yı devrederken anladıklarını herkes anlayacak,
kapitalizmin kurgusuna ayacak.

Hem de “kripto paraların saçma olduğunu çünkü arkasında bir devlet bulunmadığını,” tartışırken meseleyi anlayacaklar.


Küresel rezervin arkasında neden bir devlet olmalı ki, diyecekler.


Küresel rezerv arkasında herkesin bulunduğu veya hiç kimsenin bulunmadığı bir “çözüm” olmak zorunda değil midir, diye soracaklar.


Kripto paralar rezerv olur olmaz ayrı mesele. Ama kripto paraların, bugünkü para sistemini sorgulamaya dönüşeceği kesin olacak şekilde kendini sorgulatması insanlık için yeterince büyük bir fayda.


İşte, tam da bu kanaldan dünya bugünden itibaren her gün ve daha yoğun biçimde parayı konuşacak. İnsanlık para sistemini anladığındaysa kapitalizmin büyük oyununu bozulacak.


Tüm küresel finansal mimari düğümlendi. Öyle düğümlendi ki tek tek detaylarını anlatmaya dahi gerek yok çünkü bu düğüm çözülmez. Çözülmez ama kesilebilir. Trump kripto paraları düğümü kesmek için kullanabilir. Kullanmayabilir de. Fark etmez.


Ama sonunda birileri “küresel rezerv birden büyüktür,” demeye başlayacak.


Düğümü tutup da kesecek iradeyi Çin’den göstermesi beklenemezdi. Çin’i merak edenlere ya profilini düşürecek yahut dayanamayıp ortaya iddia koyacak ki bu ikincisini beklemek yersiz olabilir, derim. Ve fakat Trump makası eline aldı. Makası kaptırmamayı seçti bir kere.


Ama düğümü hemen kesmeyecek. Çünkü düğüm düğümlendikçe ABD kâr edebiliyor. Şimdilik…


Trump, kendi ifadesine bakılırsa, rezerv olarak ABD doları kullanmayanlara karşı her türlü jeoekonomik silaha başvuracak. İlave gümrüklerle falan kalmayacak. Çünkü
hem doları güçlendirip hem gümrük duvarı örmek çalışmıyor.
Daha önce deneyip görmüştü.

Evet, gümrükle kalmayacak sahibi olduğu finansal sistemden yeterince dolar rezervi olmayanları dışlamakla da korkutacak. Ülkelerin ABD bankalarındaki varlıklarına çökmekle de tehdit edecek. (Bunu genelde silah anlaşmalarıyla yapıyor.)
Böylece ya dolara biraz daha yaşama şansı verecek yahut doların sonunu hızlandıracak.

Yani Trump’ın elinde dolar, dünyanın başının belası olacak. Türkiye de bundan etkilenir ama petro-dolar anlaşmasını yenilemeyen Suudi Arabistan kadar değil…


Evet, Suudi Arabistan kadar etkilenmeyecek olsa da durum ciddi. Türkiye’de süregelen şenliğin Biden’la beraber bitmesi durumun ciddiyetini anlatıyordur.
Konserler dağıldı, bir acı yel kaldı bahçede yalnız.
Çünkü dansla, düğünle, halayla bu dönemi geçmeye Türkiye’yi ikna edebileceğini düşünenlerin ortamın çetinleştiğini gören kamuoyunda kıymeti kalmadı. Yaldızları döküldü.
Onlar sisteme ve küresel sisteme değil, Türkiye’ye muhalefet etmişlerdi.
Şarkıları buydu. Bitti.

Artık devir, sisteme ve küresel sisteme muhalefet ederken fincancı katırları ürkse de ürkmese de Türkiye’yi düze çıkaracak marifeti gösterebilecek olanların devri.

Dikkat buyurun Trump, Biden’a ya da Harris’e muhalefet ederek değil, sistemin Amerika’nın işine gelmeyen kısımlarına muhalefet ederek seçildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her seçimde yaptığı gibi…

#Ekonomi
#dolar
#Yusuf Dinç